JINHA

MERSİN - Uzmanlar üşüme, yorgunluk, kilo artışı, çarpıntı, sinirlilik ve iştahsızlık gibi birçok belirti ile kendini gösteren tiroid hastalığının erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmeye başlandığına dikkat çekiyor ve uyarıyor: "Mevsim dönüşümlerinde etkileri daha yoğun hissedilen hastalık için mutlaka doktora başvurulması gerekiyor."

Yapılan araştırmalara göre; üşüme, yorgunluk, kilo artışı, çarpıntı, sinirlilik ve iştahsızlık gibi birçok belirti ile kendini gösteren tiroid hastalığının erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülmeye başlandı. Konuya ilişkin uzmanlar özellikle mevsim dönüşümlerinde mutlaka doktora başvurulması gerektiğin konusunda uyarıyor. Tiroid bezinin az veya çok çalışmasının vücutta pek çok sistemi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Mersin Özel Doğuş Hastanesi Genel Cerrahi bölümü doktorlarından Hasan Hilmi Sarıoğlu, "Sonbahara girilmesiyle birlikte vücudumuzda da bazı değişimler yaşanabilir. Özellikle bağışıklık sisteminde yaşanan farklılıklar birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabilir. Bu durumdan da en çok tiroid bezi etkilenir" dedi.

'Doğru teşhis önemli'

Tiroid bezinin, besinlerle alınan iyotu toparladığını ve T3- T4 adı verilen tiroid hormonlarını ürettiğinin bilgisini veren Op. Dr. Hasan Sarıoğlu, "Bir insanın sağlıklı olabilmesi için tiroid hormonlarının devamlı ve yeterli miktarda salgılanması gerekmektedir. Az miktarda salgılanması vücut fonksiyonlarının yavaşlamasına, fazla miktarda salgılanması ise vücut fonksiyonlarının hızlanmasına neden olmaktadır. Tiroid bezinin yol açtığı bazı rahatsızlarda ilaç ve radyoaktif iyot tedavisi uygulanmaktadır. Tiroidin iyi ve kötü huylu hastalıkları cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Tiroid bezinden kaynaklanan rahatsızlıkların doğru teşhisi için aile öyküsünün yanı sıra hastanın şikayetlerinin belirlenmesi de çok önemlidir. Bunun yanında, ultrason ve sintigrafi de kesin tanının konulmasında kullanılan son derece güvenli yöntemlerdir" diye kaydetti.b

'Nodül varsa cerrahi müdahale gerekli'

Tiroid bezinde, nodül belirlenmiş hastaların, kesinlikle bir cerraha yönlendirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Hasan Saroğlu, "Yapılan biyopsi tetkikinde kanser belirlenirse ya da kanser şüphesi varsa kesinlikle cerrahi yöntem uygulanmalıdır. Bunun yarı sıra kanser riski bulunmasa dahi nodülün ya da tiroid bezinin çok büyüyüp etraftaki organlara baskı yapması ağrı, yutkunma güçlüğü gibi şikayetlerin gözüktüğü durumlarda da cerrahi yöntem önemli bir tedavi seçeneğidir. Bazı tip kanserlerde tiroid bezinin tamamının ya da tama yakınının alınması öngörülmektedir. Büyük tümörlü hastalarda ya da daha kötü seviyeli kanser tiplerinde çıkarılan tiroid dokusuna ilave olarak, boyundaki lenf nodlarının da çıkarılması gerekmektedir. Çok sayıda iyi huylu tiroid nodülleri olan veya büyük guatrı olan hastalarda da tiroid bezinin tamamının çıkarılması etkili bir yöntemdir. Tek taraflı nodülü olan diğer tiroid lobu normal olan hastalarda ise, tiroit dokusunun yarısının alınması yeterli olmaktadır" şeklinde konuştu.

Bahar aylarında kontrol şart

Mevsim geçişlerinde, özellikle de bahar aylarında troid hastalığında artış yaşandığına da vurgu yapan Dr. Hasan Sarıoğlu, "Tiroid hastalıklarının tedavisinde tiroid hormon tetkikleri oldukça önemli yer tutar. Bu tetkikler mevsim geçişlerinde mutlaka yaptırılmalıdır. Özellikle tiroid hastalığı tanısı konan ve ilaç tedavisine başlayan hastaların çok daha özenli davranması gerekir. Bu hastaların ilkbahar ve sonbahar aylarında tiroit hormon kontrollerini ve check-up tetkiklerini yaptırarak, ilaç dozlarını yeniden düzenletmesi gerekir" diye konuştu.

(fk)