'Travma sonrası tepkiler 'normal', ancak destek şart'

08:26

Sibel Yükler/JINHA

ANKARA - Son beş ayda Ankara ve İstanbul'da yaşanan bombalı saldırının ardından yaşanan korku ve travma durumunu değerlendiren Uzman Psikolog Bilge Kol, bu duyguların bastırılmayarak yaşanmasına izin verilirse, kişinin hayatının sağlıklı bir şekilde ilerleyebileceğini belirtti. Bilge, farklı şekillerde ortaya çıkabilen duygu patlamaları veya olayın tekrarlanacağı korkusu gibi tepkilerde bir uzmandan destek alınması gerektiğini vurguladı.

Uzman Psikolog Bilge Kol, Ankara'da son beş ayda üç bombalı saldırı ile İstanbul İstiklâl caddesindeki bombalı saldırının ardından yaşanan travma ve korku ortamını değerlendirdi. Peş peşe gelen saldırıların bireysel ve toplumsal olarak ruh sağlığını tehdit ettiğini belirten Bilge, korku hissinin yayılmasının insanî bir refleks olduğunu söyleyerek, "Üst üste yaşanan bu acı olayların kişileri korkutması ve endişelendirmesi doğal bir durum, fakat bu olaylar düzenli bir hale gelince, bomba patlaması sonucu meydana gelen yaralanmalar, insanların vücut bütünlüklerinin bozulması, bunun sonucunda yaşanan ölümler, patlama anında meydana gelen gürültü ve görüntüler gibi içinde barındırdığı travmatik unsurlar sebebi ile artık bireysel ve toplumsal olarak kişilerin ruh sağlığının tehdit edilmesi gibi sonuçlar verebiliyor. Travma benzeri semptomlar görülmesi çok mümkün, bu da kişilerin olaya yakınlığı ve başta belirttiğim gibi olayların sıklaşması sebepleri ile ortaya çıkabilir. Bu gibi can güvenliğini tehdit eden hadiselerin ardından korku ortamının oluştuğunu gözlemliyoruz, bu duygu çok insani, çünkü korku duygusu, insanın kendini tehlikelerden koruması için ona gerekli enerjiyi sağlar, planlar yapmasına önayak olur" diye belirtti.

Hissizlik ve tepki vermeme halleri

Şu an içinde bulunulan durumda, insanlarda öncelikle şoka bağlı bir hareketsizlik hali hakim olduğunu belirten Bilge, sonrasında da yaşanan olaylara alışmamak adına harekete geçme ve tepki vermeye çalışma gibi çabalar olduğunu kaydetti. Bazı kişilerde de başta meydana gelen hareketsizlik ve tükenmişlik halinin devam ettiğini söyleyen Bilge, "Bu acı olayların üst üste yaşanması, kişilerin daha önce yaşamadıkları ruh hallerini -özellikle son zamanlarda hissizlik ve tepki verememe haller gibi- kendilerinde gözlemlemelerine ve paniğe kapılmalarına da yol açabiliyor. Bu da hareketsiz kalarak bünyenin kendini korumaya alması anlamına geliyor olabilir, ki bu sağlıklı bir durumdur. Yine insanın doğuştan kendini düzenleme ve bozulan dengesine tekrar kavuşabilme potansiyeli olduğundan, bu sağlıklı olma çabasını değerlendirmek gerekir, diye düşünüyorum" ifadelerinde bulundu.

Kişilerin yakınlarını koruma çabası

Ankara'da ve İstanbul'da caddeler ve sokaklar bomboş. Alışkın olunan kalabalık yerini mecburi güzergâh kullananlara bıraktı. Bilge, bu durumu korkunun yarattığı, kendini koruma adına yapılan planların temeli olarak görüyor. Bir hakim olan duyguda koruma, korunma refleksi. Bilge bu durum için, "Kişilerin yakınlarını koruma çabası devreye giriyor, yakını yetişkin ise kişi ona 'dikkatli' olmasını söylüyor oluyor, işlek yerlere gitmemek üzerine planlar yapılıyor. Fakat kişinin çocuğu söz konusu ise koruma isteği haliyle yoğunlaşıyor, ebeveynler bir süreliğine çocuklarının 'gözünün önünde' olmasını istiyorlar, çok haklı olarak" diyor. Bilge, can güvenliğinin her şeyden üstün tutulmasını da yine korkular ve yaşanan olayların çok yakınlarda olmasından kaynaklandığına işaret etti.

Tepkiler 'normal', destek şart

Peki bu travma ve hislerin üstesinden nasıl gelinir? Bilge, yaşanılan duygu durum 'normal' görülmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Öncelikle kişilerin bireysel olarak da yaşadıkları kaçma isteğinin, genel isteksizliğin ve üzüntü, öfke gibi duyguların doğal olduğunu, yani bu olaylar karşısındaki tepkilerinin 'normal' olduğunu kabul etmeleri çok önemli ve gerekli" dedi. Bu duyguların yaşanmasına izin verilirse, yani bastırılmaz ise kişinin hayatının sağlıklı bir şekilde ilerleyebileceğini belirten Bilge, "Bunun en kolay yolu da kişinin çevresinden sosyal destek alması, yani konuşup paylaşmasıdır. Aynı yerde aynı olayları yaşayan insanlar olduğumuz için hemen hemen aynı duygular öne çıktığından, kişilerin birbirlerini anlaması ve birbirlerine duygusal destek vermeleri çok olası ve kıymetli" diye ekledi.

Tekrarlanacağı korkusu, kaçma isteği

Bilge, dikkat edilmesi ve yapılması gereken diğer önemli noktaları ise şöyle sıraladı: "Daha önce yaşanmamış ağrılar, devam eden kabuslar veya geçmeyen uykusuzluk ve buna benzer bedensel ya da farklı şekillerde ortaya çıkabilen duygu patlamaları veya kişiye günlük yaşamını bölecek şekilde etki eden kolay irkilme, olayın tekrarlanacağı korkusu ile ortaya çıkan sürekli kaçınma davranışı gibi durumlar, tepkiler var ise bir uzmandan destek almaları faydalı olacaktır diye düşünüyorum."

Ücretsiz destek veriyorlar

Bilge, son olarak destek alınabilecek adresleri de şöyle belirtti: Travma alanında çalışan uzmanlar bu gibi olaylarda en doğru adrestir. Ayrıca Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ayna Klinik Psikoloji Destek Ünitesi ve Ankara Psikososyal Dayanışma Ağı gibi bazı dernekler ve birimler bu durumlarda ücretsiz destek vereceklerini ilan etmişlerdir yakın zamanda, güvenilir bir destek almak için kendilerine ulaşılabilir."

(mg)