PORTRELER Yazdır Kaydet

Til Temir'in ilk kadın savaşçısı Bêrîtan Cûdi

Portreler
Ekim 09 / 2016


 

 
Ronîda Hacî/JINHA
 
TIL TEMIR - "Eğer ben köleliği kabul etseydim şimdi evli olurdum. Ancak bunu kölelik olarak gördüm ve kabul etmedim. Sevgimi  toprağıma, önderliğime ve kadın özgürlüğüne verdim" Til Temir'in ilk kadın savaşçısı Bêrîtan Cûdi, hazırlığını yaptığı evliliği reddederek YPJ'ye katıldı ve birçok genç kadın da onun izinden yürüdü. 
 
Cizîr Kantonu'na bağlı Tiltemir kentinde 1995 yılında dünyaya gelen Bêrîtan Cûdî (Cihan Osman), 10 Ekim 2015 yılında DAIŞ çetelerine karşı yürüttüğü direnişte yaşamını yitirir. Til Temir'in ilk kadın savaşçısı Bêrîtan'ı ailesi ve mücadele arkadaşı anlattı. Bêrîtan'ı ölümünün birinci ölüm yıldönümünde anlatan annesi Cewher Yûnis, kızını büyük sevgi ve aşkla büyüttüğünü söylüyor. Bêrîtan'ın herkes tarafından çok sevildiğini kaydeden Cewher, "Üniversite yıllarında 2015 yılında devrim mücadelesine katıldı. Onun birinci hedefi özgürlüktü, onun için biz hiç ona engel olmadık. YPJ'ye katıldıktan sonra da o ve arkadaşları eve geliyordu. Sadece yoldaşlarını ve davasını düşünüyordu. Onu en çok etkileyen şeyde onun yoldaşlarının şahadetiydi" diye belirtiyor. 
 
'Kısa sürede komutan oldu'
 
Kızının mücadeleye katıldıktan sonra kendini geliştirdiğini aktara Cewher, "Kızım Bêrîtan kısa sürede komutan oldu. Şehit olmadan önce evin önüne geldi ve arabadan inip bize selam verip gitti. O Kizwana Dağı'nda kalıyordu.  10 Ekim gecesi silah sesleriyle uyandım. Dağlardan silah sesleri geliyordu. Sabaha doğru yine silah sesleri geldi ve ben çok korkuyordum. Oğlum Cihad onun şehit olduğunu biliyordu. Sonra arkadaşları eve gelerek Bêrîtan'ın büyük bir direniş ile şehit olduğunu söylediler. Onun şahadeti herkesi etkiledi. Şehit Sadik Akademisi'nde onun adında eğitim devreleri açıldı. Şehitler hiçbir zaman ölmez onlar hep yaşamımızda yerlerini alıyorlar" sözleriyle kızına karşı duyduğu gururu anlatıyor.
 
'Eğer köleliği kabul etseydim şimdi evli olurdum'
 
Mücadele arkadaşı Gulan Emin de Bêrîtan'ı şu sözlerle anlatıyor: "Ben YPJ saflarına katıldığımda Bêrîtan arkadaşı tanıdım. Onu tanımadan bana sarıldı ve bana çok sıcak davrandı. Bêrîtan kadın mücadelesi, yoldaşlık ilişkileri ve mücadele gerçekliği üzerinden benimle tartışırdı. O benim kendi çalışmamı sevmeme neden oldu. Birçok defa aynı cephede kaldık. O özgürlüğü takip ediyordu. Bize her zaman şunu söylerdi, 'Eğer ben köleliği kabul etseydim şimdi bende evli olurdum. Ancak ben köleliği kabul etmedim. Ben sevgimi  toprağıma, önderliğime ve kadın özgürlüğüne verdim.' Bêrîtan her zaman güç verirdi arkadaşlarına. Her zaman ön cephede savaşmayı tercih etti. Zilan, Bêrîtan ve Viyanların çizgisinde yürümeye çalıştı. Bêrîtan  bütün engellere rağmen Serêkanîyê'ye gidip savaşa katıldı. Daha sonra Kizwan dağlarına döndü. Şiir yazmayı çok seviyordu. Şehitleri ve Önder Apo'yu anlatıyordu şiirlerinde. Her şehadet yaşandığında Bêrîtan mücadele sözünü yinelerdi. Şehit olmadan bir gün önce Bêrîtan benim yanıma gelerek, 'Savaşta şehit düşen kardeşim Rojdemi çok özledim" dedi. Diğer gün Beritan'a telefon açtığımda onun çetelerin eline geçtiğini ve şehit düştüğünü öğrendim."
 
Kardeşlerine 'ölüm benim payım olsun' derdi
 
Babası Eli Osman da,  kızı Bêrîtan'ın YPJ saflarına katılan ilk kadınlardan biri olduğunu dile getiriyor. Kızının Serêkanîyê,Til Temir ve Aşûran köylerinde çetelere karşı savaştığını ifade eden Eli Osman, "Serêkanîyê'ye gitmeden önce ona 'sakın çetelere karşı boynunu eğme ve geri dönme' dedim. Kizwan dağında büyük bir direnişle yoldaşlarını kurtardı, ölünceye kadar yoldaşlarına sırtını dönmedi. Bêrîtan iki erkek kardeşi Qehreman ve Cihad Osman ile birlikte savaşa katıldı. Her zaman kardeşine 'ölüm benim payım olsun' derdi. Ülkemiz kahramansız olmuyor biz onunla gurur duyuyoruz" sözleriyle kızı Bêrîtan'ı anlatıyor. 
 
'Tarih Bêrîtan şahsında kendini yeniledi'
 
Kardeşi Cihad Osman ise ablası Bêrîtan ile aynı cephede savaştığını söylüyor: "Bêrîtan özgür Kürdistan ve özgür yaşam için mücadeleye katıldı. İktidar sistemine karşı, halkı için savaştı. Bêrîtan'dan sonra Arjin, Qendil ve Şilan olmak üzere birçok genç kadın özgürlük mücadelesine katıldı. Tarih onun şahsında kendini yeniledi. Tarih her zaman kendini yeniliyor. Bêrîtan (Gülnaz Karataş) Ekim 1992'de savaşarak şehit düştü ve ihanete karşı savaştı. Bêritan Cûdî de Ekim ayında bu tarihi canlandırdı ve direnişin simgesi haline geldi."
 
Bêrîtan nişanlıydı ve tercihini özgürlükten yana yaptı 
 
Bêrîtan ile ilgili önemli bir bilgide paylaşan Cihad, katılım yapmadan önce nişanlığı olduğunu belirterek, "YPJ saflarında yüzlerce insan devrimde öncülük etti. Bêrîtan, 'klasik bir kadın olmayacağım' diyordu. Devrimden önce nişanlıydı. Savaşla birlikte mücadele yolunu tercih etti. Savaşa katılmadan önce nişanlısına, 'Ben sözümü ülkemle yeniledim. Eğer istersen benim yanımda durabilirsin ve önce ülkemizi özgürleştirelim. Biz köle olmayacağız. Çünkü gerçek sevgi özgürlüktür' demiş. Sonra nişanlısı da mücadeleye katıldı. Bêrîtan'ı herkesin tanıması gerekiyor. O üreten bir kadındı. Onu tanıyan özgür yaşar. Babalar kızların özgür yaşaması için engel olmaktan çıkar. Kardeşlerde kızkardeşlerini tıpkı Bêrîtan gibi gelişmesini isteyecek" sözlerine yer verdi. 
 
(pk/mg)