JINHA

ANKARA- Ankara'da gerçekleşen bombalı saldırıda yaralılara ilk müdahaleyi yapan ve ardından Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sağlık hizmetine devam eden Doktor Onur Karahancı "Bombalı saldırıda ne yapılabilir diye de mi böyle kılavuzlar hazırlayacağız diye düşünmemiz lazım" dedi ve ekledi: "Mücadeleyi sadece sağlık alanında değil toplumsal alanda vermeliyiz. Bize en iyi gelecek ilaç barıştır."

DİSK, TTB, KESK ve TMMOB'un düzenleyicisi olduğu Barış mitinginin katliama dönüşmesinin ardından 100'den fazla yurttaş yaşamını yitirdi 500'e yakını ise yaralandı. Hacettepe Hastanesi'nde görev yapan TTB Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Onur Karahancı şuanda hastanede 2'sinin yoğun bakımda olmak üzere 8 yurttaşın tedavi gördüğünün bilgisini vererek toplumsal barışın sağlandığı, sağlık emekçilerine ihtiyaç duyulmadığı bir dünyanın yaratılması gerektiğini dile getirdi.

'15 yaşındaki Özden'in durumu kritik'

Bombalı saldırının yaşandığı sırada kortej sorumlusu olduğunu ve patlamanın kendisine yakın bir mesafede gerçekleştiğini dile getiren Onur "İlk müdahaleyi orada yaptım ve ardından hastaneye geldim. Önce ağır yaralıya müdahale ettim. 34 kişi geldi 4'ü yaşamını yitirdi. Şuan 2 arkadaşımız yoğun bakımda. Bunlardan birisi 15 yaşındaki Özden Binnur Vurmaz. Genel durumu ise kritik" dedi.

'İtfaiyeciler ceset torbası bile vermedi'

Saldırı olduğu sırada kalabalığın arasında koridorlar açtıklarını doktorların alana gelip hızlıca yaralılara müdahale etmeye çalıştığını söyleyen Onur, " İki noktada can kaybı vardı ama açtığımız yollardan ilk olarak polis girdi. Gider gitmez ilk yaptıkları şey gaz sıkmak oldu. Bu bizi zorladı, müdahale etmemiz zorlaştı. Ambulanslar polisin yolları kapatmasından dolayı giremedi. İtfaiyecilerden ceset torbalarını istedik ama onu bile vermediler" diye belirtti.

'Amed'den sonra bir şeyler ortaya çıksaydı…'

Sağlık hizmetinin yurttaşlar için ulaşılamaz ve lüks olduğunu ifade eden Onur, patlama alanında yaralı yakınlarının ve yaralıların güvensiz olduğunu ve bu durumun tartışılması gerektiğini belirtti. "Artık kendimizi koruyamayacağız, bizi koruyacak diye düşündüklerimizin bundan çok uzak olduğu bir dönemde insanların kendilerini tekrar değerlendirip 'neler yapabiliriz' demeleri kadar normal bir şey yok" diyen Onur, " Amed'deki bomba patladıktan bu yana bir şeyler ortaya çıksaydı bunlar yaşanmazdı" dedi.

'Bombalı saldırıda ne yapılabilir kılavuzları mı hazırlıycağız'

Katliamların çok sık yaşandığı bir süreçte yurttaşların kendi çabaları ile bir şeyler yapmaya çalışmasını normal olarak karşılayan Onur "Gezi sürecinde artık daha zararsız görünen biber gazına karşı ne yapılabilir diye kılavuzlar vardı. Bunu kanıksamamız lazım. Bombalı saldırıda ne yapılabilir diye de mi böyle kılavuzlar hazırlayacağız diye düşünmemiz lazım" dedi. "Şuanda insanlara böyle bir kılavuz hazırlıyoruz desek kimse şaşırmayacak" diyen Onur "Ama bunun olmaması için toplumsal barış dediğimiz demokrasi, özgürlük tam da burada devreye giriyor" dedi.

'Bize en iyi gelecek ilaç barıştır'

Mücadelenin sadece sağlık alanında değil toplumsal boyutla yürütülesi gerektiğini söyleyen Onur "Saldırı anında ne yapılabilirden ziyade o anın olmaması için mücadele etmemiz geriyor. İnsanlar neye tepki veriyor kime tepki veriyor çok belli. Toplumsal barışın tekrar sağlanması için, sağlık emekçilerine ihtiyaç duyulmayacağı bir dünya için insanların kafa yorması çok önemli. Bize en iyi gelecek ilaç barıştır" diye ifade etti.

(ekip/