Kadının ellerinden çıkan dövme sanatı
09:03
Rojda Oğuz/JINHA
İSTANBUL - İnsanlık tarihinden bu yana dövme sanatı ile uğraşmış kadınların, bu sanattan uzaklaştırıldığını belirten dövme sanatçısı Nimet Arıkan, "Sistem, zor gibi görünen meslekleri sadece erkekler yapıyormuş gibi görüyor, gösteriyor. Dövme yapan insanla ilgili alışılmış bir karakter yaratmışlar ve kadın bu karakterin içinde yer almıyor. Ben bu anlayışı kırmak adına ekstra bir mücadele verdim" diyor.
İnsanlık tarihinden bu yana dövme, insanların yaşamlarında her zaman yer aldı. Mağara duvarlarına çizilen figürler sonraki dönemlerde bedenlerde de hayat buldu. Birçok şey gibi kadının özüne ait olan dövme, dönemlerine ve kabilelere göre bilge kadınların kullandıkları dinsel, sanatsal bir eylemdi. Dövme; kapitalist yaşam biçimlerinin rağbet görmeye başladığı andan itibaren ise sanatsal ve dinsel özelliğini kaybederek, ticari bir unsura dönüştü. Kapitalizmle birlikte birçok şey gibi dövme kültürü de kadından koparılarak erkeğin tekeline bırakıldı. İstanbul Beşiktaş'ta kendi dövme salonunu kuran ve 15 yıldır sanatını icra eden Nimet Arıkan, dövme yapmaya başladığı günden itibaren kadınların dövme sanatındaki tarihini de araştırıyor. Nimet araştırmalarının sonucunu olarak şu yorumda bulunuyor: "Bu bilgileri araştırırken dövme tarihinde dikkatimi çeken bir şey oldu; kadınlar sadece satır aralarında geçiyor."
'Dövme yetenek isteyen bir sanat'
Kendisini "Geleneksel bütün aileler gibi bir ailede dünyaya geldim" diye anlatmaya başlayan Nimet, lise yıllarında siyasi mücadeleyle tanıştığını ve ardından eğitimine devam etmediğini belirtiyor. Dövme yapmaya karar verdiği süreci bizimle paylaşan Nimet sözlerine şöyle devam ediyor: "Ben ne yapmam gerektiğini çok uzun süre düşündüm. Aile genelinde resim yapma yeteneği var. Ailemin içinde herkes resimle ilgileniyor. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumda dövme yapmaya karar verdim. Başladığım zaman dövme yapan kimse yoktu. O zamanlarda Taksimde geçici dövme yapan bir yer buldum. Kimse öğretmiyor, püf noktalarını anlatmıyor. Bir zaman sonra geçici dövme işine son verip kalıcı dövmeye geçiş yaptım. Yapabileceğime inandım çünkü geçekten bu yetenek isteyen bir şey."
Kabile dövmelerinde kadınlar...
Mesleğe ilk başladığı süreçte dövme yaparak iç huzurunu sağlayacağına inandığını belirten Nimet, yalnızca dövme yapmakla yetinmediğini bir de bu kültürü tarihsel olarak araştırdığını ifade ediyor. Araştırmalarını bizimle de paylaşan Nimet, "Dövme yapmanın tarihini Türkiye'deki kaynaklardan bulamıyordum. Ben bu bilgileri internet üzerinden tarayarak, tek tek, satır aralarından seçtim. Ben okuduklarımın içinde kadının dövme yapımındaki önemini anladım ama o metinlerin içinde kabile dövmelerini anlatırken sadece çok az bir yerde kadınların dövme yaptıklarından söz ediyor. Sadece bir cümle... Gerisi ise 'Erkek savaşçıların güç gösterisi' gibi şeyler."
'Anneden kızına geçen meslek'
Sözlerine dövme tarihindeki kadının yerinden söz etmeye devam eden Nimet, "İnsanlık tarihinden bu yana kadınlar dövme yapımında yer almışlar. Bütün bunlar içinde araştırma yapmaya çalıştım. Ama resmi tarihi erkek yazıyor. Dolayısıyla tarihte kadınlara ait bir dünya çok fazla yok. Tarih araştırmasında dövme uygulayıcılarının kadınlar olduğunu gördüm ve anneden kızına geçen bir meslek bu. Dövmeyi de her kadın değil toplumda saygın, bilge olan kadınlar yaparmış" diyor.
'Kadının kendi mesleği olan dövmeciliği yaşatmak istedim'
Dövme yapımının erkek mesleği olarak görülmesinin altında bir 'bilinç' yattığını vurgulayan Nimet, dükkanına dövme yaptırmaya gelen insanların bile erkek dövmeci beklentisi içinde olduklarını söylüyor. "Sistem, zor gibi görünen meslekleri sadece erkekler yapıyormuş gibi görüyor, gösteriyor" diyerek duruma eleştirel bakan Nimet sözlerine şöyle devam etti: "Bu yetenekle alakalı bir durum. Dövme yapmaya başladığım yıllarda ben bunun savaşını verdim. Dövme yapan insanla ilgili alışılmış bir karakter yaratmışlar ve kadın bu karakterin içinde yer almıyor. Ben bu anlayışı kırmak adına ekstra bir mücadele verdim. Sadece bir mesleğim olsun diye değil kadının kendi mesleği olan dövmeciliği yaşatmak istedim. 5 yıl önce de stüdyomun adını Amazon Dövme koydum" diye konuşuyor.
'Cinsiyetçi durumlara her zaman müdahale ettim'
'Dövme yapmaya gelen insanların dövme karakteri bilinci var mı?' sorumuzu yanıtlayan Nimet, "Bizde dövmenin tarihi çok köklü olmadığı için insanlarda o bilinç yok. Bu yüzden tamamen özenilmiş figürler yaptırılmak isteniyor. Ben gene de bir anlamı olup olmadığını soruyorum insanlara" diye anlattı. Nimet ayrıca dövme sanatçıların belirli zamanlarda etkinlikler düzenleyerek bir ara geldiğine değindi. Düzenli olarak bu etkinliklere katılmaya çalıştığını aktaran Nimet, cinsiyetçi yaklaşımlara karşı verdiği reflekslerden bahsederek bir anısını paylaştı: "Gittiğim bir etkinlikte asılan afişte erkek vurgusu yapılmıştı. Bu beni rahatsız etti ve müdahale ettim. Başka bir yılda ödül veriliyordu ve ödüller erkek figürlüydü. Düzenleyenlere 'Ben kazanmış olsaydım ödülü ben bu ödülü istemezdim' dedim."
Nimet, ileride şiddet görmüş kadınlara dövme yapmak istediğinden bahsederek, "Bunu daha önce başka bir ülkede uygulamışlar ama Türkiye'de bir ilk olacak. Ben bu projenin öncülüğünü yapmak istiyorum. Umarım buna bir kaynak, olanak olur" diyor.
(ro/ck/dk)