PORTRELER Yazdır Kaydet

Cizre'de direnen Cüneyt geriye özgürlük hayallerini bıraktı

Portreler
Haziran 18 / 2016


 

 
Öykü Dilara Keskin/JINHA
 
İSTANBUL -  Cizre'de vahşet bodrumlarında katledilen Hevî LGBTİ gönüllüsü Cüneyt Dinar'ı arkadaşı Avdil şu sözlerle anlatıyor: "Cüneyt sayesinde hiçbir zaman umudumu yitirmiyorum. Ne kadar kayıp versek, ne kadar canımız da gitse elbet özgürlük gelecek. Cüneyt'in bana kattığı en önemli şey umudunu yitirmemek ve direnmek."
 
Cizre halkı, teslimiyete karşı direnişi seçenler olarak tarihe geçti. Cizre'de uygulanan sıkıyönetim ve soykırım operasyonları sonucunda yüzlerce insan vahşet bodrumlarında katledildi. Bodrumlarda bulunan halk bir direniş tarihi yazdı, diz çökmedi. Cizre vahşet bodrumlarından katledilenlerden biri ise Hêvî LGBTİ Derneği gönüllüsü Cüneyt Dinar'dı. 
 
Cüneyt, İstanbul'dan Cizre halkıyla dayanışmak için gittiği Cizre'nin Cudi mahallesinde yaralıları taşırken devlet güçleri tarafından vuruldu. 24 yaşındaki Cüneyt Diyarbakırlı'ydı, içinde direnişin coşkusunu taşıyordu. İlk önce İstanbul'dan Diyabakır'a gitti. Daha sonra savaşın artmasıyla oradaki direnişe katılmak için Cizre'ye geçti. Cizre'deki direnişte yerini aldı ve ölümsüzler kervanına katıldı.
 
'Cüneyt hep yanımda oldu'
 
Cüneyt'i arkadaşı Avdil anlatıyor. Haziran seçim çalışmasında Cüneyt'le tanıştığını anlatan Avdil, "O gün Avcılar'da bir büro açılışına gidiyorduk.  O büroyu açmamızın ardından bir yağmur başladı, benimde üstümde bir şey yoktu. O beni öyle görünce hırkasını çıkardı birlikte kullandık" diye aktarıyor. Tanışmanın ardından görüşmelerinin devam ettiğini söyleyen Avdil, " Onur Yürüyüşü'nde teşhir edilmiştim ve ailem beni dışarı bırakmıyordu. O sıra Cüneyt hep benim yanımda oldu" diyor. 
 
Yaşanan baskılardan kaynaklı zor bir süreçten geçtiğini ve bu sırada Cüneyt'in yanında olduğundan bahseden Avdil,  " O kötü psikolojiden kurtulmamı Cüneyt sağlamıştı. Hep yanımda olmuştu, bu süreçleri atlatacağımı söylüyordu. Onun sayesinde o psikolojiden kurtuldum" diyerek anlatıyor.
 
'Cüneyt yenilgiyi asla kabul etmiyordu'
 
"Cüneyt benim için çok iyi biriydi, kendisini düşünmeyen ama kendisi hariç herkesi düşünen biriydi. Çevresindeki herkesin yardımına da koşuyordu. Ve yenilgiyi asla kabul etmeyen bir kişiliği vardı" diye anlatmaya devam eden Avdil, Cüneyt'in her zaman  bir umut aradığını, hayatında imkansız diye bir şeyin olmadığını söylüyor. 
 
"Mücadeleci biriydi, korkusuzdu Cüneyt" diyen Avdil, " Bir gün Gezi parkında otururken polisler bizi rahatsız etmişti ve Cüneyt o polislere tepki göstermişti. Cüneyt'in gözü karaydı" diyor.
 
'Yaralıydı, o bodrumdan çıkamıyordu'
 
Kendisini yalnız hissettiği her zaman Cüneyt'in hep yanında olduğunu söylüyor Avdil. "Cüneyt Cizre'deyken bana mesaj attı. Oradan kurtulmak istediğini, bizleri çok özlediğini anlatmıştı.  Yaralıydı ve o bodrumdan çıkamıyordu. O bodrumdayken bana yazması beni çok etkilemişti" diye anlatan Avdil, "O oradaydı, ben buradaydım ve bir şey yapamamak zordu. Cizre'ye gideceğini bilmiyordum, ilk Amed'e gitti daha sonra ise Cizre'ye geçti" diyor.
 
 'Cüneyt sayesinde biliyorum elbet özgürlük gelecek'
 
Cüneyt'in Kürdistan'da yapılan katliamlara dayanamadığını ve bu nedenle Cizre'ye söyleyen Avdil, şöyle devam ediyor: "Ben Cüneyt sayesinde hiç  bir zaman umudumu yitirmiyorum. Ne kadar kayıp versek, ne kadar canımız da gitse elbet özgürlük gelecek. Cüneyt'in bana kattığı en önemli şey umudunu yitirmemek ve direnmektir. Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmeliyim özgürlük yakındır."
 
Orlando'da yaşanan nefret katliamına dikkat çeken Avdil, sözlerini şöyle sonlandırıyor: "Devlet bir şey yapmadığı için biz de şuan öz direnişimizi alıyoruz. Cüneyt olsaydı, Cüneyt'te böyle yapardı."
 
(ck/sy)