KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Soyulmuş ölü kadın bedeni, neyin intikamı?

Kadının Kaleminden
Şubat 13 / 2016


 

 
Mehveş Evin
 
Yunan şair Aeschylus, 2 bin 500 yıl önce “Savaşta ilk zayiat, gerçektir” demiş. Cizre’de haftalardır süren abluka yüzünden sağlıklı bilgi alınamıyor. Nasıl alınsın? Basına yasak, milletvekiline yasak, sivil topluma yasak, herkese yasak. “Devlet ne servis ederse, onu gerçek kabul edeceksin kardeşim” deniyor. Nasılsa sizin vergilerinizle propagandanın tillahı yapılıyor. Nasılsa medyanın büyük bölümü satın alınmış, sindirilmiş.
Daha ne soruyorsun? Çekirdeğini çıtlatarak, “Bugün şu mahalle, şu kadar teröristten temizlendi” anonslarını dinle, “Çık çık çık” de, çayını koy, bak işine…
 
“İyi de koca koca mahalleler hepten mi terörist? Neden topa tutuluyor? De ki terörist, bunca şiddetle nasıl çözülür? Öldürmek mi tek çare?” diye sakın ha sorgulama! Sorgulayanların, “Silahlar sussun” diyenlerin başına ne geldiğini sana her gün zorla izletiyorlar, en hafifinden yakandan paçandan tutup içeri atarlar.
 
Çok başarılı (!) operasyon: 100’den fazla ölü
 
Çok uzağa gitmeye gerek yok, beş yıl önce Suriye savaşı böyle bir ortamda patlayıverdi. Öyle kolay bitmeyecek. Çok mu uzak, çok mu imkansız geldi? Ablukanın kaldırıldığı bölgelere gidebilen, gitmeye cesaret eden gazeteciler anlatmaya çalışıyor: Burası Suriye gibi… Her yer tarumar… Halk perişan, umutsuz… 
 
E, daha daha naber? Nasıl afiyetler, yerinde mi?
 
Cizre, iki aydır sokağa çıkmaya yasaklı… Yasak, başlı başına insan haklarına ve Anayasa’ya aykırıyken, kimi haftalardır bodrum katlarında mahsur kalan yaralı insanların öldürüldüğü kesinleşti. Aileler, askeri araçlarla başka illere nakledilen cenazelerin peşine düşmüş, teşhis etmeye çalışıyor. İçişleri Bakanı’na göre ‘çok başarılı biçimde’ sona erdirilmişti ya operasyon… Çok başarılı derken? Bazıları otopsi yapılamayacak hale gelmiş 100’ü aşkın cenaze…
 
 
Tarihte eşine az rastlanır bir sapkınlık şovu
 
Cizre’de teşhis edilen cenazelerden biri, 16 yaşında bir kız çocuğu, Sultan Irmak. Devlet, 16 yaşındaki çocukları öldürerek mi bu topraklara huzur getirecek? Tam tersi olduğunu şu geçen 40 yılda öğrenemedik mi?
Ala, o 16 yaşındaki çocuğun ailesine de tekrarlamalı ne kadar başarılı bir operasyon yapıldığını…Kadın haber ajansı JINHA, ikinci “Ekin Wan” olayını deşifre etti. Kolluk kuvvetlerinin Cizre’de iki ayrı kadının işkence edilmiş cesetlerini soyarak teşhir ettiği haberini valilik yalanladı.
 
Düşmanlığı, nefreti, vahşeti bir yere kadar anlamaya çalışıyorum. Ancak ister IŞİD’li olsun, ister ‘özgürlük savaşçısı’, İster Sünni olsun, ister Hıristiyan… bir cesedin, hele bir ölü kadın bedeninin çıplak halde sokakta sergilenmesi, tarihte eşi az görülmüş bir sapkınlıktır. Ancak Ekin Wan’dan sonra benzer hadisenin şimdi Cizre’de tekrarlanması, meselenin münferit olmadığına işaret ediyor.
 
Kobane’deki savaşan kadın modeli
 
Başbakan Davutoğlu, gazetecilere ‘Ekim 2014’te çözüm sürecini kafasında bitirdiğini  ve güvenlik birimlerine buna göre hazırlığa başlaması emrini verdiğini’ söylemiş. Kafa derken, herhalde Saray kafasından bahsediyor… Ekim 2014, Erdoğan’ın “Kobane düştü düşecek” dediği ve YPG+Özgür Suriye Ordusu+Peşmerge’nin IŞİD’e karşı direndiği dönem… Hatırlarsanız o günlerde YPG ve PKK’li kadın gerillalar, Batı basınında IŞİD’e karşı savaşan kahramanlar gibi gösterildiği için malum çevrelerin tepkisine mazhar olmuştu. Kadının vatani görevini ‘çocuk doğurmak’ olarak belirleyen bir iktidar anlayışı için Kobane’deki kadın modeli, büyük bir tehdit. Hatta, birinin kullanmayı çok sevdiği deyimle ‘hakaret.’ Erkekliğe, güce, sisteme, höt demeye… Elinin hamuruyla silah alıp, IŞİD’lileri öldürmeye.
 
Malum, kadın öldürünce cennete gidemeyeceklerine inanıyorlar. Sokak sokak, mahalle mahalle, ev ev yapılan ‘operasyon’larda, ‘psikolojik savaş’ın kadın bedeninin üzerinden de yürütülmesinin nedeni, sakın bu olmasın?
 
 
diken.com.tr'dan alınmıştır.