Polisin hedefi olan sağlık emekçileri özsavunma oluşturacak

09:03

Tekoşin Tekin/JINHA

AMED - Cizre ve Beytüşşebap'a polis kurşunu ile iki sağlık emekçisi yaşamını yitirmesi ve hastanelerde doktorlara yönelik baskı ve şiddete karşı harekete geçen SES, özsavunma oluşturacak. SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Selma Atabey, kimliği ne olursa olsun herkese hizmet vermek zorunda olduklarını belirterek, can güvenlikleri için üyelerine yönelik özsavunma geliştireceklerini söyledi.

Kürdistan'da halka yönelik bir çok kentte pervasız saldırılar sürerken, halk bu saldırılara karşı özyönetim oluşturarak, öz savunma ile kendini koruyor. Sivil halka yönelik saldırılarda can kaybı olmaması için canları pahasına görev yapan sağlık emekçileri de bir çok yerde kurşunların hedefi oluyor. Yine hastaneler kurşunlarla taranıyor, hastalar ve sağlık emekçileri darp ediliyor. Son olarak Beytüşşebap'ta ambulans şoförü Şeyhmuz Dursun'un görev başındayken polis tarafından katledilmesinin ardından sağlık emekçilerinin bağlı bulunduğu sendika ve meslek örgütleri, harekete geçti. KESK'e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), üyeleri saldırılara karşı daha sağlıklı hizmet vermek için özsavunma ile kendini koruma kararı aldı. SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Selma Atabey, "Emekçiler yaralıları ve yaşamını yitirenlere müdahale edemiyor çünkü güvenlik güçleri tarafından engelleniyorlar ve ölümle tehdit ediliyor" dedi.

'Polis, asker, gerilla ve sivil halk, biz müdahale etmek zorundayız'

Selma, sağlık çalışanlarına dönük gerçekleşen saldırılara dikkat çekmek için sağlıkçıların barış nöbeti tuttuklarını hatırlatarak, "Çatışmaların yaşandığı yerlerde yani Varto, Silvan ve Lice'de barış nöbetleri tuttuk. Burada ki amacımız sağlık çalışanlarına dönük yapılan saldırılara dikkat çekmekti. Evet bir savaş ortamı var, sağlıkçıların bir kimliği var, sağlıkçı karşıdakinin dinine diline kültürüne kimliğine bakmaksızın onun yaşam bütünlüğünü benden bütünlüğünü sağlamak zorunda çünkü bizim görevimiz budur. Buğun hastaneye gelen polis, asker, gerilla ve sivil halk olsun biz müdahale etmek zorundayız" dedi.

'Halka hizmet etmemize izin verilmiyor'

Kürdistan'da güvenlik güçleri eliyle sivil halka dönük katliamlar yapıldığını belirten Selma, yapılan katliamlara sağlık çalışanlarının sessiz kalması ve destek verilmesini istediklerini belirtti. Selma, "Devletin polisleri askerleri halkı öldürecek bizde sessiz kalamayız. Güvenlik güçlerine bir şey olduğu zaman konu kendileri olunca hastaneyi sivil halka kapatıyorlar bunlara çok kez şahit olduk. Kendilerine her hakkı reva gören her türlü hizmetten yararlanmak isteyen güvenlik güçleri halka yönelik bu tür engellemelerle daha fazla ölüme neden oluyor. Halka hizmet etmemize izin vermiyorlar" şeklinde konuştu.

'Sağlık Bakanı ile görüşme talebine cevap verilmedi'

Beytüşşebap'ta ambulans şoförünün polis kurşunu ile katledildiğini hatırlatan Selma, "Abluka altında olan ilçede halk güvenlik güçleri tarafından taranıyor. Yaralılarını hastaneye götürmek isteyen sağlık çalışanlarına dönük saldırı gerçekleşiyor ve bir sağlık çalışanı güvenlik güçleri tarafından katledildi. Daha öncede Cizre'de arkadaşımızı hastane önünde katlettiler" diye konuştu. Saldırılara ilişkin rapor hazırladıklarını ve bunu Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na iletmek için randevu talep ettiklerini ancak taleplerinin kabul edilmediğini belirten Selma, "Görüşme taleplerimize yanıt verilmedi. Yaklaşık iki hafta öncede Sağlık Bakanlığı'ndan bir müsteşar sendikamızı ziyaret edecekti. Fakat müsteşar değil bizimle görüşmek geliş ve gidiş saatlerini bile bizimle paylaşmadı. Kendilerini uzak tutmaya çalışıyorlar buda demektir ki her şeyden haberdarlar. Sağlık Bakanı'nın bu yönlü tek bir açıklama yapmaması bu yaşananları sahiplendiğini gösteriyor" diye konuştu.

'Halkla sağlık emekçileri karşı karşıya getiriliyor'

En yoğun savaş ve çatışma dönemlerinde bile sağlık emekçilerine savaşan tarafların dokunmadığını ancak son günlerde yaralı için yola çıkan 112 acil servis çalışanlarının görüntülere de yansıdığı gibi ateşe tutulduğunu dile getiren Selma, "Güvenlik güçleri çatışma alanına giden ambulanslara müdahale ediyor halka ulaşmasını yaralılara ulaşmasını engelliyorlar. Bir şekilde çatışma alanında aldıkları yaralıları hastaneye götürmek isteyen ambulanslara yönelikte güvenlik güçleri tarafından sanki her yaralı bir suçluymuş gibi müdahale ediliyor. Polisler sağlık çalışanları ve halk arasına bir güvensizlik duvarı örüyor ve halkta sağlık çalışanlarına güvenmiyor. Çünkü hastaneye gidince hastanede de müdahaleye uğruyor. Acil ortamda zırhlı araçlar özel harekat timleri ellerinde silahlarıyla beklediğini gören halkta otomatikman korkuyor hastaneye gelmek istemiyor" diye belirtti.

'Sağlıkçı kimliği taşıyorsak her yerde hizmet vermek zorundayız'

"Eğer sağlıkçı kimliği taşıyorsak bu evde de olur sokakta da olur hastanede de olur biz halka bu hizmeti sunmak zorundayız. Biz eğer yemin etmişsek bu yemini sonuna kadar sürdüreceğiz" diyen Selma son olarak sendikalarına üye sağlık emekçilerinin görevini yaparken öz savunma oluşturacağını söyledi. Selma şunları söyledi: "Görevimizi sadece kamu alanında yapacağız diye bir şey yok. Çünkü şuan devam eden bir savaş süreci var gelişi güzel her yerde bombalar patlıyor. İnsanlar güvenlik güçleri tarafından katlediliyor biz bunların farkında ve bilincindeyiz. Doğal olarak karşılaştığımız her durumda elimizden geldiği kadarıyla sağlık hizmetini vermek zorundayız. Öz savunmamızı oluşturacağız ve halka hizmet vermekten geri durmayacağız. Biz burada sadece sağlıkçı kimliğimizle değil en önemlisi biz burada halk olmamızdan kaynaklı hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz. Bu topraklara barış gelene kadar bizimde söyleyecek sözümüz ve yapacaklarımız olacak."

(fk)