Özgü Özütok/JINHA

İZMİR - Feminist Sanatçılar Platformu üyeleri ötekileştirilmeye çalışılan 'kadın' ve 'sanat-sanatçı' kavramları üzerine eylemlerde, sokaklarda, sosyal medyada çalışmalar yürüterek farkındalığı arttırmaya çalışıyor.

Yenikapı Tiyatrosu öncülüğünde 3 yıl önce İzmir'de kurulan Feminist Sanatçılar Platformu eylemlerde, sokaklarda, sosyal medyada sanatın, sanatçının ve kadının politik alanlarda var olduğunun ve olmaya devam edeceğini vurguluyor.

Sanatçının, sanatın, kadının politikadan soyutlanmasını eleştiren platform üyesi Medine Çam ve Pınar Sayın ile nasıl kurulduklarını, eylem alanlarında ve diğer mecralarda neler yaptıklarını, yapacaklarını konuştuk.

'Egemen sistem kadının, sanatçının, sanatın politik olmadığını söylüyor'

Medine Çam, Yenikapı Tiyatrosu'nun öncülüğünde başlayan Feminist Sanatçılar Platformu'nun hala daha Yenikapı Tiyatrosundan çok kopabilmiş olmadığını belirterek, "Çoğalamadık ama sayımız az da olsa bir amacımız var. Bir köprü olmaya çalışıyoruz. Sanat ve sanatçı düzenden yalıtılmaya çalışılıyor. 'Bir sanatçının politikayla ne işi olur' deniyor ya da 'Sen sanatçısın, politikayla ilgilenme, işini yap' deniyor. Egemen sistem herhangi bir politik zeminde müdahale etmeyi sanatçının görevi olmadığını söylüyor. Biz en çok ötekileştirilen kimliklerden biri olarak, yani hem kadın hem sanatçı olduğumuzdan bu alanlarda var olduğumuzu, bir sözümüzün olduğunu ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.

'Sanatçılarla kime üretiyorlarsa onları bir araya getiriyoruz'

Medine, yaptıkları ve yapmak istedikleri eylemliliklerle ilgili, "Yalıtılan, topluma ya da politikaya, sınıf çelişkisine yabancılaştırılan sanatçıların, feministlerin, LGBTİ bireylerin ezilenlerle bağını kurmaya çalışıyoruz. Bunun için yeni pratiklerimiz oluşuyor. Sokak oyunları, 'şiddete karşı kadın sempozyumu' , film yönetmenleriyle söyleşiler yapıyoruz. Sanatçılarla yani üretimcilerle, kime üretiyorlarsa onları bir araya getiriyoruz. Bir kadın futbol turnuvası düzenlemeyi düşünüyoruz. Daha önce Ali İsmail Korkmaz Futbol Turnuvasını düzenlediğimizde belli kurallar koymuştuk. Takımlarda kadın kotası oluyordu, cinsiyetçi küfürler tamamen yasaklanmıştık. Güzel bir etki yaratmıştı, bunu feminist sanatçılar platformu olarak tekrar etmeyi düşünüyoruz" dedi.

'Eylemlerde sanatı eylemin içine sokabilmeye çalışıyoruz'

Platform üyesi Pınar Sayın ise bu yıl daha çok sosyal medyadan insanlara ulaşmaya yoğunlaştıklarını belirterek, "Sosyal medyadan genç kadınlara ulaşmak biraz daha önceliğimiz oldu. İçimizde de çok fazla liseli kadın var. Bu sayede onların da politikleşmesini sağlayabildik. Eylemlerde de biraz daha sanatı eylemin içine sokabilmeye çalışıyoruz. Hem sanatçı kadınların farkına varabilmesi için hem de katılan politik kadınların sanatın burada da var olduğunu fark etmelerini istedik. Eylemlerde Frida Kahlo, Ulrike Meinhof kılığında ya da Pippa Bacca'nın gelinliğinin üzerine feminist yazarların sözlerini yazarak giyen arkadaşlarımız oldu. Bununla da biraz daha farkındalık yaratmak istiyoruz. Artık çoğu kadın Frida'nın resmini yanında taşıyor ama Frida'nın politik bir kadın olduğunu bilmeyebilir ya da ses çıkardığını bilmezler. Biz bu kadınları da eylem alanlarına taşıdık ve politik, ses çıkaran kadınlar olduklarının farkındalığını yaratmaya çalıştık" diye konuştu.

'Tiyatroya gelemeyen kadınlarla bir oyun çıkarmak hedeflerimizden biri'

Pınar, platformun yapmak istedikleri ilgili son olarak, "Bir kadın oyunu yazıp oynamayı düşünüyoruz. Mahallelere gidip evde olan kadınlarla da buluşmayı istiyoruz. Tiyatroya gelemeyen kadınlarla bir oyun çıkarmak hedeflerimizden biri. Ayrıca platformun bir blog sayfası var. Kendi kadın yazarlarının olduğu bir blog şeklinde ilerleyecek" şeklinde kaydetti.

(dk)