KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Kürdistan'da çocuklar, akranların öldürüldüğü yaşta öfkeyi sırtlıyor

Kadının Kaleminden
Şubat 12 / 2016



Beritan Elyakut
 
1990'lı yıllardan bu yana Kürt çocukları katlediliyor. Uzak olmadığımız bu katliamlar 2016 yılında da hız kesmeden hedefine yine çocukları aldı. Enes Ata, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Helin Şen, Ferhat Doğru, Çekwar Aliş Çubuk ve son olarak dün katledilen Mahmut Budak… 
 
Çekvar 2000 doğumlu. Henüz çocuk yaşta olan Çekvar, yaşından büyük bir işe kalkıştı. Yaşından büyük iş derken öz yönetimlerin ardından direnişin başladığı Sur ilçesinde kaldı. Çekvar direnişin sürdüğü Sur ilçesinden 2 Aralık tarihinde çıkmaya çalışırken bir keskin nişancı tarafından vurularak katledildi. Elinde silah olmamasına rağmen katledilen Çekvar sonuçta Kürt ve potansiyel bir 'teröristti' vuranlar için… 
Kürdistan'da her çocuk doğuştan fişlenir ve bu nedenle istense de istenmese de bir kör kurşuna gidebilir bu coğrafyada. Çekvar'ın annesi oğlunu televizyonda gördüğü an tanımıyor. Hatta anlattığına göre "Çekvar ona giydirdiğim elbiseleri arkadaşıyla değiştirmiş. Ah oğul arkadaşın mı vurulmuş. Şimdi nasıl da moralsizsindir eve geldiğinde üzerine gitmeyin" diye temkinlerde bulunuyor. Saatler ilerledikçe kendisine gelen habere inanmıyor ve oğlunu ancak savcının izin vermesiyle ertesi gün görüyor. Bir anne soğuk morg kapısında ertesi güne kadar bekletiyor. 
 
'Aynı yolun mücadelesinde yine buluştular'
 
Annenin acısı halen tazeyken bugün bir kez daha aynı acıyla gözyaşlarına boğuldu. Oğlunun hemen yanına Mahmut Bulak defnedildi. Mahmut 1999 doğumlu Çekvar'da bir yaş büyük ancak halen doğum gününe günler olduğundan 16 yaşında. Mezarlık başındayız bir yanımızda Çekvar'ın annesi diğer yanımızda Mahmut'un annesi duruyor. İkisi de yüreği yanık ve gözyaşları içinde. Çekvar'ın annesi oğluna "Bak yanına biri daha geldi. Aynı senin gibi masum, çocuk, yakışıklı. Birbirinize yoldaşlık edersiniz" diyor. 
 
Mahmut'un anne ve babası çocuklarını defin edecekleri anda yan tarafındaki Çekvar'ı fark ediyorlar. Birden dönüp etraftakilere "Çekvar'ın yanına gömecekler. Çekvar şehit düştüğünde oğlumla ondan konuşmuştuk. Şimdi komşu oldular. Aynı yolun mücadelesinde yine buluştular" diye ve herkes gözyaşına boğuluyor. 
 
'Kanını yerde bırakmayacak onlarca Çekvar'ım var'
 
Çekvar ve Mahmut ikisi de 16 yaşında ve ikisi de Kürt olmanın bedelini ödediler. Mahmut vurulduğu Bağlar ilçesinde sadece herkes gibi Cizre ve Sur'daki katliama ses çıkardı. Çekvar aynı şekilde Sur'daki katliama dur demek için bulunduğu Sur ilçesinde katledildi. İki çocuk ellerinde silah yok, belki küçük bir taşla katliama dur demek isterken katledildiler. Geriye yüreği yaralı iki anne kaldı. Her gün Çekvar'ın mezarı başına giden annesi şimdi Mahmut'un annesiyle yoldaşlık edip acılarını ortaklaştırarak mücadele etmeye devam edecek. 
 
'Annelerin mezar başlarında yeminleri'
 
Çekvar'ın annesi katledildiğinde "Oğlum daha 15 yaşındaydı, kime ne zararı vardı? Polisler o küçücük bedeninden ne istediler? Erdoğan mutlu mudur? Ona nasıl kıydınız! O daha çocuktu, katiller. Oğlum katledildi, yavrumu öldürdüler ama sevinmesinler. Onun kanını yerde bırakmayacak olan onlarca Çekvar'ım var. Benim oğulum Kürdistan şehididir ve ölmedi" demişti.  
 
Bu gün Mahmut'un annesi ise, "Barış demeyin barış öldü. Bu saatten sonra kana kan alınacak. Evladımı benden alan Emine Erdoğan nerede? Bende direnen gençliğin yanındayım artık" diyerek çocuklarının saf direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini vurguluyor. 
 
Çocukları katlederek yaşayabileceğine ayakta kalabileceğine inanan bir sistem bu sözlere iyi kulak vermeli. Çünkü 'Barış öldü' bundan sonra kinle bilenmiş annelerin ve özgürlük sevdasıyla tutkulu güzel gözlü çocukların öfkesi ve laneti üzerinizde. Kürdistan'da her gün çocuklar katledildi ancak her katledilen çocuğun arkadaşı direnişi devir alarak yürüdü. 
 
Kürdistan'da çocuklar büyümüyor, katledildiği yaşta güzel gözleriyle geri de kalan akranlarına direnişi ve vefayı öğretiyor...