Ankara Katliamı AKP’nin çöküş hikayesidir
Kadının Kaleminden
Besê Hozat
Kürt Özgürlük Hareketi aldığı eylemsizlik kararını 10 Ekim’de kamuoyuna açıkladı. Aynı gün Ankara’da Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en kanlı katliamlarından biri yaşandı. Herkesi çok derinden sarsan ve kanını donduran bu vahşi ve alçakça katliamı, katliamın sorumlusu AKP’yi lanetliyorum. Barış şehitlerinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Her birinin büyük özlemini duyduğu özgür yaşam ve demokratik bir ülke hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyorum. Erdoğan ve AKP bu katliamın hesabını çok ama çok ağır ödeyecektir. Ankara’da o bombalar patladığı an AKP’nin bedel ödeme süreci de hızlandı. Çünkü bu katliam bir açıdan AKP’nin çöküş hikayesini anlatıyor.
Katliamlar serisinin en korkunç noktasını oluşturan Ankara katliamıyla AKP toplum nezdinde bütün meşruiyetini yitirmiş bulunmaktadır. Bu vahşice katliamın tek sorumlusu Erdoğan ve AKP’dir. Erdoğan-AKP gladyosu bu katliamı gerçekleştiren güçtür. AKP ‘terör saldırısı’ diyerek aymazca bir biçimde kendisini aklayamaz ve hedef şaşırtamaz. Katil AKP’dir. İlla ki bir terörist aranacaksa o teröristin Erdoğan ve AKP olduğu çok açıktır. Artık DAİŞ yaftası AKP’yi kurtaramaz, çünkü AKP DAİŞ’tir. Nasıl ki Suruç Katliamı’nı Erdoğan gladyosu yaptıysa Ankara Katliamı’nı da aynı gladyo yaptı. Bu gladyo aylardır, Kürdistan şehirlerinde de katliamlar yapıyor.
Bu katliamın amacı belli, zamanlaması ise tesadüf değildir. Çok iyi biliyoruz ki ekim ayının ilk haftasından itibaren KCK’nin eylemsizlik ilan edeceğine dair kamuoyunda çok yoğun tartışmalar yürütüldü. Bu tartışmalar tüm toplumda çok büyük bir ilgi ve heyecan yarattı. Bu tartışmalardan AKP yönetimi çok fazla rahatsız oldu ve hatta bu rahatsızlıklarını çok açık bir biçimde ifade ettiler. Tartışmaların başladığı ilk gün Yalçın Akdoğan “Bu tür şeylere karnımız toktur. Biz savaşı sürdürmeye devam edeceğiz” diyerek yeni senaryoların devrede olduğunu açıkladı. Açıklamanın hemen iki gün sonrası eylemsizlik kararının ilan edildiği gün Ankara katliamı gerçekleşti ve aynı gün Colemêrg kırsalında yapılan hava saldırısında 8 gerilla yaşamını yitirdi. Bir gün sonra Amed’in Ofis, Bağlar, Suriçi ilçelerinde ve daha birçok yerde halka saldırılar geliştirildi, katliamlar yapıldı.
AKP, KCK’nin eylemsizlik kararını ilan etmesini istemiyordu. Mutlaka bir biçimde bunun önüne geçmek istiyordu. Çünkü bu karar AKP’nin bütün kirli hesaplarını açığa çıkaracaktı; toplumun AKP üzerinde baskısı artacaktı. Demokrasi ve barış isteyen herkes AKP’den savaşa son vermesini, demokratik bir seçim sürecinin yaşanması için gerekli ortamı sağlamasını isteyecekti. AKP Ankara Katliamı’yla bunun önüne geçmeye çalıştı. Ayrıca demokrasi ve barış isteyenlerin sesini kesmeye, toplumu tamamen sindirmeye, ezerek teslim almaya çalıştı. Ama başaramadı ve asla da başaramayacak. Çünkü AKP çöküyor. İnkarcı ve imhacı sömürgeci devlet sistemi çöküyor. Demokrasi, barış ve özgürlük isteyenler güçleniyor.
Demokrasi ve barış isteyenler mutlak diktatörlük peşinde koşan Erdoğan ve AKP’nin savaş konseptine topyekün bir direnişle karşı çıkmaya devam edecektir. Herkesin demokrasi ve barış mücadelesini yükselterek, AKP’nin her türlü seçim hilelerine ve komplolarına karşı gücünü birleştirecek, 1 Kasım’da AKP’nin ve destekçisi MHP’nin tekçi-ırkçı ideolojisini sandığa gömecek, demokrasi güçlerini halkın iradesi olarak iktidara taşıyacaktır.
Herkes takdir eder ki Kürt Özgürlük Hareketi çok büyük riskler alarak eylemsizlik ilan etmiştir. Çünkü faşist Erdoğan devleti hiçbir hukuk, kural, ahlak ve değer tanımadan Kürtlere, demokrasi, barış, özgürlük, eşitlik, adalet isteyen herkese saldırıyor. Erdoğan’ın örtülü ödenekle kurduğu gladyo dünyanın gözü önünde Kürt şehirlerini bombalıyor, sivil katliamlar yapıyor. Ankara’nın orta yerinde insanın kanını donduran katliamlar gerçekleştiriyor.
Erdoğan’ın bütün çabası demokratik muhalefeti tamamen ezmektir. Yandaşları dışında hiç kimseye yaşam hakkı tanımamaktır. Daha da ötesi Türk-Kürt savaşı çıkartmaktır. Savaşı devletin Kürt halkına ve PKK’ye karşı verdiği savaşın ötesine taşıyarak halklar arası savaşa dönüştürmektir. Bütün bu katliamlar kesinlikle bunu hedefliyor.
Önder Apo’nun ifade ettiği gibi tarih sayısızca defa ispatlamıştır ki “aynı yolu kullanırsan hep aynı yere çıkarsın.” Ne yazık ki AKP de kanlı cumhuriyet tarihinden hiçbir ders çıkarmadı. Geleneğini devraldığı önceki faşist iktidarlar gibi hep aynı yolu kullandı ve aynı yere çıktı.
Özgür Gündem'den alınmıştır