Ressam Gülgün, Teos ile umudu çoğaltanlardan olmak istiyor

09:03

Manolya Bulut-Özgü Özütok/JINHA

İZMİR - Ressam Gülgün İşbilen bir grup arkadaşı ile birlikte Seferihisar'da komünal Teos Sanat Kampı oluşturdu. Henüz yeni olan kampta ileri de, resim ve seramik atölyesi, deri mask atölyesi, ağaç oyma atölyeleri yapmayı planlayan Gülgün umudu çoğaltanlardan olmak istiyor.

İzmir'in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık Mahallesi'nde Haziran ayında açılan Teos Sanat Kampı komünal bir yaşam fikri ile oluşturulmuş. Kamp yapmak isteyenlere alternatif niteliğinde olan kampta sanatın kolektif ruhunu görmek de mümkün. Kampın kurucularından Ressam Gülgün İşbilen ile Teos Sanat Kampı'nı anlattı.

'Güzel şeyler yaşatmak istiyoruz'

Gülgün İşbilen, "Güzel şeyler yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Resim anlamında elimizden geldiğince insanlara da yardımcı olmak istiyorum. Resmi sevenlere destek olmak istiyorum" diyor. Kampı hazırlarken maddi çıkar gürmeyi amaç edinmediklerini kaydeden Gülgün, "İzmir merkezden eşimle Seferihisar'a yerleştik. Aslında önce sanat evi gibi bir yer ve kafeden oluşan bir mekan düşündük. Sonra bunu geliştirdikçe büyük bir yer olsa insanlar kalsa falan dedik. Öyle bir maddi imkan elde edemedik. Sonrasında yola eşimle ve Hakim adındaki arkadaşımızla beraber çıktık. Buralarda çevreye göre uygun kiralık yerler baktık" diye anlatıyor.

'Önemli olan paylaşmak'

Depoyu sergi alanına çevirerek kendi yaptığı resimleri sergileyen Gülgün ekolojik-komünal yaşamın verdiği huzurdan bahsediyor. Gülgün, "Komünal bir şeyler yapmak, insanlarla bir şeyler paylaşmak istedim, çünkü bu önemliydi. Sadece buranın dönmesi yeterli olacaktı. Sonra birkaç arkadaşımız eklendi bize. Bütün işlerimizi kendimiz yaptık. Arkadaşlar burada depoda bir traktör buldular ev sahibinin, onu çalıştırdılar. Depoyu sergi salonu haline getirdiler. Umudumuz gelişmesi daha çok insanın bu havayı soluması. Resim anlamında elimizden geldiğince insanlara da yardımcı olmak istiyorum. Resmi sevenlere destek olmak istiyorum" diyor.

'Çoğalmayı hedefliyoruz'

Zamanla çeşitli etkinlik ve atölyelere ev sahipliği yapmak isteyen Gülgün, "Henüz atölye anlamında bir şey yok. Burayı Ocak ayında kiraladık. Eş dost gelmeye başladı. Zaten genelde onlar gelir. Akşamları sohbetlerimiz oluyor. Bazen tematik gecelerimiz oluyor. 45'lik geceleri yapıyoruz mesela. Bir arkadaşımızın çok iyi plak koleksiyonu var. Gelip paylaşıyor burada. Henüz atölye konusuna giremedik. Önümüzde uzun bir kış var. Resim ve seramik atölyesi, deri mask atölyesi, ağaç oyma atölyeleri planlıyoruz. Mümkün olduğunca çoğalmaya çalışacağız" diye belirtiyor.

'Gözlerde ve yaşamda umut'

Aynı zamanda ressam olan Gülgün'ün yaptığı resimlerde gözlerin ön plana çıkması dikkatimizi çekiyor ve sebebini sorduğumuzda tıpkı kurduğu kamptaki gibi umudu yaşatmanın hayatındaki önemine değiniyor. Gülgün umuda dair şunları söylüyor: "Gerçekten insanların ilk ilgimi çeken yerleri gözleridir. Gözlemler de belki oralardan başlamıştır benim karakterimden ötürü insanların bir hüznünü, sorununu alırım ve mutlaka beni etkiler. O yüzden resimlerimde de öyle bir şey var. Renkçi bir insanım ben. Hüzünlü bir resimse bu kadar renk neden diye sorulabilir tabi. Ama bu tezatlığı da seviyorum. O renklerden hayatın neşesini ve umudunu alabiliriz diye düşünüyorum."

(fk)