JINHA
 
ŞIRNEX - Kato Dağlarının eteklerinde hayatını kaybeden YJA-STAR gerillası Heybet Güngen'in annesi Mevlüde, kızının PKK saflarına katıldığını öğrenince söylediği tek söz, "Uğurlar olsun güzel kızıma" oldu.
 
Botan'da doğmak özgürlük kokan dağlarla büyümek demek. Nice direnişlere ev sahipliği yapmış bu dağlarda halk, sisteme kayıtsız kalmanın imkansız olduğunu söylüyor. Gelenek haline gelen direniş Botan'ın  tüm sokaklarında yankılanıyor. Botan'da direniş geleneği geçmişinin özü ve geleceğin mayası. Geçmişin mayasıyla büyür çocuklar,  arkalarını sisteme, yüzlerini özgürlük kokan dağlara vererek yol alıyor. Bu direnişle büyüyenlerden biride Heybet Güngen (Ruken Cudi).  
 
Heybet Güngen (Ruken Cudi), 2 Şubat 1994'te Şırnak merkezde doğdu. Şırnak Lisesinde okuyan Heybet, rağmen fırsat buldukça gençlik çalışmalarına katıldı. Sisteme olan uzaklığıyla bilinen Heybet, çocukluk arkadaşıyla 2010'da yüzlerini Cudi'ye çevirdi. Bir yıl boyunca PKK safında kalan Heybet, Botan Çiçek ve 7 arkadaşlarının katledilmesinin ardından 3 arkadaşıyla beraber 29 Ekim'de Kato Dağı'nda askerle çatışmaya girdi ve mücadelenin ardından arkadaşlarıyla katledildi.
 
'Devletin sistemine karşı tavrı netti'
 
Annesi Heybet'i anlatırken en belirgin özelliğinden söz ediyor. Mevlüde, şu sözlerle anlatmaya başlıyor: "O katılım yaptığında yaşı küçük diye hiç tedirgin olmadım çünkü biliyordum Heybetim gerilla yaşamına çabuk ayak uydurur. Asiydi, bir şey istedi mi illa yapardı. Çevresini ve bizi hiç incitmezdi. Devletin sistemine karşı tavrı netti. Biz onu okula gönderiyorduk. Ama o sürekli gençlik çalışmaları içerisine giriyordu. Çok yakın bir arkadaşı vardı, zaten birlikte PKK saflarına katıldılar. Arkadaşı nişanlıydı. Yedikleri içtikleri ayrı geçmezdi. Gizli gizli gençlik dergileri okurlardı. En sonunda da hakikat yolunu seçtiler ve gittiler."
 
'Yüce bir uğurda şehit düştü'
 
"Uğurlar olsun benim güzel kızıma" bir annenin kızının gidişini öğrendiğinde söylediği tek söz. Mevlüde, "Bana karşı olan sevgisi ve ilgisi çoktu. Gitmeden bir gün öncede beni hastaneye götürdü. Perşembe günü hastaneye gittik, o da Cuma günü dağın yolunu tuttu. Gidişini arkadaşının annesinden öğrendim. Bana söylediklerinde söylediğim tek bir cümle vardı, 'güzel kızıma uğurlar olsun.' Zaten uzun süre kızımdan haber alamadım. Açıkçası araştırıp görmek için daha erken diye biraz ertelettim" dedi.  
 
'Soğuk yüzüne dokundum'
 
Bir süre geçtikten sonra kızını görmek için Kato Dağına gittiğini, ancak yine göremeden öğrendiğini söyleyen Mevlüde, "Uzun bir süre geçtikten sonra Kato festivali oldu ben de oraya gittim. Kızımın orada olduğunu söylediler. Ben de görmek istiyordum. Fakat o gün şartlar uygun değildi, göremeden eve geldim. Aradan 3 ay geçtikten sonra şehadet haberini aldım. Kızım dağ kokulum şehit düşmüştü. Adli tıp kurumu için Malatya'ya götürülmüşlerdi. Ben de dağ kokulumu son defa görmek için Malatya'nın yolunu tuttum. En son 13 yaşında gördüğüm kızım şimdi olgunlaşmıştı. Buz kesen vücuduna son kez dokundum. Başım dikti çünkü, ona en son uğurlar olsun demiştim. Evet büyük uğur üzerine şehit oldu benim güzel Rükenim" diye konuştu.
 
'Kızımda yoldaşlık ruhu vardı'
 
Mevlüde son olarak, "Kızımda tam bir yoldaşlık ruhu vardı. Bunun içinde zaten şehit düştü. Çiçek Botan, Rustem Cudi, Alişer Koçgiri ve beraberinde bulunan 7 arkadaşlarının devlet güçlerince katledilmesinin intikamını almak için 3 arkadaşıyla yola çıkmıştı. Kato Dağı eteklerinde onlara pusu kurmuşlar. 3 arkadaşıyla uzun süre çatışmaya girdikten sonra 2 arkadaşı da şehit düşmüş. Ruken'in kurşunları bitince arkadaşının silahını almaya çalışırken şehit düşmüş" diye aktardı.
 
(aı/sy)