PORTRELER Yazdır Kaydet

'Yaşarken kazananlar düşerken toprağa hep yaşayacaklardır'

Portreler
Haziran 19 / 2016


 

 
Nişmiye Güler/JINHA
 
AGÎRÎ - Yaşanan savaş sürecine 'dur' demek için bedenini canlı kalkan yapan ve ardından YJA STAR'a katılan Fatma Sağın (Ezda Ararat)'ı anlatan anne Telli Sağın, Ezda'nın mütevazi kişiliğinden bahsederek onu vasiyeti üzerine mezar taşına yazdırdıklarıyla özetledi: "Yaşarken kazananlar, düşerken toprağa hep yaşayacaklardır." 
 
Şitazin Karakolu'na 19 Haziran 2012 yılında, 15 kişilik bir grupla gerçekleştirilen eylemde yaşamını yitiren ve cenazelerine devlet güçleri tarafından işkence edilerek yakılanlardan birisi de Ezda Ararat'tı. Vasiyeti üzerine Ezda'nın mezar taşına "Yaşarken kazananlar, düşerken toprağa hep yaşayacaklardır" sözlerini yazdıran anne Telli, kızını anlattı. 
 
Kürt halkına yapılanlara sessiz kalamayarak bir grup arkadaşı ile birlikte 2005 yılında canlı kalkan olarak barış için yola koyulur Fatma Sağın (Ezda Ararat). Barış girişimlerine cevap bulamayan Ezda, yönünü medya savunma alanlarına çevirerek YJA STAR'a katılır. Mütevazi kişiliği ile çevresinde tanınan ve sevilen Ezda, vasiyeti üzerine doğup büyüdüğü Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde defnedildi. 
 
Doğubeyazıt'ta 1986 yılının Mayıs ayında dünyaya gelen Ezda'yı anlatmaya dürüst bir kişiliğinden söz ederek başlayan Telli Sağın (65), kızının kendisi gibi dürüst insanları sevdiğinin de altını çizdi. Telli, Ezda'nın çocukluğunu şu sözler ile anlatıyor: "Küçükken kardeşleri Ezda'yı ne kadar dövse de ellerini onlara kaldırmazdı. Niye sen de dövmüyorsun diye sorduğumda 'kıyamıyorum dövmeye. Bir şey olmaz' derdi. Okulda da çok çalışkandı. Herkes ile geçinirdi. Çocukken nasıldıysa büyüdüğünde de aynıydı. Yufka yüreğini her daim korudu."
 
'Halkımıza yapılanların farkındayız'
 
Ezda'nın okulu bırakarak BDP kadın kollarında çalışmalar yürütmeye başladığını söyleyen Telli, çalışmalar için Ezda'nın şehir dışına çıktığını ve günlerce gelmediğini kendisinin de bunu istemediği için aralarında geçen bir diyalogu şöyle anlatıyor: "Ben yalnız olduğum için gitmesi taraftarı olmuyordum. Kızım yalnızım 'sen de gitme' dedim ona. Ezda'da bana 'söz ver evlendirmeyeceksen hem sana bakar hem de partim için çalışırım' dedi. Söz verdi bana gitmeyecekti." 
Telli, Ezda'nın daha sonra BDP'de yönetici olduğunu ardından da gözaltına alındığını belirterek, "Gözaltı sırasında savcı ona yaşını ve adını sormuş. Ezda cevap vermeyince savcı '20 yaşına gelmeden öleceksin. Bu aklı kimden alıyorsun' diye sormuş. Ezda da 'biz kendimiz öğrendik, kimsenin bize bir şey öğretmesine gerek yok. Halkımıza yapılanların farkındayız' demiş. Bırakıldı ama sürekli polis takibindeydi" dedi.  
 
'Bizden sonraki nesil böyle yaşamasın diye mücadele edeceğiz'
 
Kızının İstanbul'a çalışmalar için gittiği sırada kardeşi ile birlikte canlı kalkan olduğunu ve bunu televizyona röportaj verdiğinde öğrendiğini kaydeden Telli, Ezda'nın kendisini aradığında şu sözleri sarf ettiğini belirtiyor: "Kendi irademle gittim. Merak etmeyin bizi. Bir daha dönmeyeceğim. Biz bunları yaşadık bizden sonraki nesil yaşamasın diye mücadele edeceğiz." Yaptıkları konuşmadan sonra kızından haber alamadığını ifade eden Telli, Ezda'nın yaşamını yitirdiği haberini de oğlundan öğrendiğini dile getirdi. 
 
'Şehit olursam benim için düğün yapın'
 
Telli, Ezda'nın "Şehit olursam eğer annem üç gün boyunca benim düğünümü yapsın. Halkım için bu mücadele uğruna şehit düşeceğim. Annem arkamdan ağlamasın. Her tarafı sarı kırmızı yeşil renklerle donatarak fotoğraflarımı eve assın" sözlerinden sonra vasiyetini yerine getirmek için ağlamadığını söyledi. Telli, kızının cenazesini alma sürecini de şöyle ifade ediyor: "Cenazesini almak için bizi çok uğraştırdılar ama sonunda savcının yanına gittim. Cenazemizi geri verin dedim. Savcı tek bir cenaze olduğunu ve onun da erkek olduğunu söyledi. Ben ısrarla görmek istedim. Baktığımda yüzü kimyasal ile yanmıştı. Yüzünde bir beni vardı oradan tanıdım kızımı. İşkence edilmişti cenazeye. Başında darbe izleri vardı. Savcı bana dönerek 'başınız sağ olsun' dedi. Bende ona şu cevabı verdim. Bir Fatma ölür bin Fatma doğar. Fatmalar ölmez." 
 
'Bizden sonrakiler özgürlüğü göreceklerdir'
 
Ezda'nın son bir isteğinin de bağ ve bahçelerinde dolaşmak olduğunu belirten Telli, kızının cenazesini aldıktan sonra bahçelerine getirerek öyle defin ettiklerini kaydediyor. "Onurlu Kürt halkının başı sağ olsun" diyen Telli, kızının verdiği mücadele uğruna yaşamını yitirmesinden dolayı duydukları gururu dile getirerek Ezda'nın şu sözleri ile konuşmasını sonlandırdı: "Ezda hep 'bizden sonrakiler özgürlüğü görecekler' derdi. İnşallah bu da olacak."
 
(dc/dk)