23 yıllık bir çalışma: Şakarên mûzika Kurdi
09:04
Şehriban Aslan / JINHA
AMED - Küçük yaşında ailesiyle Kürdistan'dan göç etmek zorunda kalan araştırmacı-yazar Zeynep Yaş, tekrar Kürdistan'a dönerek Kürt sanatçıları üzerine yoğunlaştı. Evdalê Zeynikê'den Delila'ya kadar yaptığı araştırmaları bir kitapta toplayan Zeynep, Kürt müziği ve kültürü üzerine büyük çalışmalara imza atıyor.
Kürdistan'dan küçük yaşta ayrılmak zorunda kalan araştırmacı-yazar Zeynep Yaş, yıllar sonra tekrar Kürdistan'a dönme kararı alarak araştırmalarına başladı. 1993 yılından itibaren Kürt kültürü ve müziği üzerine araştırmalara başlayarak, 2003 yılında Diyarbakır'a geldi. Yıllarca Kürt sanatçılarının eserlerini ve portrelerini araştırarak bir araya getirdiği bilgileri 'Şakarên mûzika Kurdi' adlı kitap da toplayan Zeynep, müziğin Kürtler arasında olan sınırları kaldırdığına dikkat çekerek, bir var oluş olduğunu kaydetti.
'Kürt dili ve kültürü üzerine bir çalışma yapmak istedim'
Ayrılmak zorunda kaldıkları andan itibaren Kürdistan'a gelme isteği ile yaşadığını söyleyen Zeynep, "Batı'da Fransız dili bölümünü okuyordum. Kendi dilime, kültürüme yönelmek istedim. Dilimi ve kültürümü kaybetmek istemedim. Bunun için Kürt dili ve kültürü üzerine bir çalışma yapmak istedim. İlk olarak babamdan başladım. Babam dengbêj değildi, fakat bir dengbêj kadar iyiydi. Diğer sanatçılarla ilgili de yavaş yavaş bilgi toplamaya başladım. Benim için en büyük ve en önemli olan çalışmam Kürt kadınları üzerine oldu. Bu kadınlardan biri Eyşa Şan'dı. Belge kitap niteliğinde bilgileri bir araya getirerek 150 stranını topladım ve 12 CD çıkardım" dedi.
'Gittiğim yerlerde de araştırmalarıma devam ettim'
Ardından enstitüde çalışmaya başladığını ve önce Duhok'a sonra da Süleymaniye'ye gittiğini belirten Zeynep, araştırmalarında karşılaştıklarını şöyle aktardı: "Gittiğim yerlerde de araştırmalarıma devam ettim ve 3 yıl boyunca orada çalıştım. Kürt müziğinde çok fazla kayıp sesler vardı. Ona çok fazla ağırlık verdim. Eyşa Şan'ın Mem û Zin üzerine bir stranı vardı. Ona Cemilê Horo û Eyşa Şan birlikte söyleniyor denildi. Fakat yaptığım uzun araştırmalar sonucu o sesin Cemilê Horo'ya ait olmadığını, Kemal Örkün'e ait olduğunu öğrendim. Kemal Örkün'ü ortaya çıkardıktan sonra bu defa Cemil'i merak etmeye başladım. Bunu araştırırken Kawis Axa ve onunla beraber üç ayrı sanatçının olduğunu öğrendim. Mahmut Hesen Kırori, İbrahim Xelil, Saidê Ebo olduğunu öğrendim. Araştırdığım her bilginin içinde başka bir bilginin olduğunu gördüm."
23 yıllık stranbej Gülbahar
"Halkla paylaştığım birçok sanatçıyı kimse tanımıyordu" diyen Zeynep, "Bu sanatçılardan biri de Gülbahar. 23 yıl boyunca Bağdat radyosunda çalışmış stranbejlik yapmış. 272 programda stran söylediğini belirtti. Bu kadar stran söylemesine rağmen tek bir albümü dahi yoktu. Sadece onu sevenlerin radyoda dinlerken topladığı stranları vardı. Birçok defa yanına gidip geldim ve hayatı üzerine arşiv topladım. Onunla ilgili topladığım bilgilerden 6 CD yaptım. İlk defa bir albümü oluşmuştu" dedi.
Gülbahar'ın hayatı üzerine birçok bilgi topladığını belirten Zeynep, bu tür çalışmaları gerek görmesinin nedeninin Kürt sanatçılar ve Kürt müziğini seven Kürtler olduğunu kaydetti.
'46 Kürt sanatçısı üzerinde çalışma yaptım'
Kürtlerin ve özellikle gençlerin Kürt müziklerini ve sanatçılarını tanımalarını istediğine vurgu yapan Zeynep, hazırladığı portrelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Bakanlığı öncülüğünde toplanıp bir araya getirildiğini söyledi. Zeynep, "Çalışmalarımın en önemli iki bölümü Güney'deydi. Yaptığım projelerin halka tanıtılmasını ve halkın ulaşabileceği tarzda olmasını istedim. 46 Kürt sanatçısı üzerinde çalışma yaptım ve Güney Kürdistan'da bulunan aydınlara, çalışmanın tanıtılması açısından öneride bulundum. Önerim kabul edildi. O dönem Adîl Hessen vardı projeye büyük destek verdi" sözlerini kullandı.
'Bir var oluş meselesidir'
Zeynep, "Ardından Diyarbakır'a geldim. Yaptığım çalışmaları 2'ye ayırdım. 110'a yakın Kürt sanatçısı üzerine yapılan çalışma var. 1983 yılında Evdalê Zeynikê'den bu günlere Şehit Delila'ya kadar. Sadece Kürt kökenli olan değil, Kürt müziğine hizmet etmiş birçok kişi de yaptığım çalışmada yer alıyor. Her bir portrede ayrı bir özellik var. Hepsi bende ayrı tesir bıraktı. Her şeyden önce insanlar kültürleri ile var olur. Bunlar bize bir miras olarak kalmış. Dinlediğin bir müzikte bazen birçok şeyi hayal edebiliyorsun. Bir var oluş meselesidir. İnsanlar ne kadar kültürünü ve hafızasını tanırsa kendisini o kadar büyük ve zengin hisseder" diyerek, dilin ve kültürün ne kadar önem arz ettiğini açıkladı.
(aı/sy)