KADININ KALEMİNDEN Yazdır Kaydet

Cennetin bahçelerine Dicle ve Beth Zabdai'den geçilir...

Kadının Kaleminden
Ağustos 31 / 2015


 
Sibel Özalp
 
Cizre'de geçmişten bu güne çok renkli ve farklı etnik toplulukların bir arada toplumsal bir yaşam sürdüğü bilinmektedir. Milattan önceden başlamak üzere farklı kavimlerden, Medler, Persler, Asurlular, Romalılar, Kürdler, Türkmen, Arap, Ermeni, Süryanî, Keldanî gibi milletler yaşadı. Milletler arasında Cizre'de toplumsal hayatın aslî unsuru Kürt halkı olmuştur. Kürt tarihinin en ağır yüklerini taşıyan yerleşim bölgesi Cizre'dir.
 
Geçmiş zamanlarda yaşayan bu milletlerin yaşadıkları zamanlara göre Cizre'de farklı inanç ve mezhep mensurları yerleşti. Tevrat ve İncil ümmetlerinin manastırı, İslam devrinin ilim adası olmuştur. En eski yazınsal metin olarak bilinen Tevrat'ta, Beth Zabdai' yi tarih öncesine taşıyan ayetler bulunur; "Cennetin bahçelerine, Dicle ve Beth Zabdai (Cizre)'den geçilir." Tevrat'ta bir "Cennet Şehri" olarak biline Cizre, bu günlerde Kürt halkına karşı yürütülen kirli savaşla birlikte 'Cehennem'e dönüştürülmeye çalışılıyor. 
 
1990'lı yıllarda toplumsal yapı içerisinde kendine zemin yaratan PKK'ye karşı devlet çeşitli stratejiler geliştirerek Kürt halkı üzerinde şiddet politikaları uyguladı. Devlet eliyle veya devlet destekli Hizbullah örgütü halka karşı pervasızca şiddet uyguladı. Kürdistan'ın her yerinde uygulanan bu politikaların en çok uygulanan yeri Cizre idi. Kürt halkına taraf olmaları konusunda dayatmalar yapan devlet taraf olmayanlara karşı imha politikaları izledi, şiddet uyguladı. İnsanları birer birer veya topluca katletti. Koruculuk o dönemde devlet eliyle güçlendirilmiş ve derinleştirilmişti. Bu kadar imhaya rağmen 90'lı yılların Cizre'si tam olarak Serhildan alanlarına dönüşmüştü. 
 
Cizre'de 90'larda yakılan Newroz ateşi, kurşun yağmurları ve özgürlük ruhu taşıyan insanların kanlarıyla söndürülmek istendi. Devlet terörü o zamandan beri hep süregeldi. O yıllarda Kürt Hareketi'nin başlattığı mücadele sayesinde başta Cizre halkı olmak üzere coğrafyadaki bütün halk Newroz ateşini yakmaya başladı. Devletin hoşuna gitmeyen bu durum engellenmeye çalışıldı; silahlarla, panzerlerle... O yıllarda engellenmeye çalışılan Newroz ateşi ödenen bedellerle daha da harmanlaştı, direnen Kürt halkı gelecek olan özgürlük için bedel ödemesini bildi ve bu gün Newroz ateşi milyonlarca kişi tarafından yakılıyor. 
 
90'lı yıllarda Cizre'nin içerisinde uygulanan politikalar bu gün yine farklı isimler tarafından aynı kişi ve kurumlarca katletme politikasıyla devam etmektedir. Kürdistan'ın kalbi ve Botan'ın direniş kalesi olan Cizre'de büyük bir provokasyon örgütlemesi yapılıyor. Başta çocuk ve kadın olmak üzere, Kürt halkı üzerinde katliamlar gerçekleştiriliyor. Bölgede Kürt siyasal hareketinin ve Kürt halkının 'öz yönetim' ilan etme çalışmalarının etkisini kırmaya çalışma amacı taşıyan bu provokasyon girişimlerinde günlerdir Cizre'de cinayetler işleniyor. Savunmasız genç ve çocuklar öldürülüyor.
 
