KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Yeni vicdan adresimiz: Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No: 23

Kadının Kaleminden
Şubat 07 / 2016


 

 
Asya Tekin
 
Cizre'nin Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No:23… Kimsenin hafızasından silinmeyecek yeni vicdan adresimiz. Kaç kişi geçmiştir o sokaktan, karanlık kuyunun dibi kaç hayata şahitlik etmiştir. Kim bilir belki bende defalarca o sokaktan geçmişimdir; dokunmuşumdur o buz gibi soğuk duvarlarına. Çocukların, kadınların, gençlerin, babaların inlemeleri kulaklarımızda Bostancı Sokak No: 23 numarada. İnsanların halaylarına, gülüşlerine ve stranlarına tanıklık eden bu sokak şimdi hiç dinmeyecek bir acıya tanıklık ediyor. Tam 28 kişinin inlemesine telefonun ucunda 'heval geldiler' diyor bir çığlık bir bağırış en çokta kadınların sesi yankılanıyor telefonun ucunda. Bir kadının sesi tüm sesleri bastırıyor 'Şerefsizler' ve kesiliyor tüm inlemeler çığlıklar. Artık telefonun ucunda insanlık artık o sesi dinleyenler Bostancı Sokak No: 23'e kilitleniyor. 
 
Karanlık bir kuyu şimdi o sokak...
 
Zaman durdu sokaktaki stranbêjler sessizliğe büründü, karanlık artık Bostancı Sokak, inlemeler yok bağrışmalar yok, 'şerefsizler' diyen kadının sesi yok. Neydi şerefsizler dedirten zulüm, neydi oradaki kara kurşun sesleri. Karanlık artık Bostancı Sokak, direnenlerin sesi, inleyenlerin, çığlık atanların sesinin duyulmadığı karanlık bir kuyu şimdi o sokak. Güneşli günler yerine dumanlar yükseliyor, bir yangın ki insanı cayır cayır yakıyor, yükselen dumanlar arasında kalan insanlık nefes alamıyor. Nefes alamıyoruz, nefes alamıyorlar Bostancı Sokak nefes alamıyor. Üzerlerinde çelik yelekler, kafalarında kasklar ellerinde ismini bilmediğimiz silahlı adamlar yürüyor sokağa. Oraya ait değiller hiç, Bostancı Sokaktaki çocukları görmediler, oyunlarına şahitlik etmediler, orada ne kadar mutlu olduklarını görmediler… Yabancılar belli çok belli tedirgin hiç yürümedikleri bu sokağa yabancılar. Duvarlar şahitlik ediyor. Ama bu yabancı adamlar duvarların şahitliğinden bile korkuyorlar tek tek yıkıyorlar ellerinde olan ve ismini bilmediğimiz silahlarla yıkıyorlar. Duvarlar günlerce çocuklarını saklıyor, korumak için ama nafile yabancılar geldi buraya Bostancı Sokağa. Bostancı sokağın sakinleri tedirgin, sokağının sakinleri fısıldıyor kuyunun dibindeki karanlıktan. Bostancı Sokak No: 23'te oturan ev sahibi bodrum katında bir kuyu olduğunu ve kuyunun üstünün kapalı olduğunu söylüyor. Umut ediyorum ki 23 can kuyuyu görmüş ve oradan kana kana su içmiştir. Umarım bodrum katına güneş doğmuştur. 
 
Bostancı Sokak her gün rüyalarımda
 
Kabuslar görüyorum gözlerimi her kapattığımda; Bostancı Sokağa doğru yolculuğa çıkıyorum. Elimde fotoğraf makinam ve mikrafonum yanımda kameraman arkadaşım Asmin. Her gözümü kapattığımda aynı yolculuğu yapıyorum. Bostancı Sokak'taki bodruma iniyorum 28 beden göçük altında baygın; bir kaç tanesi gözlerini açabiliyor. Fotoğraf makinam ve kameramı bırakıyorum. Asmin bırak çekim yapmayı su ver su diyorum ve Asmin suyu uzatıyor ancak ben suyu bodrum katındaki yaralı insanlara verme yerine kendim içiyorum. Terleyerek karabasan basmış gibi uyanıyorum hayır su su yaralılara diyorum. Uyandığımda bile vicdanıma lanet ediyorum nasıl o suyu ben içtim neden oradakilere veremedim. Aklıma Güney Afrikalı fotoğrafçı Kevin Carter geliyor. Kevin açlıktan zayıflamış ve ölmek üzere olan siyah küçük kız çocuğunu ve yakınında görünen akbabayı fotoğraflar. Fotoğrafı çektikten sonra akbabanın olay yerinden uzaklaştığı Kevin Carter'in ise küçük kıza yardım etmeyerek oradan uzaklaştığı bilinir. Bu fotoğraf, birçok yardım örgütüne büyük miktarda kaynak sağlasa da Kevin Carter bu olaydan sonra ağır depresyona girer, egzoz verdiği kamyonetinin içinde müzik dinleyerek intihar eder. 
 
Ya Kevin Carter gibi olacağız yada...
 
Şimdi gazetecilik ve bodrumdaki kabuslarım arasında vicdan azabı çekiyorum. Bodrum katının etrafında akbabalar ve susuzluk çeken 23 kişi inliyorlar. Rüyalarımda bile su veremiyorum. Ben 55 gündür yaşadığım Cizre'de her gün kabuslarımda Cudi Mahallesi Bostancı Sokak No:23'te intihar ediyorum. Bütün kimliklerimi bırakıyorum ve insan oluyorum bir tas su vermek defalarca canını vermekten daha zormuş ne çok kabuslarımda ölüyorum. Hepimiz ya Kevin Carter gibi olacağız yada vicdanlarımızla bir tas su olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Rüyalarımızda değil gerekirse gerçekte öleceğiz çünkü vicdanlar bodrum katında ölürse biz her gün öleceğiz. 
 
O bodrum katındaki karanlığı aydınlatacak ve gerçekleri yazacağız
 
Cizre su içmeye utanıyor. Bodrum katında susuzluktan kırılan canlar vicdanları sızlatıyor. Cizre canlarına su veremediği için su içmeye utanıyor. Siz hiç su içmeye utanan bir halk gördünüz mü? Ben gördüm ve bunu yazacak gücü kendimde göremiyorum.  90'ları yaşamış bir adam geliyor yanıma oturuyor. Bütün arkadaşlarımı yiğitleri kaybettik biz artık nasıl yaşayacağız diyor ve gözyaşları dökülüyor. Erkekler ağlamaz demeyin Cizre'de erkeklerde ağlıyor. Elbet akbabalar Bostancı Sokak No:23'ten gidecek ve kara dumanın yükseldiği sokağa güneş doğacak. Biz gazeteciler ise Kevin Carter gibi vicdan azabı çekerek intihar etmeyeceğiz. O bodrum katındaki karanlığı aydınlatacak ve gerçekleri yazacağız. 
 
Kuzey Kürdistan kentlerinde canları pahasına gerçekleri yazmaya devam eden gazetecilere destekte bulunmak amacıyla Haber Nöbeti'ne katılmak için İstanbul'dan gelen tüm meslektaşlarımıza da selamlarımızı gönderiyoruz ve akbabalara karşı bodrumdaki insanlığı kurtaralım diyorum.