PORTRELER Yazdır Kaydet

Kadın gücünü yaşamsallaştıran Evin Karaçelik

Portreler
Temmuz 28 / 2016


 

 
Vildan Atmaca-Dilan Babat /JINHA  
 
WAN - Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde hava saldırısı sonucu yaşamını yitiren HPG'li Evin Karaçelik, babasının kendisine, 'sende gerilla olacak fiziki yapı yok' söylemine karşı 'duyacaksınız' diyerek, sistemin dayattığı imkanları elinin tersi ile itip PKK saflarında katılıyor. Evin'i anlatan annesi Asya Karaçelik, "Kızım asla bir erkeğe boyun eğmezdi" derken kardeşleri ise Evin'in, kadının güçlü ve üretici rollerini kendinde yaşamsallaştırdığını söylüyor.
 
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde 5 Temmuz'da devlet güçleri tarafından yapılan hava saldırısı sonucu yaşamını yitiren HPG'li Evin Karaçelik, (Gülbahar Demhat) Muş'un Bulanık ilçesi Sultan köyünde 1985 yılında dünyaya geldi. Babası öğretmen olan ve 6 kardeşten en büyüğü olan Evin, ilk ve orta öğrenimini Muş'un Bulanık ilçesinde tamamlar. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünü kazanan Evin, üniversite yıllarında gençlik ve kadın çalışmalarında yer alır. Kürt halkının verdiği mücadeleyle gençlik yıllarında tanışan Evin, 2008 yılında PKK'ye katılır. Annesi Asya Karaçelik, "Kızım küçüklüğünden beri çok zeki ve meraklı bir çocuktu" diye Evin'i anlatıyor. 
 
'Sabaha kadar tartışma programlarını izlerdi'
 
Kürt özgürlük mücadelesinin Evin'in ruhunda hep var olan bir duygu olduğunu dile getiren Asya, "Heval Evin" diye söz ettiği kızının gidişini şöyle anlattı: "Çocukluğundan beri her şeye girmek isteyen biriydi. Eskiden Roj TV vardı, biz giderdik uyumaya, Heval Evin ise, sabaha kadar tartışma programlarını izlerdi. İlkokula başladığından bu yana Heval Evin kendini her yerde var eden biriydi. İstanbul'da Marmara Üniversitesi'ni kazandı. İkinci sınıfa geçtikten sonra gitme kararı aldı."
 
Kadınlara 'kendinize özgür bir yaşam hazırlayın' derdi
 
Evin'i tanıyanların yaşamını yitirdiğine inanamadığını söyleyen Asya, Evin'in kardeşleriyle olan bir anısını şu sözlerle paylaştı: "Evin, bir gün abisinin evine geldi. Abisi Evin'den ona yemek hazırlamasını istedi. Evin hemen karşı çıktı. Kardeşine yemek vermedi. Sonra gelip bana anlattı.  Öyle bir şey ki kadınlar bu kadar erkeklere köle olmuş. Evin her zaman komşularımızın kızlarına, kız kardeşlerine ve etrafında olan bütün kadınlara 'evlenmeyin erkeğin kölesi olmayın kendinize özgür bir yaşam hazırlayın' derdi." 
 
 'Kızım babasına dağlara gidip partiyi öğrenmek istiyorum dedi'
 
Evin'in babasına "ben dağlara gitmek istiyorum" dedikten sonra yönünü dağlara çevirdiğini söyleyen Asya, Evin'in gitmeden önce, "Hareketi daha yakından tanımak istiyorum, Bu ortamlar bana artık dar geliyor. Buralarda artık yaşayamıyorum" sözlerini kullandığını belirtti. Babasının bu sözlerden sonra Evin'e 'sen öyle diyorsan o zaman yolun açık olsun' dediğini ve Evin'in gittiğini belirtti. 
 
 'Sorgulayıcı bir karakteri vardı'
 
Kardeşi Seval Karaçelik ise, ablası Evin'e "Heval Gulbahar" diye hitap ederek, Evin'in fedakar bir kişiliğe sahip olduğundan söz etti. Seval, Evin'le birlikte geçirdiği çocukluk günlerinden şu sözlerle bahsetti: "Ben çocukken Heval Gülbahar, çevresinde, okulda daima güçlü arkadaşlıklar kurduğunu görüyordum. Gülbahar sevecen, cana yakın bir kişiliğe sahipti. Yaşamında çok fazla bilgiye sahip olamasa da erkek ve kadın arasındaki ayrımı fark edebiliyordu. Erkeklerin kadın üzerindeki egemenliğini hep sorgulardı. Babamın annemin dışarı çıkmasına, konuşmasına karışmasına hep karşı çıkardı. Okuldan köye döndüğü zaman köydeki kadınlara, kadın değerlendirmelerinde bulunan bir arkadaştı. Gülbahar arkadaş bunları sorguladığı zaman biz bu sorgulamaları idrak edemiyorduk." 
 
