PORTRELER Yazdır Kaydet

Gözü aç, yüreği taşlara inat Güler'in sözü 'direniş' oldu

Portreler
Mart 27 / 2016


 

 
Habibe Eren /JINHA
 
ANKARA - Cizre'de vahşet bodrumunda katledilen Hacettepe üniversitesi öğrencisi Güler Eroğlu'nu anlatan okul arkadaşı Şehriban Zugurli, "Ondan bana kalan en anlamlı söz 'direniş' kelimesi. Güler, her zaman 'direniş bir halkın kaderini belirler' diyordu" dedi. Güler'in yazdığı şiirde ise şu satırlar dikkat çekiyor: "Gözü aç, yüreği taş, almış benliklerini bir gelecek telaşı, sokakta polis kurşunuyla büyükler vuruluyor, panzerlerin arkasında fidanlar sürükleniyor…"
 
Cizre'de birinci vahşet bodrumunda günlerce mahsur kalan ve devlet güçleri tarafından katledilen Güler Eroğlu 'İlk defa kendimi bu kadar özgür hissediyorum 'dediği Kürdistan topraklarında ölümsüzleşenlerden oldu. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji bölümü 2 .sınıf öğrencisi Güler Batman'da dünyaya geldi. Batman'da lisede okurken Kürdistan gerçekliğinin farkına varan Güler, Hacettepe üniversitesini kazanınca mücadelesine burada kaldığı yerden devam etti. "Halkım katledilirken buna sessiz kalamam" diye devrim inancıyla yola çıkan Güler'i Hacettepe üniversitesinden okul arkadaşı Şehriban Zuğurlı anlattı.
 
'Aşık olduğum Kürdistan için verdiğim mücadeledir'
 
Güler'i, inandığı gibi yaşayan biri olarak tanımlayan Şehriban, Güler'in Kürdistan'daki katliamlara sessiz kalamadığı için Cizre'ye gidip direnişe katıldığını söyleyerek "Hacettepe'nin asi kızı, kısa ömrünü Cizre'de tarihe yazdırdı" diyor. Güler'in Batman'da tanıştığı Kürt özgürlük mücadelesini Hacettepe üniversitesine taşıdığını söyleyen Şehriban, Güler'in güler yüzlü ve azimli olduğunu kaydederek "Hacettepe 'ye geldiği ilk zamanlardan şehit olduğu güne kadar mücadelesine ara vermeden çalışıyordu. Ve bizlere de 'Benim bu hayata âşık olduğum tek şey var o da Kürdistan için verdiğim mücadeledir. Yorgunluk kavramını bu mücadele içerisinde unuttum' diyordu" şeklinde konuştu. 
 
'Herkese karşı sorumluluğumuz var'
 
Güler'in PKK Lideri Abdullah Öcalan'a büyük bir saygı ve hayranlık beslediğini söyleyen Şehriban, Güler'in sürekli olarak Abdullah Öcalan'ın kadın üzerindeki analizlerine yoğunlaştığını ifade ediyor ve ekliyor: "Ne zaman Kürdistan'da kadın konulu sohbetler ettiysek, Güler, 'Bu hareket olmasaydı, Kürt kadını sistem kadını olurdu. Bunun için bizim başta önderliğimiz olmak üzere mücadeleyi yürüten herkese karşı sorumluluğumuz var' diye konuşurdu."
 
'Bizler başka annelerin ağlamaması için savaşmalıyız'
 
Güler'in sürekli olarak Kürt mücadelesi içinde yer almak istediğini vurgulayan Şehriban, "Bizler her defasında ona 'Güler, sen beş kişilik bir ailenin tek kız çocuğusun. Annen gidişini kaldıramaz' şeklinde söylesek de Güler, söylemlerimizi anlamsız bulur, kabul etmezdi. Bizlere, 'Ben anneme, babama ve kardeşlerime çok bağımlıyım, belki ailem için çok zor olacak ama bizler başka annelerin ağlamaması için savaşmalıyız. Amacım annemi üzmek değil, annemin torunlarına özgür bir gelecek hazırlamaktır. Ve Kürt halkına umutlu bir yaşam' derdi" diye anlattı. 
 
'Susmayı, en büyük zulüm olarak görüyordu'
 
Kürdistan da yaşanan devlet saldırılarına karşı Güler'in öfke duyarak yaşananlara karşı duyarlı olduğunu ve halkının yaşadıkları acıları içselleştirdiğini belirten Şehriban, Güler'in kendisine "Halkım tarih boyunca acılar ile terbiye edilmek istendi, bu sefer buna müsaade etmemeliyiz" dediğini söylüyor. Devletin Kürt halkına yürüttüğü savaşa karşı Güler'in tepkisini ise Şehriban şu sözlerle anlatıyor: "Yaşananlar karşısında susmayı, halkına yapılmış en büyük zülüm olarak değerlendiriyordu. Güler devletin Kürtlere karşı geliştirdiği savaşa aynı sertlikte cevap verilmesi gerektiğini söylerdi her defasında."
 
'Ondan bana kalan en anlamlı söz: "Direniş"
 
Güler'in arkadaşları tarafından canlı kütüphane olarak tanındığını anlatan Şehriban, "Hayatım boyunca Güler kadar vaktini kitaplar ile geçiren başka bir insan görmedim. Jineloji kitabını tek nefeste okuduğuna şahit oldum. Öğrendiğini herkes ile paylaşma gereği duyan canlı bir kütüphane gibiydi. Çantasını kıyafetle değil de kitapla doldururdu. Çalıştıktan sonra herkes uyurken, Güler kitabını alır okurdu. Bizde en çok kitap okuyan kişi oydu. Bize de hep 'okuyun' derdi. Ondan bana kalan en anlamlı söz 'direniş' kelimesi. Güler, her zaman 'direniş bir halkın kaderini belirler' diyordu" şeklinde ifade etti. 
 
'Halkım zulüm altındayken beyaz gelinlik giymem ihanettir'
 
Şehriban, "Güler Kürdistan üzerinde uygulanan katliamlara karşı sessiz kalamayacağını sürekli belirtiyordu. Şehit olmadan önce sarf ettiği son sözü ise 'Halkım zülüm altındayken beyaz gelinlik giymem ihanettir' oldu" dedi. Güler, "Gözü aç, yüreği taş, almış benliklerini bir gelecek telaşı" sözlerini sığdırdığı şiirinin ardından Cizre'de direnişe öncülük etti ve ardında bu kavgaya olan inancını ve gülümsemesini bıraktı.
 
"Bazen dalıp bakıyorum insanlara
 
Kendimden uzaklaşmak için 
 
Bu mu olmalıydı diyorum onlar gibi
 
Gözü aç, yüreği taş, almış benliklerini bir gelecek telaşı 
 
Sokakta polis kurşunuyla büyükler vuruluyor
 
Panzerlerin arkasında fidanlar sürükleniyor"
 
(dk)