JINHA

İSTANBUL – Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Cizre’de 9 günlük sokağa çıkma yasağına ilişkin toplum sağlığı sorunlarını tespit etmek amacıyla hazırladığı Cizre Raporu’nda, hastanelerin karakol gibi kullanıldığını belirtilerek, toplum sağlığında ciddi ihlaller yaşandığını belirtildi. 9 günde 228 hasta başvurusunun olduğu belirtilen raporda hastanede doktorların olmadığının altı çizilerek ayrıca kadınların evde doğum yapmak zorunda kalmadı nedeniyle bebek ölümlerinin yaşandığı vurgulandı.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 9 günlük sokağa çıkma yasağıyla birlikte halkın sağlık hizmeti konusunda yaşadığı hak ihlalini belgeleme adına 18 Eylül’de ilçede alan çalışması yapan Türk Tabipler Birliği (TTB) yurttaşlardan aldıkları bilgiler dahilinde hazırladığı raporu basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı. İstanbul Tabip Odası'nda gerçekleşen açıklamaya Toplantıya, TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği Kolu üyesi Dr. Nuri Seha Yüksel, Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Porf. Dr. Nilay Etiler, Adli Tıp Uzmanı Derneği'nden Prof. Dr. Ümit Biçer katıldı.
Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Sokağa çıkma yasağı ile birlikte Cizre'de sağlık haklarının felç olduğunu dile getirdi.

‘Doğan bebekler öldü’

TTB Merkez Konseyi üyesi ve Halk Sağlı Uzmanı Porf. Dr. Nilay Etiler, Cizre'de kadınların yaşadıkları sağlık sorunlarına dikkat çekerek, “Dışarı çıkamayan kadınlar evde doğum yapmak zorunda kaldı. Bu nedenle bebekler öldü. Gıdanın yetersiz olduğu ilçede ciddi anlamda sağlık sorunları yaşandı” diye kaydetti. Suyun dahi kesildiği ilçede insanların jeneratörlerle kuyudan su çekme zorunda kaldığının altını çizen Nilay, bölgede kızamık, menenjit gibi hastalıkların yayılabileceğine dikkat çekti. Nilay, “Cizre'de bir sağlık alarmından söz edebiliriz. Hayvanlar, kuşlar, güvercinler öldürülmüş, hastalıklar yayılabilir. Şu anda da Türkiye'de en çok doğurganlık oranına sahip olan Cizre'de, 90 kadından sadece 7 kadın hastanede doğum yapabiliyor” diye kaydetti.

‘Kimyasal silaha varacak silahlar kullanıldı’

Hakikatin aranması ve hesabın sorulması adına soruşturma sürecinin tamamlanması gerektiğini ifade eden Adli Tıp Uzmanı Derneği'nden Prof. Dr. Ümit Biçer de, “Cizre'de yaşanan katliamlarda resmi otopsi bilgilerine ulaşamıyoruz. İnsanların hangi bölgelerinden hedef alındığı soruşturma sürecini aydınlatacak önemli noktalardan biridir. Cenazelerin evde bekletilmesinden kaynaklı otopsi yapılamadı ve kimyasal silaha varacak düzeyde gaz bombaları da kullanıldı” dedi.

‘9 günde 228 hasta başvurusu oldu’

TTB’nin Cizre Raporu’nda şu ayrıntılara dikkat çekildi: “Cizre'de toplam 8 Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM), 35 aile sağlığı birimi hizmet veriyor; ancak sokağa çıkma yasağından kaynaklı kapalı kalmış ve hizmet vermedi. 9 gün boyunca elektrik kesintileri nedeniyle aşılar bozulurken, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 5 Eylül tarihinden itibaren 20-25 gün boyunca aşı yapılmadı. Aile hekimlerin, yasak sonrasında ASM'lere hasta başvurusunda da yarı yarıya azalma olduğunu bildirmedi. Sokağa çıkma yasağının olduğu dönemde ambulansların şehir içinde özel güvenlik ekiplerinin izni dahilinde belirli yerlere gidebildi, o sırada Cizre Devlet Hastanesi'nde sadece anestezi uzmanı ile acilde görevli bir pratisyen hekimin var. Hastane yöneticilerinin ve uzmanların hastaneye ancak yasağın 4'ncü gününde ulaşabildi. Sokağa çıkma yasağında polisler, hastanedeki kameraları kapattı.

Cizre Devlet Hastanesi'nde olağan dönemde acil servis başvurusu günde 700 civarındayken, acil serviste 9 günde 228 hasta başvurusu oldu, doğumhanede normal koşullarda günde 10-15 doğum olurken, 9 gün boyunca 12 başvuru gerçekleşti ve bunlardan 7'si doğumla sonuçlandı. Çevre sağlığındaki durum ise, Cudi ve Nur mahallelerinde açılan ateşler sonucu su depolarının kullanılamaz hale geldi ve bu nedenle 2 yaşında bir çocuğun ishale bağlı yaşamını yitirdi.

(sö/zd/fk)