Barış ve hakikat hakkımızı savunuyoruz
Kadının Kaleminden
Ayşe Berktay
Seksen kadın grubunun yukarıdaki başlıkta belirtilen çok temel birkaç sorun ekseninde başlattığı kampanya yeni kurumların ve bireylerin katılımıyla hızla büyüyor. “Savaş hiçbir çözüm getirmezken, her gün acıları büyütürken sorunların bombalarla değil müzakereyle çözülmesine, hakikatleri konuşmaya ve barışa ihtiyacımız var. Buna hakkımız var” diyor. Kadınlar ve “yok sayılmayla ve yok edilmeyle dolu bir tarihi değiştirmek ve hayatlarımıza sahip çıkmak için bize barış lazım” diyerek “tüm kadınları ve lgbti’leri umudumuzu yitirmeden barış ve hakikat hakkının peşine düşmeye” çağırıyor. yasamdanyanayiz.com sitesi üzerinden ve imza standlarında toplanan imzalarla başlayan kampanya sürecinde kadınlar illerinde biraraya gelerek hakikate ve barışa sahip çıkma ihtiyacını ülkenin her yerinde il, ilçe ve mahallelerde, evlerde tartışmaya açmaya çağrılıyor. Ülke yönetimine seslenerek, barış bizim hakkımız, bunu hiç zaman kaybetmeden tesis etmek sizin göreviniz, müzakerelerin yeniden başlatılmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yolları oluşturulmasını istiyoruz diyorlar.
Barış çağrılarının en yetkili ağızlardan terör faaliyeti olarak değerlendirilerek çok bilinçli bir sindirme kampanyasının yürütüldüğü bu koşullarda, seksen kadın grubunun ortak çağrısıyla, imza kampanyası ve illerde yapılacak gösteri ve etkinliklerden, gündemleştirme çalışmalarından sonra binlerce kadının ülkenin dört bir köşesinden 6-7 Şubat’ta Diyarbakır’a gelip barış iradesini ortaya koyacak olması önemli. İstanbul’daki kadınlar 31 Ocak Pazar günü saat 13:00’te Kadıköy İskele Meydanında buluşacak. Bu barış iradesi, ev ev temizleyeceğiz deyip tanklar toplarla yerleşim alanlarını dümdüz etmeye girişen devletin savaş politikalarına son verme ve müzakere yoluyla siyasi çözüm, kalıcı barış için çözüm yolları oluşturmaktan yana ortaya koyulmuş bir iradedir.
Sadece kadınlar değil, herkes hakikatin peşine düşmeli. Hakikat devrimcidir. Hakikat arındırıcı ve toparlayıcıdır. Katıksız hakikatin yüreği kavrama, çekim gücü olma, aşka düşürme özelliği vardır. Savaşlı ve savaşsız günlerde şu dünyadaki hakikat yitiminin derin acısını çeken kadınların bu ağır saldırı günlerinde içinde umudu ve yaşamı, hakikat özlü bir geleceği büyüten bu sloganla batıda topluma öncülük etmesi çok değerli.
Bu zulüm rejimi kendisini itirazsızlık üzerinden var edip sürdürüyor. İtirazsızlığı ise kurduğu yalan ve korku rejimi üzerinden sağlıyor, besliyor, büyütüyor. Hakikate karşı çok yönlü bir savaş yürütüyor. Bu müthiş bir kısır döngü ve toplumun kışkırtılmış milliyetçilik ve erkeklik duygularıyla harekete geçen linççi bir güruh olmaktan çıkmasını, algısı, duygusu ve insanlık ölçülerinin kendine yer bulmasını, hakikat talebinin öne çıkmasını sağlamak için bu kısır döngüyü mutlaka kırmak gerek.
Kısır döngüleri kırmanın, hakikatin ortaya çıkmasını sağlamanın yolu, yolları nelerdir? Kısır döngüler anlatarak kırılır mı? Gerçeğin birebir fotoğrafı gösterilerek hakikatin algılanması sağlanır mı? Hakikatin ayrıdına varmasını sağlayan bazen beklenmedik bir şok, bazen çok yalın çok içten ve hesapsız bir eylem, bir tutum, bazen çok kapsamlı, çok kitlesel bir direniş, bazen de az kişili tekil itirazlardır. Ama hepsinin ortak özelliği, reklam ajansı tasarımı değil, ciğerden kopup gelmiş içtenlikli birer çığlık olmasıdır. Sonuç alıncaya kadar sürdürülen, başarısızlık kabul etmeyen itirazdır.
Bizim bu itirazları her yerden, her koşulda, her türde yükseltmeye ihtiyacımız var. Çünkü bizim toplumun geniş kesimlerinin bu zulme itirazını yaygın ve sürekli bir şekilde dile getirmesine, sonuç alana kadar itirazının peşini bırakmamasına ihtiyacımız var.
KJA çağrısıyla yapılan Şırnak yürüyüşü böyle bir öncü girişimdi. Türkiyeli ve Kürdistanlı kadınlar bunu büyüterek sürdürecektir.
Özgür Gündem'den alınmıştır