Doğumsal kalp hastalıkları boy kısalığına yol açıyor
09:03
JINHA
AMED - Doç. Dr. Meki Bilici Doğumsal kalp hastalıklarının anjiyo ve cerrahi tedavisinde sağlanan başarılara rağmen bu çocukların büyüme, gelişme, motor ve nöropsikiyatrik açıdan yaşıtlarının gerisinde kalabilmeleri nedeniyle bu hastaların eşlik eden sorunlarının da etkin biçimde yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Meki Bilici doğumsal kalp hastalıkları konusunda uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Meki, büyümenin; doğum öncesi dönemde cinsiyet, rahim içi ortam, rahim içi enfeksiyonlar, anneye ait kronik hastalıklar, genetik faktörler, kromozomal hastalıklar, iskelet yapı bozuklukları, hormonlar ve büyüme faktörleri tarafından belirlenirken, doğumdan sonra çocuğa ait kronik hastalıklar, genetik faktörler, beslenme, metabolik etkenler, hormonlar ve psikososyal faktörler tarafından belirlendiğini söyledi.
Kalp hastalıklı çocukların büyüme geriliğinde en önemli etken beslenme problemleri olduğuna dikkat çeken Dr. Meki, "Bu çocuklar potansiyel boylarına ancak yeterli ve dengeli beslenme ile ulaşabilirler. Beslenme problemi ne kadar erken dönemde başlarsa büyümenin etkilenmesi o derece şiddetli ve kalıcı olma riski taşır. Kalp Hastalıklı çocuklar genellikle iştah azlığı, besin kalitesinin yetersiz olması, artmış besin ihtiyacı, asidoz, tekrarlayan enfeksiyonlar, vücut yağlarının yetersizliği ve doğum öncesine ait etkenlerin kombine etkisi sonucu yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayamazlar. Yapılan araştırmalar, kalp hastalarında kullanılan Dijitaller ve kalp yetersizliği tedavisi için verilen idrar söktürücülerin de mineral dengesinde anormalliklere yol açabildiğini ortaya koymuştur" dedi.
Genetik faktörler
Genetik faktörler, sadece doğum öncesi süreci olmadığını da dile getiren Doç. Dr. Meki Bilici; "Aynı zamanda doğum sonrası süreci de etkilerler. Genetik faktörler büyümenin yanı sıra gelişmeyi de olumsuz yönde etkilemektedir. Annenin vücut ağırlığının düşük olması da çocuğun vücut ağırlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Kalp hastalıklı çocukların yüzde 20'sine kalp dışı organ patolojileri de eşlik eder. Bu patolojiler organlarda fonksiyon bozukluğuna yol açarak Büyüme Geriliğinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedirler" şeklinde konuştu.
Büyümeye etkisi
Dr. Meki Bilici sözlerini şöyle sürdürdü: "Kalp hastaları ile ilgili yapılan çalışmalarda morarmayla seyreden hastaların, boy uzamasından daha fazla etkilendiğinin ortaya koymuştur. Bununla beraber morarması olmayan hastalar ve darlıklı hastalarda da boy ve vücut ağırlıklarının da etkilendiğini ortaya koymuştur. Büyüm ve Gelişme Geriliği ile ilişkili risk faktörlerinin erkenden saptanması ve erken müdahale edilmesi yaşam kalitesi ve çocuğun, erişkin çağdaki optimal kapasiteye ulaşmasını sağlamak için en önemli kilometre taşıdır.
Büyüme geriliği saptanan çocuklarda saptanan nedenin tedavisi esastır. Altta yatan kalp hastalığının tedavi edilmesi esas hedeftir. Bununla beraber en iyi cerrahi girişim zamanına kadar hastaların yan etki potansiyeli olan ilaçların gereksiz kullanımından sakınılması, diyetlerinin düzenlenmesi, multivitamin desteğinin sağlanması ve yakın klinik değerlendirme tedavinin başarısını arttıracaktır. Kardiyak sorunun giderilmesinden sonra yaşıtların büyümesinin yakalanması bazen aylar içinde olurken bazen de 1-2 yıl veya daha fazla zaman alabilmektedir."
(fk)