JINHA

İSTANBUL - Kürdistan'daki katliamlar, direniş ve derinleştirilmiş tecride ilişkin açıklamalarda bulunan DTK eski Eş Başkanı Aysel Tuğluk, "Hükümet tarafından başlatılan bir savaş var, bu savaşın başladığı yer İmralı cezaevidir. Cezaevi'nde tecrit başlıyor, Abdullah Öcalan'ın dışarıyla bağlantısını koparıyorlar. Ondan sonra da askeri politikalar devreye sokuluyor. Gelişmeler uygulamalarla paraleldir" şeklinde konuştu.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik başlatılan derinleştirilmiş tecridin ardından devletin katliamcı ve saldırı politikasının devreye alınmasıyla birlikte Kürdistan'da başlatılan savaş sürecine ilişkin, DTK eski Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, ajansımıza açıklamalarda bulundu. Aysel, İmralı cezaevinde uygulanan tecridin özel tecrit uygulaması olduğuna dikkat çekerek, "İmralı'da hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin yasaları uygulanmadı. Orası kriz merkezi tarafından yönetilen bir tutukevi olarak görmeliyiz. Oradaki yaklaşımlar siyasal bir yaklaşımdır" dedi.

'Devlet tecrit politikasıyla halka mesaj veriyor'

Abdullah Öcalan'ın İmralı'da rehine olarak tutulduğunu söyleyen Aysel, "Zaman zaman oradaki koşullar iyileştiriliyor, konjonktüre göre de kötüleştiriliyor. İmralı hukukun ve insan haklarının uygulanmadığı özel bir konumda bulunuyor. Anayasa'nın bile uygulamadığı bir yer" dedi. Yaşanan tecridin ağır bir uygulama olduğunu vurgulayan Aysel, "Sayın Abdullah Öcalan sıradan bir insan değil, milyonlarca insanın 'liderim' dediği bir konuma sahip. Kürt sorunun demokratik çözümünde bir liderdir. Bu konumu itibariyle de sıradan yaklaşılmaması gerekiyor. Fakat devlet tecrit politikası uygulayarak, topluma mesaj vermek ve Sayın Abdullah Öcalan'ı sınırlandırmak istiyor" diye kaydetti.

'Tecrit derinleşti saldırılar arttı'

"Abdullah Öcalan 99'da İmralı'ya getirilmesinin ardından fedakârlık göstermişti, barış için bir alan açmıştı. Tüm çabaları insanlar ölmemesi içindi" diyen Aysel, diyalog sürecini de hatırlattı. Tecridin derinleşmesiyle saldırıların arttığına dikkat çeken Aysel, "Hükümet tarafından başlatılan bir savaş var, bu savaşın başladığı yer İmralı cezaevidir. Cezaevi'nde tecrit başlıyor, Abdullah Öcalan'ın dışarıyla bağlantısını koparıyorlar. Ondan sonra da askeri politikalar devreye sokuluyor. Gelişmeler uygulamalarla paraleldir" dedi.

'Topraklarında yaşamak isteyenler zulümle karşı karşıya kaldılar'

Kürdistan'da yaşananların bir iç savaş olduğunu söyleyen Aysel, Kürdistan'da savaş ahlakının ve hukukun da uygulamadığını belirtti. Aysel, "Sivillere, kadınlara, çocuklara yönelik ahlaksız saldırılar söz konusu. Sadece kendi topraklarında yaşamak, kendi haklarını istedikleri için zulümle karşı karşıya kaldılar. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt soruna bakışının ne kadar militarist olduğunu açığa çıkardı" diye kaydetti.

'Kürtlerin geri adım atmayacağını Cizre'de gördük'

Geçmişte de Kürtlere yönelik baskı politikalarının izlendiğine dikkat çeken Aysel, "Kürtler kendi hak ve taleplerinden geri dönmedi. Bu zulüm ve vahşet uygulamaları da Kürtlere geri adım attırmayacak. Aksine kendi hak ve taleplerini daha da yükseltmelerine yola açacaktır" dedi. Aysel, "Biz Kürtlerin geri adım atmayacağını Cizre'de, Sur'da gördük. Devletin tüm olanaklarını kullandığı savaşta halk direndi, bu çok önemli bir aşamaydı" diye vurguladı.

'Kürdistan'da katliam yapanlar yargılanacak Kürtler unutmayacak'

Devletin Kürtleri mücadelelerinden vazgeçirmek ve savaşı büyütmek istediğine değinen Aysel, "Kürtler direnmeyi seçecek, başka bir seçenek yok. Acılar yaşayacağız, kayıplar vereceği ama sonunda Kürtler meşru ve demokratik haklarını kazanacak" dedi. Cizre'nin, Sur'un tarihe soykırım olarak geçeceğini vurgulayan Aysel, "Kürdistan'da katliam yapanlar savaş suçu işlemekten yargılanacak. Kürtler bu zulmü unutmayacak" şeklinde konuştu.

(ödk-dek/dk)