İSTANBUL - Mezopotamya Sinema Kolektifi’nin her yıl düzenlediği sinema atölyeleri bugün başlıyor. Atölye çalışmaları için kadınlara seslenen Sinemacı Dilan Koçer, “Amacımız kadının sinema alanında kendi dili ile var olması ve çalışma yürütmesi. Varlıklarını, duygu ve düşüncelerini, kadın bakış açısı ve yaratıcılığı sinemada ifade etmek isteyen kadınlar için burası bir adrestir” dedi.
 
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bünyesinde çalışmalarına başlayan çalışmaları geliştikçe MKM’den ayrılarak yeni bir oluşuma dönüşen Mezopotamya Sinema Kolektifi’nin, her yıl düzenlediği sinema atölyelerinin bu yıl ki ders programı bugün başlıyor. Bağımsız sinemanın kurumsallaşmasında önemli bir rol sahibi olan Mezopotamya Sinema Kolektifi’nden “Neqş” filminin yönetmeni Dilan Koçer, Kürt Sineması’nı, sinemada kadın bakış açısını ve başlayacak olan atölyeler üzerine bilgiler verdi.
 
Sinemanın her alanında eğitim veriliyor
 
Mezopotamya Sinema Kolektifi’nin yirmi yıla yakındır var olan bir kurum olduğunu dile getiren Dilan, “MKM’nin başlangıcıyla sinema faaliyetlerine başladı. Kolektif, sinemanın farklı bir sanat dalı olması ve uygulama alanından kaynaklı MKM’den ayrılıp yeni bir kurum oluşturdu. Festivaller, kısa ve belge filmler, atölye çalışmaları gibi sinemanın her alanıyla ilgili çalışma yürütmekte. Atölyelerimiz ise her yıl düzenli olarak yapılmakta. Atölyelerde öğrenciler, eğitim görüyorlar. Eğitimin ardından bizimle çalışmaya devam edebiliyorlar ya da sinemanın farklı alanlarda çalışma yürütebiliyorlar” dedi.
 
Amaç alternatif sinema
 
“Sistemin içinde sinema, ekonomi üzerinde yürüyor” diyen Dilan, sistem içi sinemanın esas olarak da popülizmi ele almakta olduğunu kaydetti. Tam da bu noktada amaçlarının popülizmden uzak, sadece ekonomi odaklı düşünmeyen alternatif bir sinema olduğunu söyleyen Dilan, “Kendi toplumsal hafızasına ve değerlerini, toprağını ve bu topraklardaki toplumun yaşadıklarını, acılarını sinema yoluyla yansıtarak bu alanı genişletmek. Kendini bu alanda var ederek, sinemada kendi dilini oluşturmak. Kürt Sinema dilini de oluşturmak aynı zamanda. Amacımız ve hedeflerimiz bu esaslar üzerinde şekillenmekte” şeklinde konuştu.
 
Kadının dilinin, sinemada görünür olması
 
Sinema alanında örgütlenerek, dertlerini dile getirip toplumla bu temelde temas kurmayı hedeflediklerinin altını çizen Dilan, “Hem biz onları hissedelim hem de onlar filmleri izlediklerinde kendilerinden, düşüncülerinden, duygularından, yaşamlarından bir parça bulsunlar. Sinemaya bakışımız bir nebze böyledir ve çalışmalarımızı da bu doğrultuda ileri taşımayı düşünüyoruz” şeklinde dile getiriyor. Sinemaya kadının rengini de yansıtmak istediklerinin altını çizen Dilan, “Kadının kullandığı dildeki farklılığı, sinemada göstermek ve aynı zamanda kadının kendi dilini sinemada görmesini sağlamak” şeklinde konuştu. 
 
Atölye içeriği
 
4 Kasım’da başlayacak olan atölyelerinin 6 ay süreceğini söyleyen Dilan, atölyede görülecek dersler ve içeriğe dair bilgiler vererek şunları kaydetti: “Sinema tarihi, senaryo, kurgu, montaj, yönetmenlik, film okuma ve yorumlama dersleri olacak. Bu atölye ile 6 ayın sonunda öğrencilerde sinemanın temelinin oluşması, kendilerini bu alanda görüp öne çıkmaları ve bu işi pratikte öğrenerek sinemada ilerlemeleri amaçlanıyor. Her ay bir yönetmen belirleyip ay boyunca yönetmenin filmlerini izleyeceğiz. Ardından yönetmeni davet ederek, filmlerini tartışacağız ve deneyimlerini konuşacağımız bir program düşünüyoruz. Bu hem atölyeyi güçlendirecek hem de atölyeyi dışa açacaktır. Atölye, öğrencilerimiz için sinema alanında çok iyi bir temel oluşturacaktır. Atölye sonunda öğrenciler, kendi aralarında belirledikleri bir proje açıklayacak. Kısa ya da belge film, kaç film olacağı bu kıstasları kendileri belirleyecek. Projeleri, kurumumuzun imkanları doğrultusunda, yönetmen koltuğuna öğrencileri oturtarak çekmelerine yardımcı olacağız.”
 
‘Kadının kendi bakış açısı ve sinema dili ile var olması’
 
Alternatif bir sinema alanında yetişecek kadınlara seslenen Dilan, “Varlıklarını, duygu ve düşüncelerini, kadın bakış açısı ve yaratıcılığı sinemada ifade etmek isteyen kadınlar için burası bir adrestir. Kadınların sinema da yer edinmesi, sinema ile dertlerini dile getirmesi bizim için çok önemlidir. Çalışmalarımızda, diğer tüm alanlarda olduğu gibi sinemada da kadınların var olması ve kendi bakış açısıyla yaratacağı sanata ağırlık veriyoruz. Amacımız kadının sinema alanında kendi dili ile var olması ve çalışma yürütmesi” dedi. 
 
Kolektifin ödül alan çalışmaları
 
Kolektifin, 2009 yılından bu yana verdiği eğitim ve atölye çalışmaları sonucu ödül alan çalışmaları ise şunlar: Kazım Öz’ün; Ax, Fotoğraf, Dûr, Bahoz, Dersimli Halk Ozanı-Sılo Qız, He bû tune bû filmleri, Zekeriya Aydoğan’ın Şilfîtazi, Yakup Tekintangaç’ın Qapsul, Fırat Yavuz’un Toros Canavarı, Gülistan Acet’in Karpuz Cenneti filmleri ve Veysi Altay’ın Nujin belgeseli.”