JINHA

DORTMUND - 12. Zilan Kadın Festivali'ne sayılı günler kala çağrıda bulunan kadınlar, "Kürt kadınları, Şengal'den Rojava'ya ve Bakur'a uzanan özgürlük mücadelesinin meşru ve haklı direnişini sergiliyor. Bu nedenle tüm Kürdistanlı ve dost kadınların Zilan Kadın Festivali'ne katılarak, direniş çizgisini sahiplenmesini önemli buluyoruz" dedi.

"Yaşam iddiam çok büyük. Anlamlı bir yaşamın ve büyük bir eylemin sahibi olmak istiyorum. Yaşamı çok sevdiğim için bu eylemi gerçekleştirmek istiyorum" diyerek, 1996 yılında Dersim'de düzenlediği eylemle tarihe geçen Zeynep Kınacı (Zilan) şahsında yapılan 12. Zilan Kadın Festivali 18 Haziran'da Almanya'nın Dortmund şehrinde başlayacak. "Özerk alanlarda özgürlük mücadelemizi yükseltiyoruz" şiarıyla yapılacak festival özsavunma ve örgütlülük temasıyla gerçekleşecek. Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Almanya Kürt Kadınlar Birliği (YJK-E) üyeleri, kadın meclisleri üyeleri, Êzidî Kadın Meclisi ve farklı çevrelerden kadınların tertip komitesinde yer aldığı festival; Avrupa'da yaşayan tüm kadınların farklılıkları, talepleri ve hedeflerini yansıtmayı amaçlıyor. Yeni Özgür Politika'ya konuşan kadınlar, tüm kadınları Zilan'ın direniş ruhuyla festivale katılmasını istedi.

'Kadın direnişine layık olmak istiyoruz'

Festival Hazırlık Komitesi üyesi Medya Botan, uzun süredir festivalin hazırlıklarını yaptıklarını belirterek, "Konseptimizi geniş tuttuk. Kadın direnişini yansıtma temelinde bütün renkleri buluşturmayı esas aldık. Evrensel ruhu Zilan Kadın Festivali'ne taşımak kadar Kürdistan'da özyönetim direnişlerini selamlama ve desteklemeyi amaçlıyoruz. Her yıl olduğundan daha fazla bir katılım bekliyoruz. Hazırlıklarımızı buna göre yaptık. Rojava'da, Kuzey Kürdistan'da ve Şengal'de yürütülen direniş ruhuna layık olmak istiyoruz. Bu nedenle bütün halkımızı, sol-sosyalist bütün kadın gruplarını 12'incisini gerçekleştireceğimiz festivale bekliyoruz" dedi.

'Direniş çizgisini sahiplenmek önemli'

Almanya Kürt Kadın Birliği (YJK-E) Sözcüsü Münevver Azizoğlu, Zilan Kadın Festivali'nin 12 yıllık bir gelenek olarak Kürdistanlı kadınların dış dünyadaki temsili ve yüzü haline geldiğini ifade ederek, "Kültürel ve uluslararası boyutunun yanı sıra Kürt kadınların özgürlük perspektifini dış dünyaya tanıtmada da önemli bir rol üstleniyor. Festivalin bu yılki 'Özerk alanlarda özgürlük mücadelesini yükseltelim' sloganıyla sadece Kürt kadınları için değil cinsiyetçi, milliyetçi, dinci ve faşizan saldırılarla yüz yüze kalan bütün kadınlar için öz savunma çizgisini sahiplenme çağrısıdır. Kürt kadınlar, Şengal'den Rojava'ya ve Bakur'a uzanan özgürlük mücadelesinin meşru ve haklı direnişini sergiliyor. Bu nedenle tüm Kürdistanlı ve dost kadınların Zilan Kadın Festivali'ne katılarak, direniş çizgisini sahiplenmesini önemli buluyoruz" şeklinde konuştu.

'Gelin, onurlu barış kararlılığımızı yineleyelim'

Kürt Kadın Barış Bürosu (CENİ) temsilcisi Songül Talay, Zilan'ın yaşamını yitirişinin 20. yıldönümünde düzenledikleri festivali, özgür bir yaşam için mücadele eden bütün kadınlara adadıklarını söyledi. Songül, sömürücü faşizme karşı 'kadın, yaşam, özgürlük' felsefesiyle demokratik konfederalizmin adım adım inşasının Kürt kadınlar şahsında kazandığını belirterek, "Bu nedenle başta Kürt kadınları olmak üzere tüm Kürdistanlı ve Avrupalı kadınlara çağrım şudur: gelin, özgürlük tanrıçalarımız Zilan, Sara, Sêvê, Asya ve binlerce mücadele eden kadını sahiplenmek için festivale güçlü katılalım ve onurlu barış kararlılığımızı yineleyelim. Direniş kültürümüzle özerk alanlarda özgürlük mücadelesini hep yüksekte tutalım" dedi.

'Zilan'ın eylem ruhuyla sahiplenelim'

İki çocuğu mücadele saflarında yaşamını yitiren Nazire Gültekin ise, "Zilan'ın eylemiyle gurur duyuyorum. Onun ardılları da çoktu. Bu vesileyle bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Ben şehitlerin annesiyim. Gençlerimiz, kızlarımız, özellikle kadınlarımız; gelin, Zilan Kadın Festivali'nin Zilan'ın eylem ruhuyla sahiplenelim. Bu festival kadınlar için çok önemli. Kadınlar çocuklarını, gelinlerini, akrabalarını toplayıp festivale getirsinler ki bu kirli savaşa 'dur' diyebilelim. Önderliksiz bir yaşamı istemiyoruz, festivalde önderliğimizin özgürlüğünü talep edelim. Festivalimizin coşkulu, heybetli geçeceğine inanıyorum" diyerek çağrıda bulundu.

(ck/mg)