PORTRELER Yazdır Kaydet

24 Şubat Çarşamba: Meryem'in direniş ve sonsuzluk tarihi

Portreler
Mart 13 / 2016


 

 
Bêrîtan Elyakut/JINHA
 
AMED - İdil'de devlet güçlerince katledilen  YJA-Star'lı Meryem Pamukçi'yi (Nûda Arjîn) anlatan anne Ziynet Pamukçi, Meryem'in 24 Şubat tarihinde evden çıktığını ve 8 yıl sonra yine 24 Şubat tarihinde cansız bedeniyle eve döndüğünü söyledi. Ziynet, "Meryem'in zılgıtlarıyla ve söylediği ezgilerle çektiği halayın başı başlar sonu gelmezdi. Kızım halayın başında yer aldığı gibi direnişin de başında yer aldı" dedi.  
 
Şırnak'ın İdil ilçesinde 24 Şubat'ta Hespist köyü Cehennem Deresi mevkiinde Kobra tipi helikopterlerle yapılan hava saldırısı sonucunda yaşamını yitiren 12 HPG ve YJA-Star'lıdan biri de Meryem Pamukçi'ydi (Nûda Arjîn). 1990 doğumlu olan Meryem, Silvan Merkezde gözlerini dünyaya açar. Gözlerini açtığı Silvan ilçesinde o yıllar Hizbullah saldırıları çok yoğun bir şekilde yaşanır. Ailenin sürekli olarak tehdit edilmesinden kaynaklı, Meryem henüz 2 yaşındayken Ankara'ya göç ederler. Metropol kentte yapamayan aile 2 yıl sonra Diyarbakır'a geri döner ve yaşamlarının geri kalan kısmını Diyarbakır'da sürdürür. Ailenin en küçük çocuğu olan Meryem, el üstünde büyütülür. Meryem'in her isteği aile tarafından neredeyse hiç reddedilmez. Meryem'in çocukken doğaya aşık olduğunu söyleyen anne Ziynet Pamukçi, "Meryem çocukken sürekli pikniğe giderdik. Meryem doğayı gördüğü an bir koşuşturmaca içerisine girerdi. Çıkmadığı ağaç, peşinden koşmadığı hayvan yoktu. Bir gün yaralı bir kedi gördüğü için saatlerce ağladı. Sonunda yavru kediyi yanımıza alıp ayağını bağladık ve Meryem öyle sustu. Kızım merhametliydi ve doğaya bağlılığı çok büyüktü" dedi. 
 
'Güler yüzlü ve cesur Meryem' 
 
İlkokul ve Lise yılarını başarıyla tamamlayan Meryem, ailesinin yaşadığı göç hikayesini araştırmaya başlar. Okulda sevilen öğrenciler arasında olan Meryem'in YJA-Star'a katıldığını duyan birçok arkadaşı ise Meryem'in ardından özgürlük arayışına girer. Birçok arkadaşı YJA-Star'a katılır. Meryem, 24 Şubat tarihinde katıldığı YJA-Star'a 8 yıl boyunca mücadelesini sürdürür. Birçok alanda ailesi kendisine ulaşmak istese de başlarda başarılı olmaz. Meryem'in gerillada 3'üncü yılını doldurmasının ardından aile büyük çaba harcar ve kendisiyle görüşebilir. Anne ve babasının gidişiyle birlikte kendilerinin kimi ziyarete geldiği sorulması üzerine "Meryem" cevabının verilmesine karşılık YJA-Star'lılar "Güler yüzlü ve cesur Nuda'nın ailesi" cevabını verir. Meryem PKK'de güler yüzü ve cesaretiyle nam salarken, ailesi tarafından da güler yüzlü ve kırılgan olarak ele alınır. Anne ve baba Meryem'i el üstünde büyüttüklerinden kaynaklı cesaretli kadın yönünü hiç görmediklerini kaydediyorlar.
 
'24 Şubat Çarşamba gününde gitti ve aynı tarihte döndü'
 
Anne Ziynet, Meryem'in 24 Şubat tarihinde evden çıktığını ve yine 24 Şubat tarihinde cansız bedeniyle eve döndüğünü söylüyor. 
 
