PORTRELER Yazdır Kaydet

'Bişeng'in mücadelesini yaşatmaya devam edeceğiz'

Portreler
Mart 18 / 2016


 

JINHA
 
ŞIRNEX - Devlet güçlerinin 1992 Şırnak Newroz'unda gözaltında işkence ederek katlettiği Bişeng Anık'ın adını alarak YPJ saflarında DAİŞ çetelerine karşı mücadele eden Bişeng Çakır (Derya Botan), Botan kadınının direniş ruhunu 2014'e taşıyarak Ceza'da yaşamını yitirdi. "Bişeng'in adını da mücadelesini yaşatmaya devam edeceğiz" diyen annesi Berivan Çakır, torununa kızı gibi yetişmesi için Bişeng adını verdiğini söylüyor. 
 
Devlet güçlerinin 1992 yılında Şırnak'ta Newroz kutlamalarına yönelik saldırıları sonrasında gözaltında işkence edilerek katledilen Bişeng Anık'ın, ailesi tarafından adı verildiği YPS savaşçısı Bişeng Çakır (Derya Botan), adını aldığı Bişeng'in kadın direniş ruhunu 2014'e taşıyarak YPJ saflarında yerini aldı. Botan kadınlarının direnişini Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı gösterdiği mücadele ile yürüten Bişeng, Ceza'da DAİŞ çeteleri ile yaşanan çatışmalarda yaşamını yitirdi. Göçebe bir yaşam sürdüren Çakır ailesinin 3. çocuğu Bişeng özgürlük destanlarının bugüne dek yankılandığı Herekol Dağı'nın eteklerinde, YJA-Star savaşçılarıyla birlikte geçirdiği yıllarına birçok anı sığdırdı. 
 
'Dağ eteklerinde gezerdik'
 
Kızı Bişeng'in Herekol Dağı'nın eteklerinde geçen çocukluk yıllarını anlatan baba Xelil Çakır, Bişeng'in Koçer yaşamlarına renk kattığını söyledi. Bişeng'in Koçerler ile de sıkı bir bağı olduğunu dile getiren Xelil, "HPG gerillalarının bulunduğu şehitliğe sürekli gidiyordu. Orada farklı duygulara kapıldığını hissediyordum. Bişeng'le çok farklı bir diyalogumuz vardı. Baba kız ilişkisinden daha çok bir arkadaş bir yoldaş gibiydik. Sürekli birlikteydik, dağların eteklerini hep birlikte gezerdik. Gece uyuduğumda dahi benle uyurdu. Annesine de 'Ben babamın korumasıyım' derdi" şeklinde anlattı.
 
'Bişengim dağlarda büyüdü'
 
"Bir sabah kalktım Bişeng yanımda değildi" diyerek Bişeng'in gerilla saflarına katıldığını kaydeden Xelil, "Bir gece benden telefonumu istedi. Sabah uyandığımızda Bişeng gitmişti. Bişeng dağlarda büyüdü ve dağların Bişeng'i oldu. Bütün bu dağları dolaştım, bir kez daha Bişeng'e sarılmak istedim. Ama göremedim. Bişeng'in mücadeleci bir ruhu vardı. Bişeng bugün yaşıyor olsaydı, bize yaşatılan katliamlara sessiz kalmayacak, baş kaldıracaktı" diye konuştu.
 
'Kızımın adını da mücadelesinde yaşatacağım'
 
Bişeng'in gerilla saflarına katılmadan önce kendisine "Ben dağlara gideceğim, Delila gibi olacağım" dediğini ifade eden anne Berivan, kızının yaşamı boyunca gerillalara sempatisi olduğunu belirtti. Bişeng ile birlikte HPG'lilerin bulunduğu alanlarda gerçekleştirilen bütün festivallere katıldıklarını dile getiren anne Berivan, "Feraşin yaylasına birlikte gittik. O zaman da silah aldı sıktı. 'Bana silah yakışıyor mu?' diye soruyordu bana" şeklinde kızı Bişeng ile anılarını anlattı.
 
Kızına 1992 yılında işkencede katledilen Bişeng Anık'ın adını verdiklerini kaydeden anne Berivan, "Kızım şehit düştükten sonra torunuma Bişeng adını verdik. Bişeng'in adını da mücadelesini de yaşatmaya devam edeceğiz. Umarım kızım gibi bir sürü Bişeng yetişir. Kızımın yolunda gitmesi için torunuma Bişeng adını verdim" dedi.
 
(aı/dk)