Sise Ana'nın öyküsü okuyucu ile buluşuyor
09:08
Nişmiye Güler/JINHA
MUŞ - Sise Ana'yı oğlu Zafer Bingöl, 'Bir dağ bir taş bir ağaç' adlı kitapta anlatarak, Sise'nin hayatı boyunca çocukları için verdiği mücadeleyi okuyucu ile buluşturuyor.
Muş'un Varto ilçesine bağlı Teknedüzü köyü ve kırsalına yönelik 6 Nisan günü düzenlenen askeri operasyonda gözaltına alınarak "Örgüt üyeliği" ve "Örgüte yardım ve yataklık" suçlamaları nedeniyle tutuklanan 74 yaşındaki Sise Bingöl'ün hayat hikayesi, oğlu Zafer Bingöl tarafından "Bir dağ bir taş bir ağaç" adlı kitapta kaleme alındı. Sise'nin zorlu ve mücadele dolu yaşantısından söz eden Zafer, kendi duygularıyla okuyucuya annesini anlatıyor. Kitabına Sise'nin evlilik süreci ile başlayan Zafer, kitabın sonuna kadar Sise'nin yaşadığı coğrafyada çocukları için verdiği amansız mücadeleyi dile getiriyor.
'Memdali ile ömür boyu sürecek bir hayata adım attım'
Sise'nin ağzından evliliğinden bu güne yaşantısı kitapta şu şekilde anlatılmaya başlanıyor: "Evlendirildiğimde Varto'nun Teknedüzü köyüne getirildim. Adetler gereği at sırtında yola çıkarıldım. Üç gün boyunca at sırtında ara ara mola vererek üzerimdeki gelinlik ile yolculuk yaptım. O dönem gelinlerin konuşması ayıp karşılandığından, tuvalet ihtiyacımı dahi söylememe izin verilmedi. Üç gün at sırtında geçen yolculuğun ardından düğünümün yapıldığı köye vardık. Düğün yapıldı ve ben sadece bir kez gördüğüm Memdali ile ömür boyu sürecek bir hayata adım attım."
'Sise ölen çocuğuna yaklaştırılmadı'
Evlendirildiğinde kalabalık bir aileye giden Sise'nin eşi Memdali, köyün çobanı olduğundan evine pek uğramayan, çalışkan ama biraz sorumsuzluğundan dem vurularak kitapta anlatılıyor. Sise'nin evini her şeye rağmen ayakta tutması ve ilk çocuğunu kaybedişi şöyle belirtiliyor: "Memdali evine gelmiyor uzak köylere çobanlık yapmaya gidiyordu. Sise diğer aile üyeleri ile birlikte kalıyordu ve bir çocuğu olmuştu. Köy evindeki tüm işleri Sise yapıyor, tarlaya gidiyor, evin yemeklerini yapıyor ve çocuğuna da bakıyordu. Bir gün çocuğu hastalandı, doktora gidemedi. Bir buçuk yaşındaki çocuğu gözlerinin önünde yaşamını yitirdi. Gelenekler gereği Sise'nin çocuğuna yaklaşmasına izin vermediler. Çocuğunu Sise'ye göstermeden gömdüler."
'Sise hayatı boyunca evlat acısı çekti'
Dönemin zorlu koşulları içerisinde yaşayan Sise, bir yıl boyunca ayrı ev diye ahırda yaşar ve çocuğunu burada doğurur. Kendi çabası ile evini elleri ile yapan Sise, çocukları ile yaşamaya başlar. Varto'da yaşanan depremde iki küçük çocuğunu kaybeden Sise, yaşamını evlat acısı çekerek sürdürür. Aradan geçen zamanda Sise'nin büyüyen çocuklarından ikisi PKK'ye katılır ve yaşamlarını yitirirler. Uzun süre çocuklarının cenazesini tek başına arayan Sise, eşi Memdali'nin devlet korkusundan desteğini alamayarak aylarca çocuklarının cenazesini bulmak için mücadele verir. Sise, devlet baskısına rağmen oğullarını kendi köyünde tören ile başı dik olarak gömer.
"Bir dağ bir taş bir ağaç" adlı kitap Sise Ana'yı tanımak ve biraz olsun empati yaparak 74 yaşındaki bir kadının cezaevinde ne için tutulduğunu anlamaya yardımcı oluyor. Sise Ana iki ayı aşkındır Muş M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor ve çok ciddi sağlık sorunları yaşıyor.
(dc/mg)