Boko Helal Terör Haram
Kadının Kaleminden
Elif YILMAZ
Nijerya’nın özellikle kuzeydoğusunun yanı sıra Kamerun, Çad ve Nijer sınırı boyunca tüm yaşamı etkileyen tehlike, ancak okulları ve özellikle kız çocuklarını hedef aldıktan sonra dikkat çekmeye başlamıştır. Bu tehlike, ilinen adıyla Boko Haram resmi adıyla ise Cemaatü’l-Ehli’s-Sünne li Daveti ve’l-Cihad: Sünnete ve Cihada Davet Cemaati isimli terör örgütüdür. Boko Haram, “batılı eğitim dinen yasaktır” anlamına gelmektedir. Örgütün 2014 yılında gerçekleştirdiği bombalı eylemleri, yatılı okul baskınları ve özellikle Chibok kasabasından 276 tane lise öğrencisi kızı kaçırması uluslararası medyada yankı bulmuştur.
Boko Haram 2002 yılında Nijerya’nın Borno eyaletinde Muhammed Yusuf tarafından kurulmuştur. 2009 yılından itibaren Boko Haram’ın gerçekleştirdiği polis istasyonu ve cami baskınları sonucunda binlerce kişi göç etmek zorunda kalırken yüzlerce kişi de hayatını kaybetti. Bununla birlikte Boko Haram, Mart 2015’te IŞİD terör örgütüne katılmıştır.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) yayınladığı son rapora göre[1] Boko Haram terör örgütünden dolayı tahmini 1,2 milyon kişi Nijerya, 200 bin kişi ise Kamerun, Çad ve Nijer’deki evlerini terk etmek zorunda kaldı. Mülteci kamplarına yerleşen kişilerin sayısı yaklaşık 880 bine ulaştı. Bu kamplarda kısıtlı insani yardımlarla ve sınırlı sağlık, eğitim ve sosyal imkânlarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Geçtiğimiz yıla göre evlerini terk etmek zorunda kalan çocukların sayısı ise ikiye katlayarak 800 bine ulaştı.
Sivillere yönelik saldırılarını sıklaştıran Boko Haram 2015 yılının başından itibaren yaklaşık 1000 kişinin hayatına son verdi. Sivillere yönelik saldırıların hedefinde ise çocuklar ve özellikle kız çocukları bulunmaktadır. Boko Haram’ın lideri olduğu varsayılan Ebubekir Şeyh (Abubakar Shekau) kaçırılan kız çocuklarıyla ilgili yayınladığı bir video kaydında “Allah’ın kendisine bu kızları [insan satılan] pazarda satmasını emrettiğini” söyledi[2]. Bu yüzden, kaçırılan kız çocuklarının ticaretinin yapılması, cinsel istismara maruz bırakılmaları, zorla çalıştırılmaları, tecavüze uğramaları, zorla evlendirilmeleri, zorla din değiştirmeleri örgütün uyguladığı başlıca şiddet türlerini oluşturmaktadır.
2007 yılında Nijerya’da ilköğretime başlamayan öğrenci sayısı 8 milyon iken bu sayı gün geçtikçe artıp 10,5 milyona ulaşarak dünyanın en yüksek okullaşmama oranını oluşturmuştur. Boko Haram’ın bilhassa öğrencileri, öğretmenleri ve okulları hedef alması sonucu bu rakam günden güne artmaktadır. Özellikle Nijerya’nın kuzeyindeki 300’den fazla okul zarar görmüş ya da yıkılmıştır. Sadece 2012-2014 yılı arasında 196 öğretmen ve en az 314 öğrenci öldürülmüştür[3].
Kuzeydoğu Nijerya’da eğitimin yanı sıra sağlık sektörü de Boko Haram’ın terör eylemlerinden etkilenmektedir. Sağlık personelinin %60’dan çoğu bölgeyi terk etmiştir. Bölge halkının sınırlı bir şekilde sağlık hizmetlerinden yararlanmasısıtma, kızamık ve ishal riskini arttırmıştır. Boko Haram’ın köylere yaptığı saldırılar sonucunda kirlenen su kaynakları da sağlık koşullarını daha da kötüleştirmiştir. Bunun bir sonucu olarak, Çad Gölü bölgesinde kolera salgınıriski ortaya çıkmıştır. 2014 yılında Kamerun, Nijer ve Nijerya’da kayıtlara geçen37,000 kolera hastasının 760 tanesi hayatını kaybetmiştir. Nijerya’da yağışların etkisiyle salgın olma olasılığı artan koleranın yanı sıra çocuk felcihalen etkisini göstermektedir. 2014 Haziran ayından itibaren yeni bir vaka görülmemesine rağmen Kasım 2014- Ocak 2015 tarihleri arasında çocuk felci aşısı olamayan çocukların sayısı 778,000 den 1,1 milyona yükselmiştir[4].
Boko Haram terörist faaliyetlerini meşrulaştırmak için İslam dinini temel aldığını iddia etmektedir. Boko Haram’ın saldırılarından etkilenen Kamerun’un ekonomi başkenti olan Duala’daki amilerin koordinatörü olan imam Şeyh Sarbu, diğer imamlara ders vererek eğitimin helal yani dine uygun olduğu bilincini arttırmak için çalışmalar yaptı ve bölgeden Boko Haram’a katılımın azalması için “İlim Çin’de de olsa alınız” hadisine vurgu yaparak “Boko Halal” kampanyasınıbaşlattı [5]. Boko Haram’a karşı yürütülen küresel tepki ise özellikle Chibok kasabasındaki kız çocuklarının kaçırılması sonucunda ortaya çıkan#bringourgirlsback (kız çocuklarımızı geri getir) kampanyasıdır. UNICEF’in Batı ve Orta Afrika sözcüsü Laurent Duvillier Chibok’tan kaçırılan kız çocuklarının yanı sıra evlerini terk etmek zorunda kalan birçok çocuğa vurgu yapmak için bu yıl #bringbackourchildhood (çocukluğumuzu geri getir) kampanyasını başlattıklarını söyledi.