Bir doğa savaşçısı Vandana Shiva ve tohumların özgürlüğü...
Portreler
Fidan Yıldırım/JINHA
HABER MERKEZİ - Hindistanlı Vandana Shiva, fizikçi, akademisyen, çevreci aktivist, ekofeminist ve küreselleşme karşıtı, küreselleşme konusunda yirmiden fazla kitap yazmış bir yazar. Aynı zamanda alternatif küreselleşme konusunda aktif çalışma yürüten Vandana'ya göre, tohumlar tekelleşmemeli, özgür olmalı ve dünyanın kurtuluşu çiftçiliğin kadın eliyle geliştirilmesinde.
Vandana Shiva, Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletinin Dehra Dun vadisinde 5 Kasım 1952'de doğdu. Babası bir orman korucusu, annesi ise doğa aşığı bir çiftçiydi. Çocukluğunda okul eğitiminin yanısıra bir manastırda da eğitim gördü. 1972'de Chandigarh'daki Panjab Üniversitesi'nden fizik diplomasını, 1974'de ise yüksek lisansını aldı. Kısa bir süre Bhabha Atom Araştırma Merkezi'nde çalıştıktan sonra Kanada'ya giderek Guelph (Ontario) Üniversitesi'nde 1977'de bilim felsefesi mastırı yaptı. 1978'de ise, Batı Ontario Üniversitesi'nde kuantum teorisi üzerine yoğunlaşarak felsefe doktorasını aldı. Daha sonra Hindistan Bilim Enstitüsü ve Hindistan Yönetim Enstitüsü'nde bilim, teknoloji ve çevre politikası üzerine araştırmalarda yoğunlaştı.
Biyokorsanlığına savaş açtı
Vandana Shiva ağırlıkta tarım ve gıda alanındaki gelişmeler üzerinde yazılar yazıyor ve konuşmalar yapıyor. Tohumların fikri mülkiyet hakları, biyoçeşitlilik, biyoteknoloji, biyoetik ve genetik mühendislik Shiva'nın aktivist kampanyaları düzenlemek yoluyla mücadele yürüttüğü alanlar arasında. Afrika, Asya, Latin Amerika, İrlanda, İsviçre ve Avusturya'daki Yeşil hareketin genetik mühendislik uygulanarak tarımın geliştirilmesine karşı düzenlediği eylemlilikleri destekliyor.
Shiva 1987'de Bilim, Teknoloji ve Ekoloji Araştırmaları Vakfı'nı kurdu. Bu vakıf, başta doğal tohum, organik tarımın geliştirilmesi ve adil ticaret olmak üzere yaşam kaynaklarının çeşitliliği ve bütünlüğünün korunmasını amaçlayan bir ulusal hareket olan Navdanya'nın 1991'de kurulmasına önayak oldu. 2004'de Shiva, Doon Vadisi'nde yaşamın sürdürülebilmesi için Schumacher Kolleji'nin desteğiyle uluslararası bir kollej olan Bija Vidyapeeth'in kuruluşuna başladı. Fikri sahiplik hakkı ve biyoçeşitlilik alanında Shiva ve kurduğu vakıftaki ekibi Neem, Basmati ve Wheat şirketlerinin biyokorsanlığına savaş açtı. Shiva bu konularda hükümetin uzman ekiplerine hizmet verdi.
Organik tarım savunucusu
1988'de yayınlanan ilk kitabı "Hayatta Kalmak" (Staying Alive) üçüncü dünya kadınlarına dair algının yeniden tanımlanmasında katkıda bulundu. 1990'da Dünya Gıda Örgütü (FAO) için kadınlar ve tarım üzerine, " Hindistan'daki Çiftçilerin Çoğu Kadındır" başlığıyla bir rapor yazdı. Katmandu'da 'Dağın Gelişmesi İçin Uluslararası Merkez' (ICIMOD) bünyesinde cinsiyet birimini kurdu. "Kadın Çevre ve Gelişme Örgütü" (WEDO)'nun kurucularından biri ve yönetim kurulu üyesiydi.
Tohumların özgürlüğü…
Vandana Shiva'nın çalışmalarının odağında tohumların özgürlüğü ya da tohumların patentinin şirketler tarafından satın alınmasına karşı çıkılması bulunuyor. Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) 1994'de patent sınırlarını genişleterek yaşam formlarını da içeren bir hale getirmesine, yani bitkilerin veya tohumların fikri mülkiyet haklarının satın alınabilmesine izin veren "Trade Related Intellectual Property Rights" (TRIPS) anlaşmasına karşı kampanya yürüttü. Vandana Shiva, anlaşmanın şirketlerle sıkı bağ içinde olduğunu ve yaşam üzerinde daha fazla patente açık kapı bırakacağını belirterek eleştirdi. Vandana Shiva yaşamın patentlenmesini biyokorsanlık olarak tanımlıyor ve birçok yerli bitkinin patentlenmesine karşı mücadele yürütüyor. 2005'de Vandana Shiva'nınki de dahil üç organizasyon Avrupa Patent Ofisi'nde Birleşik Devletler Tarım Departmanı ve WR Grace şirketine yakın Neem'in biyokorsanlığına karşı verdikleri on yıllık bir mücadeleyi kazandı.
Vandana Shiva: Çiftçilik kadına dayalı gelişebilir
Vandana Shiva, küresel Ekofeminist hareket içinde önemli bir rol oynuyor ve ona göre; Hindistan'da daha üretken bir çiftlik sistemi kadınlara dayalı olarak geliştirilebilir. Vandana kadın odaklı bir sistemin mevcut ataerkil sistemi son derece olumlu bir temelde değiştireceğini savunuyor.
1993 yılında aldığı "Doğru Yaşam Ödülü" (Right Livelihood Avard) da dahil, birçok ödülün sahibi olan Vandana Shiva çalışmalarına ve mücadelesine devam ediyor.
(fk)