Sağlık Bakanlığı'nın 25 yaralıdan daha hayati ne işi olabilir?
09:14
JINHA
ANKARA - Abluka altında olan Cizre ve Sur'da yaralıların ambulans gönderilmediği için kan kaybından dolayı yaşamını yitirdiğini söyleyen SES Eş Başkanı Gönül Erden, Kürdistan'da yaralı halkın sağlık erişimini engelleyen ve ölüme terk eden Sağlık Bakanlığı'na seslenerek, "Bodrum katında bekletilen 25 yaralıdan daha hayati ne işiniz olabilir? Sağlık Bakanı savaş bakanı gibi görev yapıyor" dedi.
Uzun süredir abluka altında olan Cizre ve Sur'da ambulans gönderilmemesi ve sağlık hizmetinin alınamamasından dolayı yaralıların büyük çoğunluğu yaşamını yitiriyor. Cizre'de bodrum katında 25'ten fazla yaralı ise şu an yaşam mücadelesi veriyor. Konuya ilişin değerlendirmede bulunan SES Eş Başkanı Gönül Erden, ablukanın başladığı günden bu yana çok uzun süredir aynı vahim tabloyla karşı karşıya kalındığını belirtti. Yaralıların sağlık hakkına erişimi ve müdahale noktasında, yaşanan savaşta sağlık çalışanlarının da görevinin engellediğini ifade eden Gönül, Cizre ve Sur'da birçok yaralıya hala ulaşamadıklarını kaydederek, "Birçok yaralanma, basit yaralanmalar diye tariflediğimiz ve hızlı müdahalelerle kurtarılabilecek yaralanmalar. Ancak bombardımanın devam etmesi ve ambulansın yaralıları almaya gidememesinden dolayı çoğu kişi kan kaybından yaşamını yitirmiştir" dedi.
'Mevcut iktidar, hem kendi hukukunu hem de uluslararası hukuku tanımıyor'
Cizre'de cumartesinden bu yana bodrum katında 30'dan fazla kişinin yaralı halde mahsur kaldığı ve yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan Gönül, süreç uzadıkça sağlık çalışanları olarak kaygılarının arttığını ifade etti. Yaralıların tedavi edilmesine ilişkin çoğu kez girişimlerde bulunduklarını hatırlatan Gönül, en son Sağlık Bakanlığı ve Meclis Sağlık Komisyonu ile görüştüklerini kaydetti. Hala bir sonuç alamadıklarını söyleyen Gönül, "Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yaşam hakkı, sağlık hakkı, sağlık emekçilerin ve kuruluşların bu savaşta korunması ile ilgili net tarifler olmasına rağmen bugün ne yazık ki mevcut iktidar hem kendi hukukunu hem de uluslararası hukukunu tanımamada ısrar ediyor" diye konuştu.
'Bu bir insanlık suçudur'
En son AİHM'in tedbir kararı verdiği 5 yurttaştan 3'ünün ambulansın zamanında gelmemesinden dolayı yaşamını yitirdiğini, bir kişiden de haber alınamadığını aktaran Gönül, "Her geçen dakika bu yaralıların hayatını riske atmaktadır. Bu bir insanlık suçudur. Bunun hiçbir yerde karşılığı yoktur. En hızlı şekilde bu yaralıların naklinin sağlanması ve tedavilerin yapılması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
'Sağlık Bakanı savaş bakanı gibi görev yapıyor'
Daha önce de Sağlık Bakanlığı'na çeşitli çağrılarda bulunarak rapor sunduklarını söyleyen Gönül, "Ama bir kez daha gördük ki Sağlık Bakanı savaş bakanı gibi görev yapıyor. Oradaki yaralıların bir an önce alınmasını öncelemek yerine orada yaşanan savaş durumundan bahsetmektedir. Hayati sorunları çözmek yerine kendilerince önemli olan sorunları çözmektedir. Buradan Sağlık Bakanlığı'na soruyoruz. Bodrum katında bekletilen 30 yaralıdan daha hayati ne işiniz olabilir?Bununla ilgili kamuoyuna neden bilgilendirilmiyor ve bu yaralıların naklinin sağlanması için neden girişimlerde bulunulmuyor?" diye vurguladı.
'Gelinen noktada sağlık emekçileri de hedef alınıyor'
Sağlık emekçileri olarak, özellikle savaş süreci yoğunlaştığından itibaren hükümete çağrı yaptıklarını kaydeden Gönül, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla savaşın bitmesi için kendi cephelerinden bir dizi eylem başlattıklarını, Silvan'da, Lice'de, Diyarbakır'da, Varto'da barış nöbetleri tuttuklarını belirterek, "Ama bugün gelinen noktada sağlık emekçileri de hedef alınıyor. Bu süreçte üç arkadaşımız devlet güçleri tarafından katledildi. Sağlık kurumlarımız özel hareketin konuşlandığı yerler oldu" dedi.
'Kolluk kuvvetleri, sağlık kurumlarını terk etsin'
Gönül, hastanelerin askeri karargaha dönüştürüldüğünü belirerek, "Biz daha önce de söyledik. Kolluk kuvvetleri sağlık kurumlarımızı terk etsinler" dedi. Savaşın bitmesi için başta Diyarbakır olmak üzere Ankara, İstanbul gibi şehirlerde sağlık emekçilerinin barış nöbetleri gerçekleştirdiğini belirten Gönül, "İnatla barış için eylemlerimize devam edeceğiz. Ölüme karşı yaşamı savaşa karşı barışı savunacağız. Bu eylemlerimizi bulunduğumuz her yerde yaygınlaştıracağız.Ve bu mücadeleyi büyüteceğiz "dedi.
(he/sy/fk)