Dönemi anlamak için: Muhafazakârlığa Karşı Feminizm

09:05

JINHA

İSTANBUL - Feminist yazar-aktivist Handan Koç 'Muhafazakârlığa Karşı Feminizm' isimli kitabı ile kadınların yüzyıllardır hesaplaşmaya çalıştığı muhafazakâr düşüncelere ve bu düşüncenin kadınlara biçtiği rolleri ele alıyor.

Türkiye'de feminist hareketin içinde yer alan Handan Koç'un Muhafazakârlığa Karşı Feminizm adlı kitabının genişletilmiş ve gözden geçirilmiş baskısı Güldünya Yayınları tarafından yeniden yayınladı. Handan'ın daha önce 2012 yılında Destek Yayınları'nın yayınladığı kitap Türkiye muhafazakârlığını, kökleri, kadınlara bakış açısı ve gelişimiyle değerlendiriyor. AKP'nin ve liberalizmin egemen olduğu bir dönemde, baş tacı edilen sağcı fikirlerin feminist bir bakış açısıyla ele alındığı kitap, bu fikri iklimde toz kondurulmayan Necip Fazıl, Said Nursi gibi isimlerin yanı sıra Fetullah Gülen'in de kadınlarla ilgili yaklaşımlarını teşhir ediyor. Muhafazakârlığa Karşı Feminizm, titiz bir kaynak taramasıyla muhafazakârlıkla mücadele etmek isteyenlere önemli bir ideolojik cephane sunuyor.

Zengin kaynak taraması

Kendisini ikinci dalga feminizme mensup devrimci bir feminist olarak tanımlayan yazar-aktivist Handan Koç, AKP hükûmetinin manifestosu niteliğini taşıyan "Muhafazakâr Demokrasi" başlıklı yazının oluşturduğu uzlaşı etrafında şekillenen yazıları ile ataerkil toplum düzeninin ve muhafazakârlığın kadınlara oluşturduğu sorunlara ışık tutuyor. Muhafazakâr politikayı yakından incelemiş olan yazar, Said Nursi, Necip Fazıl Kısakürek ve Fetullah Gülen'in kadınlarla ilgili yaklaşımlarını titiz bir kaynak taraması ile okuyucuya aktarıyor.

Liberalizim ve dinciliğin ortaklığı

Kitapta Nur Risaleleri'nden Sızıntı dergisine kadar kadının ne düşünmesi gerektiği, nasıl giyinmesi gerektiği ve -her dönem, yeniden- kadına yüklenen toplumsal rollerin bir analizi yapılmış. Özellikle liberal düşüncenin dinciliği ya da dini temel alan hayat pratiklerini kültürel değer olarak görmeye karşı hatta pratikleri bu özellikleri dolayısıyla kutsal ve dokunulmaz yapma eğilimine karşı ve Ataerkil düşünce ile tekelci-kapitalist sistemin dostluğu sonucu eve kapatılmaya çalışılan Türkiyeli kadına, ideolojik rehber niteliğinde bir kitap.

Önümüzdeki dönemi anlamak için

Kitap önümüzdeki dönemde gerek muhafazakârlığın toplumsal görünümleri gerekse feminizmin mücadele perspektifi konusunda yapılması elzem tartışmalar açısından yol açıcı bir kaynak olma özelliği taşıyor.

Handan Koç kitabını şu cümlelerle özetliyor: "80 sonrası yıllar, İslamcıların Türkiyeli kadınların üzerinde büyük bir etki sağladığı dönem oldu. Bizler Mor İğne ile gezerken bir yandan da kendine özgü bir gericileşme dönemi yaşanıyordu. 12 Eylül, eşitlikçi, solcu, devrimci bütün güçleri şiddet kullanarak durdurmuştu. Bu sayede parlayan Özalizm hem yeni- liberal anlayışıyla bir tür serbestlik ortamı yaratıyor hem İslamcılara büyük bir hoşgörüyle bakıyor hem de Nakşibendilerle açık politik işbirliği yapıyordu. Feministlerin derdi ise kadınların sesini oluşturmaktı."

(fk)