KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

2015 ile yükselişe geçen kadın direnişi 21. yüzyıla damgasını vuracak

Kadının Kaleminden
Aralık 31 / 2015


 
Özlem Çiçek 
 
Kürt kadın özgürlük mücadelesinin yükselişe geçtiği 2015 yılı aynı zamanda 'direniş' yılı oldu. Kadınlar bu direnişte YPJ güçlerini öncü model olarak gördüklerini söylerken, YPJ sadece Ortadoğu kadınlarını değil, vurucu ve yok edici eylemleriyle Avrupa ülkelerini de etkisi altına alıp ve dünya halklarında kaygı, endişe ve korkuya yol açan DAİŞ çetelerine karşı verdiği özgürlük savaşıyla tüm dünya insanlarının ve bilhassa kadınlarının gözde gücü, savaşçısı haline geldi. 21'inci yüzyıl artık öncü kadın savaşçılarının ve buna bağlı olarak oluşturulan kadın savunma ve direniş birliklerinin yüzyılı olacaktır.
 
Bu yüzyılda çoğunlukla edilgen durumda olan kadınlar, tarihi etkileyecek, tarihsel olaylara yön verecek, erkeklerin sınırlarını çizdiği coğrafyaların dahi sınırlarını aşacak ve değiştirecek bir güç haline geldi. Artık dünyayı şekillendirecek olan kadınlardır. Kadın mücadelesi, kadına ve yaşama yönelik zulmün en yoğun ve en ağır olduğu Ortadoğu'da önüne geçilmesi güç bir yükselişe geçerken,  dünyada kurulan eril sistemlerin değişime uğrayacağının sinyallerini çoktan vermeye başlamıştı. 
 
Çünkü dünyanın dibi dedikleri belki de Ortadoğu coğrafyasıydı, Ortadoğu'yu şekillendirecek olan aynı zamanda dünyayı da şekillendirmiş olacaktı. DAİŞ çeteleri ve onu besleyen egemen güçlere karşı yürütülen direnişin en ön saflarında yer alan kadınlar aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Demokratik Konfederal yaşam modelini de hayata geçirerek, dünyanın geri dönülmesi zor bir yok olma sürecine gireceğinin şüphesiz dünya halklarının yakın zamanda derinlemesine fark edeceği ve artık yaşamın, ulusal çıkarların ve ulus devlet çıkarlarının önüne geçtiği aşamada diğer dünya halklarına emsal olacaktır. 
 
Şu anda dünyada başka bir örneği olmayan Rojava kadın devrimi değişimin kelebek etkisiyle dünyaya yayılacağı somut örneklerden biridir. Şüphesiz hiçbir devrim 'al gülüm ver gülüm' şeklinde gönül rızasıyla kansız bir şekilde gerçekleşmedi. Kadınlar kendilerine ve kendi varlıkları üzerinde dünyaya nefes alacakları yeni bir alan açarken çok canlar feda ettiler. Bu nedenle köleleştirici, yozlaştırıcı, yok edici sistemin yürütücülerinin de hedefi haline geldiler. Son dönem kadınlara karşı yürütülen öldürme, alıkoyma, tutuklama faaliyetlerin kadın direnişleriyle beraber yükselişe geçmesinin sebebi budur. 
 
Ortadoğu'da ve Kuzey Kürdistan'da yükselişe geçen kadın direniş hareketinin yine doğduğu yer olan Ortadoğu ve Kuzey Kürdistan'da boğulmaya çalışılmasının sebebi budur. Kadınlar sadece DAİŞ ile değil, DAİŞ nezdinde dev ulusal sermayecilerle mücadele ederken, bu direniş mücadelesi  Kuzey Kürdistan kadınlarını da etkisi altına almış, onlar da direniş hareketinin rüzgarı çemberine girmiştir. Görünüşte bu direnişler belirli coğrafik alanlarla sınırlıymış gibi görünse de aslında DAİŞ ve Türkiye Devleti şahsında eril zihniyetin dünyasına bir başkaldırıdır. 
 
Bu bağlamda 21'inci yüzyıl kadın mücadelesi, sadece özgürlük ve kadın savunma mücadelesi olmayıp aynı zamanda ulusal sermayelerin elinde esir olan dünyanın da özgürleştirilmesi, insanlığın ve insanların tarihsel mirasları olan kültür ve medeniyetlerin de savunulması demek olacaktır.