'Hareketle tanışmıştı ve bildiklerini bize de aşıladı'
 
Evin'in idealleri uğruna mücadele eden bir yapısı olduğunu kaydeden Seval, Evin'in yaz tatillerinde köye geldiğini ifade etti. Seval, Evin'in kadının erkek karşısında daha güçlü durması gerektiğine inandığını kaydederek, "Bir gün tatile köye geldiği zaman abim benden bir bardak su istedi. Bende çok rahat abime su götüren biriydim, kahveden geldiği zaman abime yemek hazırlar götüren biriydim. Gülbahar arkadaş bana müdahale etti. 'Sen götürmek zorunda değilsin, onlar kendi yemeklerini hazırlayabilir götürebilirler', bu anlamda evdeki fertlerle bir çatışma yaşadı. Çünkü sorguluyordu bu bilinçteydi. Bize de bu bilinci aşıladı" diye konuştu. 
 
'Anaerkil dönemde kadının gücünü anlatırdı'
 
Evin'in sadelikten yana bir duruşunun olduğunu belirten Seval, Evin'i şu sözlerle anlattı: "Gülbahar arkadaş çok sade ve doğal bir arkadaştı. Çok basit bir örnek olacak belki, Gülbahar arkadaş lisede dahi kaşlarını almıyordu. Yıllarca hep aynı saç modelini rengini kullandı. Saçlarını hep aynı model toplardı. Gülbahar arkadaş amcamlarla, abimlere hep 'bende sizinle aynı güce sahibim' derdi. Anaerkil toplumu her zaman anlatırdı. Aslında kadının çok güçlü olduğunu söylerdi ve evdekilerle hep böyle bir tartışma olurdu. Abim 'köyden Bulanık'a ayakla giderdim' derdi, Gülbahar 'bende yaparım aynı güce sahibiz' derdi. Abimle köyden Bulanık merkezine kadar yürümüştü."
 
'Kadının güçlü ve üretici rollerini kendinde yaşamsallaştırmıştı'
 
Kardeşi Mehdi Karaçelik ise, Evin'in üniversiteye başlamasıyla politik yönünün gelişmeye başladığını söyledi. Mehdi, "Kürdistan meselesi Kürt sorunu ve Türkiye'nin demokratikleşme sorunları için mücadele ederken diğer yandan en az mücadelesi kadar ağır basan kadın sorunu ve mücadelesi de vardı. Kadının hak savaşımı iddiası vardı. Bu anlamda bütün kadınlara 'neden mücadele etmiyorlar' kızıyordu. Kadın örgütlemesinin içine girdi. Kadınların sistem içi kalmış kadın modelini reddediyordu. Kadınların bu durumunu sürekli eleştirirdi. Kadın mücadelesini yaşamında içselleştirmişti. Erkeğin üstün olduğu anlayışını reddeden kadının güçlü ve üretici rollerini kendinde yaşamsallaştırmıştı. Evin inancını pratiğine çok çabuk yansıtan bir karakterde biriydi" şeklinde konuştu. 
 
'Zayıflığı ve eksikliği kabul etmezdi'
 
Evin'in inancını ve mücadelesini üniversite yıllarında bütün arkadaşlarına yansıttığını ifade eden Mehdi, Evin'in nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyerek,,"Evin çocukken ve gençlik yıllarında girdiği ortamlarda ahlaki duruşu ve söylemleri ile kendini hissettiren ve güven kazanan biriydi. Evin yoldaşlık ilişkilerini kardeşlik ilişkilerinin üstünde tutuyordu. Belki de ben Evin' e yoldaş olamadığım için bana yaklaşımı kardeşlikten öteye geçemedi. Evin bildiği doğrunun arkasından giderdi. Israrcı bir kişiliği vardı. Eksikliği ve zayıflığı kabul etmezdi" diye belirtti. 
 
(dc/dk)