İlk Kürtçe film Kurneqiz dayanışma ile çekildi

09:07

Öykü Dilara Keskin/JINHA


İSTANBUL - İlk Kürtçe Trans Kurneqiz filminin oyuncularından Eylem Öden, filmin çekimlerini köylülerin dayanışması ve kolektif çalışma ile sonlandırdıklarını belirterek, "Ben, Kerim'in 30 yaşındaki yengesi, Kerim'i tek koruyan, kollayan, endişelenen, korkan belki anlamasa da anlamaya çalışan tek insanı oynuyorum" dedi.

Ötekinin ötekisi olmaya karşı mücadele verenlerin hikayesi beyaz perdeye taşınıyor. İlk Kürtçe Trans filmi olan Kurneqiz’in çekimleri Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde tamamlanan film, 17 yaşında Kürt bir trans çocuğun yaşadığı çatışma ve dışlanmayı anlatıyor. Kısa metrajlı olarak çekilen ve Sivil Düşün AB programı tarafından desteklenen filmin senaristi Suat Usta, yönetmen koltuğunda ise Gökhan Yalçınkaya ve Seza Köreken Yalçınkaya yer alıyor. Filmin başrol oyuncusu Kerim'i Zana Yaman oynarken, Mesut Erenci ile Eylem Öden ile Rosida Koyuncu da rol alıyor. Mayıs ayında kurgunun tamamlanacağı film, Hollanda Film Festivali'ne katılacak, Türkiye'de İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır ve Van'da izleyiciler ile buluşacak.

'İnsanlar birbirine saygı duymalıdır'

Filmin kadrosunda yer alan Eylem Öden, hayatının büyük bir kısmını geçirdiği Ankara'da toplumsal normların dayattığı cinsiyetçilikle yaşadığı durumdan bahsederek anlatmaya başlıyor: "Neredeyse tüm çocukluğumu trans kadınları görerek geçirdim. O zamanki aklımla bunu anormal bir şey sanıyordum. Hiç unutmuyorum gecenin bir yarısı çığlık seslerini duyup evin balkonuna koşardım. Trans kadınlar hep kavga ediyordu, korna sesleri, polis şiddeti hatta yaya insanlarda kavgaya eşlik ediyordu." Feodalitenin devam ettiği, kadınların çok fazla söz hakkı olmadığı, erkek egemen bir toplum olduğunu söyleyen Eylem, insanların birbirine saygı duyması gerektiğini vurguladı.

Kolektif ve halkın dayanışmasıyla ortaya çıkan Kurneqiz…

Tiyatro oyuncusu olarak Kürtçe bir trans filmde rol almanın büyük bir deneyim olduğunu ifade eden Eylem, çekimlerin kolektif bir şekilde yapıldığını, tüm zorlu koşullara rağmen köy halkının yardımlarıyla ve doğanın güzelliğiyle çekimleri sonlandırdıklarını söyledi. Eylem filmin konusunu şöyle anlattı: "Filmde 17 yaşında olan Kerim'in cinsel kimlik çatışması var. Annesi öldükten sonra annesinin elbiselerini giyen Kerim bir yandan kendi içinde bunun çatışmasını sürdürüyor. Fakat amca ve ailedeki diğer bireylerin onu aşağılamasını, yok saymasını ve ötekileştirdiklerini de görüyoruz. Ben, Kerim'in 30 yaşındaki yengesi, Kerim'i tek koruyan, kollayan, endişelenen, korkan belki anlamasa da anlamaya çalışan tek insanı oynuyorum."

'Eylem için yanarak bakma!'

Kerim'in amcasının eşini oynayan karaktere hayat veren Eylem, hem eşinin katil olmasından korktuğunu hem de Kerim'e zarar gelmemesini istediğinden bahsederken, "Bu durum gerçek hayatımda da olsa bir kadın olarak aynı tutumu sergilerdim. Çünkü herkesin bu hayatta yaşamaya mutlak hakkı olduğuna ve bir görevi olduğuna inananlardanım" diye konuştu. Filmde oynarken, etkilendiği bir sahneden bahseden Eylem, şu şekilde duygularını anlatıyor: "Yenge ve Kerim'in karşılıklı bir sahnesinde kendimi gerçekten ağlarken ve boğazım düğümlenirken buldum. Evet, yenge iyi bir insandı acı çekiyordu. Her şeyden öte o bir kadın ve bir anneydi. Fakat bir de eş faktörü vardı. Hem çocuğa bir şey olmasını istemiyor hem de eşinin çocuğunun babasının katil olmasından korkuyordu. O yüzden sevgili yönetmenimiz şöyle bir ikaz aldım. 'Eylem için yanarak bakma!' Sonra içselleştirdiğim her şeyi unutup, gözyaşımı içime akıtır yönetmenimi dinledim."

(ck/mg)