Cizre halkının değerlerine bağlı olması ve 90'lı yıllarda Kürdistan'ın Botan bölgesindeki direnişe öncülük yapmış olması, bize Cizre'nin özel olarak hedef seçildiğini gösteriyor. Barış görüşmelerinin yapıldığı geçtiğimiz Aralık ayında karanlık güçlerin ortaya çıkıp katletme ve imha politikalarını izlemesi, içinde bulunduğumuz sürecin ne kadar ciddi ve tehlike dolu olduğunu görmemizi sağlıyor. Şimdi de seçim sürecinden sonra başlayan çatışma ve savaş ortamıyla kirli ve iki yüzlü imha politikalarının sürdürüleceği mesajları verilerek 7 yaşındaki çocuklar katledilmeye devam ediliyor. Şırnak'ın Cizre ilçesinde şiddetlenerek devam eden çatışmada asker ve polislerin kurşunlarıyla yaşamını yitirenlerin sayısı 2'sinin çocuk 5 kişi olduğu bu günlerde, Cennet Şehri olarak bilinen ilçede halka cehennem yaşatılıyor. İlçede yaşananlar adeta OHAL uygulamalarının ötesine geçmiş bir durumda.
 
Cizre'de 2009'da gösteri yapan halka müdahale eden polisin attığı gaz bombası kafasına çarpan ve yaşamını yitiren 18 ayık bebek Mehmet Uytun'un hesabını veremeyen yetkililer açılan davada savunmasını  şu şekilde yaptı: Tazminat davasında jandarmaları kusursuz bulan mahkeme, aileye 20 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Dava sırasında "küçük bir çocuğun evin balkonuna çıkaran annenin de sorumluluğu var" denildi.
 
Medeniyetlerin beşiği Botan'ın sevdalılar şehri Cizre, savaşla barış arasında, geçmişle gelecek arasında kendini yeniden bulma çabasında. Geçtiğimiz Ocak ayında çıkan olaylarda polis tarafından açılan ateş sonucu göğsünden vurulan 14 yaşındaki Ümit Kurt devlet dersinde öldürülen çocuklar listesinde yer alanlardan sadece biri. Ardından 14 Ocak günü öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'da bu listeye eklendi. Şimdi de 7 yaşındaki Baran Çağlı...
 
Öldürülen çocukları 'terörist' saymaktan vazgeçmeyen devlet her geçen gün çocuk katliamlarına devam ediyor. Özel olarak seçilen Cizre başta olmak üzere Kürdistan coğrafyasında polislerin öldürdüğü çocuklara her zaman tanık olduk. Buna rağmen çocukları değil kendini ve failleri koruyan devlet, yeni failleri cesaretlendiriyor. Çocukların yaşadıkları hak ihlallerini ve bu ihlallerin cezasız kaldığını görünür kılmak, failleri ifşa etmek adına daha ne kadar 'can kaybı' yaşanacak?!
 
Hafızalarımızda Cizre'nin soylu bir tarihinin varlığı hep yaşayacaktır. Başta Cizre olmak üzere Botan halkı ve genelinde Kürdistan halkı sömürgeciliğin inkarcı ve katliamcı uygulamalarına yabancı değildir. Tarihten gelen bir direniş ruhu olan Cizre, sömürgeci savaşın en kirli ve en kuralsız biçimde topyekün uygulandığı 90'lı yıllarda bile direnmesini bilmiştir ve yine direnecektir. Cennet Şehri olan Cizre, direniş ruhuyla cehennemi yaratmaya çalışanlara karşı cevabını 'Serhildan Şehri' olarak vermeye devam edecek ve bu saldırılara karşı gerekirse öz savunmasını geliştirerek cevap olacaktır. Cizre halkına yaşatılan ve yaşatılmak istenen her saldırıya karşı öz savunma, meşru ve demokratik direnme hakkıdır. Cizre halkı bu hakkı geliştirip 90'larda olduğu gibi şimdi de karşılık vermesini bilecektir.
 
Soylu Cizre halkının soylu direnişi ile beraber Cennetin bahçelerine Dicle ve Beth Zabdai'den geçilmeye devam edilecek...