Kadınları dışlayarak mı ülke partisi olacaksınız?
Kadının Kaleminden
AKSU BORA
Türk milletinin siyasi literatüre katkıları saymakla bitmez. “Tape”, “kaset”, “ayakkabı kutusu”, “paralel” gibi her biri altın değerinde kavramlar ürettik şu kısacık zamanda. Bir de “ülke partisi”. Bir memleketin siyasal sistemini ve kültürünü anlamak için, asıl böyle kavramlara bakmak gerekir. Dünyanın başka bir yerinde yaşayan herhangi birinin bir seferde anlayamayacağı kavramlara. Yoksa dar bölge seçim sistemiymiş, nispi temsilmiş, palamenter demokrasiymiş, bunlardan bir şey çıkmaz. Bunlar her yerde var nihayetinde, değil mi?
Sadece Kürtlerle nereye kadar yani?
İşte, ülke partisi denince de, bütün ülkeyi bağrına basan partiyi anlıyoruz. Üvey evlat, sözde vatandaş, özde seçmen ayrımı yapmadan, hepimizi kucaklayan. Halkların Demokratik Partisi’nin bir “ülke partisi” olup olamayacağına çok kafa yoruyoruz haliyle. Sadece Kürtlerle nereye kadar yani. Bakalım Türkiye partisi olabilecekler mi?
Sığınaklardaki kadınlara n'oldu?
Kadın Koalisyonu (http://www.kadinkoalisyonu.org/yeni/), bu meseleyi 19 Mayıs’ta açıkladığı bir çalışmayla başka bir açıdan ele almış: Ülke dediğin coğrafyadan ibaret değildir, o coğrafyada yaşayanlara da işaret eder diyerek, şu “hepimizi kucaklama” işini biraz kurcalamış. Öyle ya, bölgecilik yapmak her zaman coğrafyayla olmaz. Coğrafi haritalar vardır, siyasal haritalar, toplumsal olanlar, kültürel olanlar. Hatta bilişsel haritalar bile var! Bir de, cinsiyet haritaları. Bunlar da epey ilginç şeyler. Kadınların ve erkeklerin neler yaptıkları, ne kadar para kazandıkları, başlarına ne tür felaketlerin geldiği, boş vakitlerini nasıl geçirdikleri vs. gibi şeylerle ilgili haritalar. Yani, cinsiyet
Bazı kadınların sığınaklarda kaldığını bilirseniz, onların oy kullanabilmeleri için birtakım önlemler alırsınız. YSK bilmiyor mesela, bu sebeple 7 Haziran’da binlerce kadın oy kullanamayacak, "herhangi bir çalışmaları yokmuş" çünkü
in coğrafyasını kuran haritalar. Mesela, sığınakları/kadın konukevlerini görmemizi sağlayan şey, cinsiyet haritalarıdır. Kadınların ve erkeklerin evden işe, işten eve gitmediklerini bunlara bakarak bilebiliriz. Bazı kadınlar, hayatlarının bir bölümünü, böyle yerlerde geçirirler. Bu bilginin ne önemi var? Bunu bilirseniz, buralardaki kadınların oy kullanabilmeleri için birtakım düzenlemeler yapar, önlemler alırsınız. Yüksek Seçim Kurulu bilmiyor mesela, bu sebeple 7 Haziran seçimlerinde binlerce kadın oy kullanamayacak; “herhangi bir çalışmamız yok”muş çünkü. Gerçi can derdindeki kadınların oy vermeyi pek umursamayacağını düşünebilirsiniz ama kimin ne zaman nasıl bir can derdine düşeceği belli olmuyor, büyük konuşmamak lazım.
Koalisyon harita işini sevmiş olacak ki, biraz daha ileri gidip partilerin aday listelerini de haritalamış. O ne? Ülke partisi olduklarından hiç şüphe duymayanlar basbayağı sınıfta kalırken, bakalım ülke partisi olabilecek mi diye sorup durduğumuz Halkların Demokratik Partisi, bu işi becermemiş mi?!
Mesele toprakmış, kadın değil
Sormuşlar: Kadınları dışlayarak mı ülke partisi olacaksınız? Koalisyon’un web sitesinde yayınladığı verilere bakılırsa, HDP 79 ilde kadın aday gösterirken AKP 45, CHP 41, MHP 31 ilde kadın aday göstermiş. “Ülke” derken, toprakları kast ettikleri anlaşılıyor, insanları değil.
Sanki bize “kadın-erkek yok, insan var” der gibiler. “O insan da erkektir tabiyatıyla”. 9800 adayın 7200’ünün erkek olmasının başka nasıl bir açıklaması olabilir?
Partinin mutfağında mı tutacaksınız?
Bu rakamları herhangi bir yerde bulmanız mümkün değil, çünkü Yüksek Seçim Kurulu’nun web sitesinde yayınladığı aday listeleri cinsiyete göre ayrıştırılmamış. Siyasi partilerde de cinsiyete göre ayrıştırılmış veri yok. Hanım kardeşlerimizi baştacı edeceklerini söyleyip gezerken bu kardeşlerin bir gün bu sözü hatırlatıp “Ee, hani?” diyeceklerini beklememiş olabilirler mi? Yahut kadınların fıtratında fedakârlık olduğunu düşünüp onları partinin mutfağında tutmaya devam edebileceklerini mi umuyorlar?
Olsa olsa iktidarın haritası
Kadın Koalisyonu haklı. Ülke partisi, o ülkede yaşayan herkesi gören, dikkate alan, hesaba katan partidir. Kadınları parti mutfaklarında tutmak pek sürdürülebilir bir strateji gibi görünmüyor. Mutfaklara, sığınaklara, pazar yerlerine, grev çadırlarına vs. yer vermeyen haritalar memleketin değil, olsa olsa iktidarın haritası olur. Bizden söylemesi.