Beritan Elyakut/JINHA

AMED - Hükümetin 2003 yılında hayata geçirdiği, "Sağlıkta dönüşüm" projesi yüzünden hasta ve sağlıkçının arasına büyük bir set girdiğini söyleyen SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Atabey, " AKP'nin halka yansıttığı her şey yalan. Zaten yoksul olan halk çaresiz bir şekilde kendini hastaneye zor atıyor, katkı payı adı altında ilaca para vermek zorunda kalan yurttaş ilk olarak sağlıkçılara saldırıyor. Bu suçu bizde buluyor. Oysa bunun suçlusu hükümettir" diye belirtti.

AKP hükümetinin "Sağlıkta dönüşüm" projesiyle sağlık emekçilerinin halk tarafından potansiyel suçlu olarak görülmeye başlandığına dikkat çekmek adına, sağlıkçılar kendilerine dayatılan 'Sağlıkta Dönüşüm' projesine tepki göstermeye devam ediyor. Sağlıkçıların yaşadığı saldırıları değerlendiren SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Atabey, 2003 yılından itibaren hayata geçirilen projenin sağlıkçıların mesleğini ellerinden alıp sermayecilere bırakıldığını söyledi. Selma, "2003 yılından öncede hastalarımız çok iyi koşullarda değillerdi ancak sosyal sağlık anlayışıyla hiçbir talep olmadan hasta muayenesini olup gidebiliyordu. 2003 yılından sonra hasta hastaneye adım attıktan sonra 12 kalem adı altında çeşitli kesintilere maruz kalıyor. Bizler bu uygulamaya karşı çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

'İktidar insanları hastalandırmaktan öteye gidemedi'

Sağlıkçılar olarak, sağlığın piyasalaştırılmasına karşı olduklarını vurgulayan Selma, sağlığın piyasalaştırıldığını çeşitli eylem ve etkinlikleriyle halka anlatmaya çalıştıklarını belirtti. Devasa büyüklükte hastaneler yapıldığını ancak işlevsellik noktasında eksik kalındığına dikkat çeken Selma, "Bu hastanelerde koruyucu hekimlikler bulunmadığı gibi hastaların sağlığı noktasında bir çabanın sarf edildiğine tanık olmadık. Dolayısıyla çocuk ölümleri, anne ölümleri, kanser hastaları fazlasıyla arttı. Sistemin insanları hastalandırmadan bir çalışma yürütmesini istiyoruz ancak şuan ki sistem insanları hastalandırdığı için tepkimizi ortaya koyuyoruz" diye konuştu.

'AKP medya yoluyla halkı kandırıyor'

AKP hükümetinin medya yoluyla insanlara 24 saat doktor ve hemşirelerin hizmet verdiği imajını yaratmaya çalıştığını söyleyen Selma, halkın hastaneye geldiğinde ise söz edilen hizmetle karşılaşmadığında kendilerine tepki gösterdiğine dikkat çekti. Selma, "Medya yoluyla anlatılanların tümünün yalan olduğunu hasta hastaneye geldiğinde fark ediyor. Muhatap olarak karşısında sağlıkçıyı gören hasta öfkesini de orada boşaltıyor ve ne yazık ki ölümler artıyor" dedi.

'Halkla aramıza örülen duvarları ortadan kaldıracağız'

Sağlıkçılara dönük saldırılara karşı tutum geliştireceklerini dile getiren Selma, dönem dönem sağlıkçılarla tartışma yürüttüklerini ve öz savunmalarını geliştireceklerini ifade etti. Selma, "Bizler halkla iç içe yaşıyoruz ve ilkelerimiz ortadadır. Eşit, ulaşılabilir, ana dilde sağlık hakları noktasında sürekli olarak alanlara çıkıyoruz ancak kendimizi halka anlatamamışız. Bizler ilk iş olarak halkla aramıza örülen duvarları ortadan kaldıracağız. Yıktığımız duvarlar sayesinde halk bizi anlayacak ve birlikte sistemin dayattıklarını ortadan kaldıracağız" ifadelerini kullandı.

'Bize dayatılan tüccarlık yüzünden öldürülüyoruz'

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olan Deniz Şaşıoğulları ise sağlıkta sözlü ve fiziki saldırıların ortamı haline geldiğini kaydederek, öz önünde en fazla hemşirelerin ve doktorların bulunmasından kaynaklı en fazla mağduriyeti yaşadıklarını söyledi. Deniz, "Sağlıkta her şeyin mükemmel olduğu yansıtılıyor ancak öyle değil. Hasta hastaneye geldiğinde birçok sıkıntıyla yüz yüze kalıyor. İlaç almak için katkı parası ödemek zorunda kalan ve yatak sıkıntısından kaynaklı yatışı yapılmayan hasta ilk muhatap olduğu doktor ve hemşireyi suçluyor. Suçlamaların odağı bir anda biz oluyoruz ancak sistemin bizlere dayattığı tüccarlaşma yüzünden öldürülüyoruz" dedi.

'Halka yansıtılanların tümü yalan'

Hastanelerde daha çok çalışanın olması gerektiğine dikkat çeken Deniz, AKP hükümeti tarafından yansıtılan mükemmel sağlık anlayışının aksinin yaşandığını belirtti. Öz savunmalarını halka kendilerini anlatarak başlayacağını söyleyen Deniz, "Bizim öz savunmamız bağlı olduğumuz sendikalardır. Halka ulaşmak adına çalışmalarımız olacak ve bunda basın ayağını hayata geçireceğiz. Halka anlatılan sağlıkta mükemmellik algısının aslında tamamen yalan olduğunu ve sağlıkçıların tüccarlaştırılmaya çalışıldığını anlatacağız. Halkla aramıza örülen köprüleri yıktıktan sonra sistemle mücadele edebileceğiz" diye konuştu.

(zd/fk)