Ziynet, Meryem'in evden ayrıldığını günü şu sözlerle anlatıyor: "Kızım 24 Şubat Çarşamba günü evden çıktı ve 8 yıl aradan sonra yine aynı tarihte, günde evine döndü. Meryem 24 Şubat Çarşamba günü evden çıkmadan önce bana uzun uzun dalıp baktı. Ben bakışlarından bir şeyler anladım ama kabul etmek istemedim. Gelip beni öptü ve çıktı. Ardından içimden bir ses onun arkasından çıkmam gerektiğini söyledi ve bende okuluna gittim. Okula gidip sınıfına uğradım önce arkadaşları beni görünce başlarını eğdiler. Müdür okula gelmediğini söyleyince bende dershaneye gittim. Kızım orada da yoktu ve o an anladım gittiğini. İçim yanıyordu ama onun isteğine karşı gelmemek için hiç ağlamadım. Girdiği yol kutsaldı onun için ve ben onun kutsallığına saygı duydum. Kızımla gurur duyuyorum."
 
'Cüneyt'in kolunu kıranları, Enes'i öldürenleri unutamadım'
 
Meryem'le karşılaştığı anda üzerindeki gerilla kıyafetlerinin kendisine çok yakıştığını ifade eden Ziynet, Meryem'in iyi ve mutlu oluşu karşısında kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini belirtti. Gerillada bulunanların Meryem'i bir çocuk gibi sevdiğini ve kolladığını dile getiren Ziynet, Meryem'in yanında bulunanlarla çok mutlu olduğunu gözlemlediğinin altını çiziyor. Ziynet 3 yıl aranın ardından Meryem'le yaptıkları diyalogu anlatarak, "Meryem'in yanına gittim ve sarıldım. Meryem bana sarıldığı anda 'ağlama sakın' dedi. Bende gülerek boşuna bekleme ağlamam zaten dedim. Kızım PKK'ye Kürt halkına yapılan zulüm nedeniyle katıldı. Bana görüşmemizde şunları söyledi: "Anne Kürdistan'da çocuklar katlediliyor. Devletin zulmü hiç üzerimizden eksilmedi ve ben buna katlanamıyordum artık. 14 yaşındaki Cüneyt Ertuş'un kolunu kıranları, Enes'i öldürenleri unutamadım ve onların hesabını sormak için mücadeleyi seçtim. Arkamdan sakın karalar bağlama. Başın dik olsun." Bu nedenle ben karalar giymedim o şehit düştüğünde. Kızıma verdiğim sözü tuttum" dedi. 
 
'Halayın başında yer aldığı gibi direnişin de başında yer aldı'
 
Meryem'le son görüşmesinin ardından 5 yıl boyunca görüşemeyen anne Ziynet, Meryem'in Kobanê ve Kürdistan'ın birçok yerinde direnişte öncülük misyonu yüklendiğini söylüyor. Genç yaşına rağmen uzun bir mücadele yoluna giren Meryem son olarak İdil'e yolu düşüyor. 1 yıla yakın İdil'de HPG'de yer alan Meryem, öz yönetim direnişinde yaşamını yitirdi. Meryem'in gülüşünün ve cesaretinin İdil'in tüm çocuklarında gördüğünü aktaran Ziynet, "Meryem'i İdil'deki çocuklar tanımıştı. Yanıma gelen her çocukta onun gülüşüne ve cesaretine rastladım. Belki Meryem şehit düştü ama tüm Kürdistan'ın çocukları Meryem oldu. Kızımda hiç görmediğim cesareti 5 yıl önce giydiği kıyafetlerin içerisindeyken anladım. Meryem hep kadın yoldaşlarının yanındaydı ve her çektiği fotoğrafta onlarla olmanın mutluluğu gülüşüne yansımıştı. Zılgıtlarıyla ve söylediği ezgilerle çektiği halayın başı başlar sonu gelmezdi. Kızım halayın başında yer aldığı gibi direnişinde başında yer aldı" diye konuştu.  
 
(mm/dk)