KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Güney'de ekonomik kriz giderek derinleşiyor

Kadının Kaleminden
Şubat 16 / 2016


 

 
Rojbin Ekin/JINHA
 
Federal Kürdistan bölgesinde siyasi ve ekonomik kriz gittikçe derinleşiyor. Bir ekonomik ve siyasi iflasın eşiğine gelen Federal Kürdistan bölge hükümetinin basiretsizliği, halkı uçurumun kenarına kadar getirmiştir. Kimisi çaresizlik içinde atlamayı tercih ederken kimisi de yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide durup tercihi yönünde kararını somutlaştırmayı beklemekte. 
 
Günlerdir yaşanan ekonomik krizden dolayı aylardır maaş alamayan ve maaşları Kürdistan bölgesinin almış olduğu yeni reform paketleriyle kesilen memurlar iş boykotunda. Günlerce Süleymaniye, Halepçe ve çevre illerinde trafik tam bir kaosa dönüştü. Çünkü trafiği denetleyecek trafik polisleri iş boykot kararı almış ve hükümetin maaşlarında yapmış olduğu kesintiyi gözden geçirip maaşlarını ödemeyene kadar bir daha iş başı yapmayacaklarını meydanlarda söylüyorlardı. Hükümetin ekonomik krizin düze çıkması için almış olduğu tedbir ve yeni düzeltme paketleri, reformları zaten yoksul olan memurun, halkın boğazından kesiyor. Halk da, sokaklara çıkan memurlar da hükümeti hırsızlıkla, yolsuzlukla suçluyor. Üst düzey yetkililerin, bakanların mal varlıklarını açıklaması, kesilecekse onların maaşından kesintiye gidilmesi ve hükümetin kasasına aktarılması talebinde bulunuyorlar. 
 
Federal Kürdistan bölgesinde hala halkın tepkilerinin siyasi iradeyi, iktidarı halkın çıkarlarından yana değişim yapmaya zorlayacak bir düzeye geldiği söylenemez. Ama bunun her an olması da olasılık dahilinde. Ağustos ayından bu yana Kürdistan eski bölge başkanı Mesut Barzani'nin görev süresinin bitmesi, bölge başkanlık yasasını bir kenara bırakarak Şura Meclis'inin kendisi için çıkarmış olduğu fetvayla görev başında bulunan Mesut Barzani'nin KDP'si ile diğer siyasi partilerin çıkar çatışmaları devam etmekte. 
 
Krizlerle boğuşan Federal Kürdistan Bölgesi'nde bir de çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelip de iflasını bildiren basın kurumlarının yanı sıra, kapısına kilit vurmak zorunda kalan kadın kurumları var. Kadına yönelik şiddet olaylarının artış gösterdiği, kendini yakma olaylarının sıklaştığı bölgede kadınların yaşadığı sorunları, şiddet olaylarını takip edebilecek, tutanaklarını tutacak kadın kurumlarının da kapanmış olması bölgede kadın katliamlarına, kadına yönelik şiddete de daha çok davetiye çıkarıyor. Kadınların zaten kendilerini kapsayan, haklarını koruyan herhangi bir yasanın, hukukun olmadığını söylüyor. Ki bu bir gerçek; öldürülen, psikolojik ve fiziki şiddet gören hiçbir kadının arkasında hukuk ve adalet yoktur. 
 
 
Federal Kürdistan bölgesinde sistem erkeğin kendisini nasıl ev içinde ve dışında kurumsallaştıracağı, egemenlik sağlayacağı biçimde düzenlenmiş. Erkeklerin yönettiği, tüm toplum ve ülkenin geleceği hakkında karar aldığı bir yapısal gerçeklikten çok da umutlu olmadığını sıkça söyleyen kadın aktivistler, krizlerle boğuşan Federal Kürdistan bölgesinde toplumun içine girmiş olduğu bunalımın faturasının kadınlara çıkartılmasından endişe duyuyor. Ki zaten 'cinnet' geçirip katliam yapan baba, koca, oğul ve eril tüm sıfatlar, tanımlamalar iş başında. Toplumda infiale yol açan erkek sapkınlığının son örneği Kerkük'te açığa çıktı. 7 yaşından bu yana babasının ve amcasının tecavüzüne uğrayan, ama 15 yaşına geldikten sonra söyleyebilme cesaretini gösteren kız çocuğunu da koruyabilecek, onun için adalet arayışının peşine düşecek, bu erkek egemenlikli sisteme kafa tutabilecek kadınlar yok denilecek kadar az. Olanları da ölümle tehdit ederek, hakaretlere maruz bırakarak sindirmeye çalışıyorlar.
 
 
Ortaya koyduğum tablo özellikle kadınlar açısından çok umutsuz görünse de, bu tabloyu değiştirebilecek ve bir bütün umutsuz düşen topluma moral kazandırabilecek bu ülkenin köklü bir direniş ve mücadele geleneğine sahip olan kadınları olacak. Bu ülkenin gerici yüzünü değiştirebilecek elbette kadınlardır. Ama kadınların da kendisini bir halkı açlığa mahkum eden bir hükümetten herhangi bir beklenti içerisine girmeden içerisi dışarısı fark etmez her tarafı kadınların sorunlarını tartıştığı, çözüm yolları aradığı mekanlar haline getirmesiyle, sokağa taşan gösterilere rengini vererek değişimi kendi ve toplum lehine sağlayabilecektir.        
 
(mg)