Şehriban Aslan / JINHA

WAN - 2007 yılından beri şehir şehir gezip kadına yönelik şiddete karşı ve "barış" için 90 kilometre yüzen emekli Matematik Öğretmeni İsmail Turhan'ın son durağı ise Van oldu. Yüzmeye Tatvan'dan "Kadına yönelik şiddete hayır" diyerek başlayan İsmail, yıllardır süren savaşın barışa dönmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti.

Emekli Matematik Öğretmeni 55 yaşındaki İsmail Turhan, 2007 yılından beri şehir şehir gezip barış için ve kadına yönelik şiddete karşı yüzüyor. İzmirli öğretmenin son durağı ise Van. Barış ve kadına yönelik şiddetle mücadele için 90 kilometre yüzen İsmail, Rize, Trabzon, Antalya, İzmir, Muğla, Bitlis'in Tatvan ilçesi de dahil olmak üzere 25 kentte yüzüşünü gerçekleştirdi. Yüzüşünün Van ayağı için 14 ay boyunca çalıştığını ifade eden İsmail, geçirdiği kalıcı sakatlığa rağmen yüzmeye devam ediyor. Barış ve kadına yönelik şiddetle mücadele için yüzmesi nedeniyle çalıştığı okuldan ceza aldığını kaydeden İsmail, barış için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine işaret ederek, "Bu ülkede 80 milyona yakın insan yaşıyor. Bunlardan her biri o ateşin üzerine bir damla su dökse tüm sorunlar biter ve bu topraklara barış gelir" ifadesini kullandı.

Birinci etap kadına yönelik şiddet

Yıllardır süren kadına yönelik şiddete karşı ve 30 yıldır süren savaşın durması için onlarca ili gezip yüzen İsmail Turhan, yüzüşüne "Kadına şiddete hayır" diyerek başladı. "Bir ailede kadın mutlu değilse, şiddet görüyorsa o ailede huzur olmaz" diyen İsmail, Türkiye'de de her gün çok sayıda kadının katledildiğini vurgulayarak, "Her zaman her yerde söylüyorum bugünde söylüyorum. 'Kadına şiddete hayır' diyorum" dedi. Kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için Tatvan Öğretmen Evinden korumasız olarak dört saat yüzüp Paşaelmalı köyüne varan İsmail, "Bu etapta 'Kadına şiddete hayır' dediğim için benim için çok özel bir etaptı" diye belirtti.

İkinci etap barış ve kardeşlik

İkinci etabı Tatvan'ın Paşaelmalı köyünden Bağpirika köyüne kadar yüzen İsmail, bu etabı da kardeşlik ve barış için yüzdüğünü söyledi. Bitlis'teki son etabı tamamlamak için Yelkenli olarak adlandırılan bölgeye giden İsmail, "Bölgede bulunan kurumlardan takviye ve destek istedim, ama vermediler. Paşaelmalı köyünde tanıştığım aile ile beraber gittik. Ben yüzmeye başladım onlar teknedeydi, rüzgâr ve dalgalar çok şiddetli olduğu için aile beni dalgalar arasında kaybetti. Ailenin üç yaşındaki kız çocuğu benim için ağlamış, 'İsmail amcayı kaybettik' diye. Sudan çıktıktan sonra baktım küçük kızın gözleri nemli. Küçük kızın gözyaşlarını görünce benim de gözlerimden yaş aktı ve beni çok etkiledi. Dedim ki 'Bugün bu küçük kız çocuğu benim için ağlayabiliyorsa, demek ki Türkler ve Kürtler arasında hiçbir düşmanlık olmaz ve olamaz da. 'Barış ve kardeşlik bu küçük kız çocuğunun gözyaşlarında yeşerir" ifadelerine dikkat çekti.

Son etap çocuklar ve gençler için

Son etabı ise Van'da tamamlayacağını söyleyen İsmail, "23 Nisan günü son etabı yapmak istiyorum, fakat burada çok fazla rüzgâr var haliyle dalgalar çok şiddetli oluyor. Son etabı tamamlamam biraz da hava şartlarına bağlı gibi görünüyor. Bu etabı da özellikle buradaki çocuklara ve gençlere armağan ediyorum" dedi. Herkesin yıllardır süren savaşın barışa dönmesi için elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çeken İsmail, "Ben İzmir'de öğrencilerime hep derim 'Önce insan olmalıyız, ne Kürdün ne de Türkün birbirinden farkı yoktur' diye. Ben bugün Van'a, yıllardır yanan ateşin üstüne Van Gölünden az da olsa su dökmeye geldim. Bu ülkede 80 milyona yakın insan yaşıyor. Bunlardan her biri o ateşin üzerine bir damla su dökse tüm sorunlar biter ve bu topraklara barış gelir" diyerek barışın gelmesi için herkese görev düştüğünü vurguladı.

(ng/gk/mg)