Sağlıkçı Raife Camcı: Hukuksuz ve ilkesiz bir savaş yürütülüyor
09:05
Tekoşin Tekin/JINHA
AMED - SES Diyarbakır Şube Temsilcisi Raife Camcı, sıkıyönetimin uygulandığı bölgelerde sivil halkın katledildiğini, yaralıların hastanelere götürülemediğini, beyaz bayrakla yaralıları hastanelere götürmek isteyenlerin de kurşunların hedefi olduğunu, hastanelerin abluka altına alındığını, sağlıkçıların görevlerine yerine getiremediğini söyleyerek, devletin Kürt halkı üzerinde hukuksuz ilkesiz bir savaş yürüttüğüne vurgu yaptı.
Kuzey Kürdistan'da özyönetimlerin ilan edildiği bölgelere yönelik yaşanan saldırı ve katliamlar gün geçtikçe yeni acıların yaşanmasına neden oluyor. 35 günlük bebekten 80 yaşındaki yurttaşa kadar yaşanan katliamlar tüm dünyanın gözü önünde her gün yenileri ekleniyor. Her türlü savaş suçunun işlendiği bu saldırılarda, uzun süreli 'yasak' ilanları, su depolarının kurşunlanması, evlere top atışlarının yapılması, gıdasız bırakılması, yaralananların hastanelere götürülmesine izin verilmemesi, yaralıları beyaz bayraklarla hastaneye götürmeye çalışanların da kurşunlanması, cenazelerin günlerce katledildikleri yerlerde bekletilmesi gibi birçok başlık geliyor.
Beyaz bayrakları da vurdular…
Cizreli Ramazan İnce 80 yaşındaydı ve 26 Aralık tarihinde keskin nişancıların vurduğu 6 aylık torunu Miray bebeği, beyaz bayrakla ambulansın bulunduğu yere taşımak istiyordu. Ancak keskin nişancılar dede Ramazan İnce'yi de vurdu. Adana Balcalı Devlet Hastanesi'ne götürülen Ramazan İnce sabaha doğru yaşamını yitirdi. Taybet İnan da 57 yaşındaydı ve yaşadığı Cizre'de keskin nişancılar tarafından katledildi. Taybet'in cenazesi 7 gün boyunca çocuklarının gözleri önünde vurulduğu yerde bekletildi çünkü beyaz bayrakla çıkanı da vuruyorlardı. Taybet'in çürümeye yüz tutmuş bedeni ancak 7'inci gününde alınabildi. Mardin'in Dargeçit ilçesinde 14 Aralık tarihinde keskin nişancılar tarafından vurulan M.A. adındaki bir çocuğa yardım etmek isterken vurulan Sacide Gezginci de hedef alınarak tarandı. Kolundan yaralanan Sacide tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ameliyata alınarak kolu kesildi. Yaşanan örnekleri çoğaltmak mümkün…
Beyaz bayrağın anlamı nedir?
Son dönemlerde artan saldırılar ile birlikte yaralanan yurttaşlar beyaz bayraklarla hastanelere götürülmeye çalışılıyor. Ancak beyaz bayrak taşıyanlarda kurşunların hedefi olmaktan kurtulamıyorlar. Peki nedir beyaz bayrağın anlamı. Beyaz bayrak uluslararası anlamda 'ateşkes' yada 'teslim' anlamına geliyor. Bu durumda beyaz bayrak taşıyan birine ateş edilmez. Ancak durum Kürdistan'da böyle işlemiyor. Ne beyaz bayrağı taşıyanlar güvende ne de yaralıyı almaya çalışan sağlık görevlileri.
