Vücut performansını artırmak astım ataklarını önlüyor
08:08
JINHA
AMED - Doktor kontrolünde spor yapmanın astım hastalarına iyi geldiğini belirten Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, önemli öneri ve uyarılarda bulundu.
Toplumun genelinde hakim olan "Astım hastaları spor yapamaz" algısının aksine doktor kontrolünde egzersiz yapmak, hastalığın seyrini olumlu yönde etkiliyor. Öyle ki astım hastaları olimpiyat şampiyonu bile olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Necla Songür, astım ve spor ilişkisi hakkında bilgi verdi.
'Astım kontrol edilmezse hayatı olumsuz etkiliyor'
Astım, hava yolunun kronik iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu ifade eden Necla, "Genellikle ataklar halinde kendini gösteren astım hastalığını alerjenler, ilaçlar ve soğuk gibi pek çok faktör tetikleyebilmektedir. Hastalar bu tetikleyicilere maruz kaldığında öksürük, hırıltılı, solunum, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi bulgular vermektedir. Kontrolsüz astım hastalığı kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir" dedi.
'Yanlış egzersiz programı astım ataklarını tetikliyor'
Astım ataklarını artıran faktörlerden birinin de egzersizler olduğunu kaydeden Necla, "Egzersize bağlı nefes sıkışması veya öksürük, tipik olarak egzersiz bittikten 5-10 dakika sonra başlar. Belirtiler nadiren egzersize başlandığında da görülebilir. Hastalar hareket eder durumdayken genellikle rahattır ancak bazen astım atakları gelişebilir. Egzersize bağlı astım atakları yaşayan hastaların özellikle soğuk ve kuru havalarda şikayetleri artmaktadır" ifadelerinde bulundu.
'Duman, toz, soğuk gibi tetikleyicilerden uzaklaşılmalıdır'
Kişiden kişiye değişen astım belirtilerini sıralayan Necla, şu uyarılarda bulundu: "Hırıltılı solunum, öksürme, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve yorgunluk astımın başlıca belirtileri arasındadır. Bu tür durumlarda tüm spor etkinliği hemen kesilmelidir. Panik yapmayıp, sakin kalmaya çalışılmalıdır. Duman, toz, soğuk gibi tetikleyicilerden uzaklaşılmalıdır. Doktorun tavsiye ettiği bronş açıcı ilaç varsa uygun dozda kullanılmalıdır. Şikayetler devam ediyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır."
'Spordan uzaklaşılmamalı'
Astım hastalarının spordan hiçbir şekilde uzaklaşmaması gerektiğinin altını çizen Necla, "Eğer kişi, astım ilaçlarını düzenli kullanıyorsa ve astım hastalığı kontrol altında ise spor yapması iyileşmesine katkıda bulunur, kapasitesini artırır ve astım kontrolü kolaylaşır. Fiziksel kondisyonu iyi olan sporcularda astım ataklarının ciddi bir şekilde azaldığı yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu nedenle astım hastalarının fiziksel fonksiyon kapasitelerini geliştirecek spor faaliyetlerinde bulunmaları önerilmektedir" dedi.
'Astımın şiddeti spor dalı seçiminde etkin rol oynuyor'
Spor seçiminde astımlı hastanın astımının şiddeti, kontrol altında olup olmaması, tedavi altında akciğer kapasitesi ve hastanın tercihinin önemli rol oynadığını kaydeden Necla sözlerine şöyle devam etti: "Genellikle çocuk ya da erişkin yaşta önerilen spor aktivitesi yüzme olmakla birlikte, önlemler uygun şekilde alınırsa ve tıbbi tedavi ile kontrol sağlanırsa hastaların açık hava sporlarını yapmalarında da bir sakınca yoktur. Ancak astım hastaları yüksek risk içerdiği için; dalgıçlık, basketbol, bisiklet, uzun mesafe koşusu, futbol, kayak, buz hokeyi ve buz pateni gibi spor dallarından uzak durmalıdır."
'Tedavi edilmezse kalıcı hasar bırakabilir'
Spor, astımın iyileşmesine katkıda bulunsa da asıl tedavisinin tıbbi olduğunu sözlerine ekleyen Necla, uzman bir doktor gözetiminde düzenli takiplerin ve tedavilerin yapılması gerektiğini söyledi. Astımın tıbbi tedaviyle kontrol altına alınabilen, geriye dönüşü olabilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Necla, "Herkeste astımın şiddeti farklılık göstermektedir. Tedavinin ardından hasta normal hayatına dönebilir. Ayrıca astımı tetikleyici faktörlerin belirlenmesi ve bu etkenlerden korunulması önem taşımaktadır. Astım eğer tedavi edilmez, düzenli takipleri yapılmaz ve tetikleyici faktörlerden korunulmazsa bir süre sonra KOAH gibi geriye dönüşü olmayan, hava yolu darlıkları ve hasarları meydana gelmeye başlamaktadır. Astımın doğru tedavi edildiği ve doğru takip edildiği zaman geriye dönüşü olabilen bir sağlık sorunu olduğu unutulmamalıdır" ifadelerinde bulundu.
(mg)