'Sağlık çalışanları da saldırıların hedefinde'
Konuyla ilgili konuştuğumuz SES Diyarbakır Şube Temsilcisi Raife Camcı, bölgede savaş ortamının başlamasıyla birlikte sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların yaşandığını "Sağlık kurumlarına saldırılar gerçekleştirilerek toptan ve kirli bir sürecin yaşanacağı kanaati yaratılmak isteniyor. Sağlıkçılar Hipokrat yeminini ederken verdiği yeminin gerekliğini yapmak zorunda. Bizim temel yapmamız gereken şey bütün vatandaşların eşit ulaşılabilir ve anadilde sağlık hizmeti vermek. Yaşanılan şiddet ve savaş ortamında sağlık hizmetini kesintisiz sunulması gerekiyor ve halkın sağlık hakları hiçbir şekilde engellenemez " dedi.
'Hastaneler basılıyor abluka altına alınıyor'
Sağlıkçılar olarak özyönetimin ilan edildiği bölgelere girmek istediklerini söyleyen Raife, "Sağlık hizmeti vermek istiyoruz ama güvenlik güçleri içeriye girmemize izin vermiyor. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yerlerde sağlık hizmetinin verilmediğini biliyoruz. Türkiye'de gelinen noktada hastaneler basılıyor ve abluka altına alınıyor bizim sağlıkçılar olarak dokunulmazlığımız nerede kaldı, yada temel yaşam sağlık hakkını nasıl sunacağız. Bizim can güvenliğimizin olmadığı yerde sağlık hizmeti sunamayız. Bölgede hiçbir sağlıkçının can güvenliği yoktur" diye belirtti.
'Türkiye'de sağlık hakkı istiyorsan beyaz bayrak kaldır'
Türkiye devletinin Kürt halkını esir olarak gördüğünü söyleyen Raife, "Savaş yürüten ülkelerde savaş ortamlarında esir düşenler kendi can güvenliğini sağlamak için yaşam hakkını sağlamak için beyaz bayrak kaldırıyor. Bugün Türkiye'de fiili savaşın sürdüğü bölgelerde Kürt halkına esir gözüyle bakılıyor, aslında iktidar Kürt halkına 'sen esirsin Türkiye'de sağlık hakkı istiyorsan beyaz bayrak kaldır işimize gelmezse seni istediğimizde de vururuz' gözüyle bakıyor. Bugün bölgede sağlık hakkından yararlanmak için halkımız beyaz bayraklarla dışarıya çıkıyor ama yine vuruluyor" ifadelerinde bulundu.
'Bizim dokunulmazlığımızı ifade eden beyaz önlüklerimizdir'
Sokağa çıkma yasağının olduğu yerlerde beyaz bayrakla da sağlık hizmetinin tam anlamıyla sunulmadığını ifade eden Raife, "İnsanlarımız sağlık kuruluşlarına ulaşmak için beyaz bayraklarla dışarıya çıkıyor. Hiçbir şekilde ne ambulanslar ne sağlık ocakları ne de hastaneler vermesi gereken sağlık hizmetini veremiyor. Bizim beyaz önlüklerimiz aslında beyaz bayraklardır. Bizim dokunulmazlığımızı ifade eden beyaz önlüklerimizdir. Her zaman savaşa karşı siyaha karşı beyaz bir duruş diyeceğiz" şeklinde konuştu.
'Beyaz bayraklı sağlık hizmetini sadece Türkiye'de görüyoruz'
Beyaz bayraklı sağlık hizmetinin sadece Türkiye'de olduğunu söyleyen Raife, "Türkiye beyaz bayrakla sağlık hizmeti sunma boyutuna geldi ama beyaz bayraklı sağlık hizmeti bile sunamıyor. Hastalar, yaralılar ve cenazeler haftalarca yerlerde kalıyor cenazeleri bile alamıyoruz. Savaşın bile bir hukuku, etiği ve ilkesi var. Bölgede hukuksuz, ilkesiz bir savaş yürüyor. Biz sağlıkçılar olarak buna dur diyoruz beyaz bir duruş sergiliyoruz. Karanlığın aydınlığa çıkması için beyaz bir duruş sergileyeceğiz" dedi.
(mg)