Festivale dönüşen Kürt Kültür Sanat Günleri başlıyor

09:05

JINHA

İSTANBUL- Ulus devlet anlayışının dayatmış olduğu kültürel soykırım kıskacına Kürt sanatını örgütleyerek cevap veren MKM, 2. Kürt Kültür Sanat Festivali'ne hazırlanıyor. Festival komitesinde yer alan müzisyen Nurcan Değirmenci, "90'lı yıllarda bir taraftan mücadele ederken bir taraftan da sanatımızı yaptık. Hatta sanatla mücadele ettik" diyor ve Kürtlerde halayın anlamına gönderme yaparak, festivalin birlikteliği yakalamaya hizmet edeceğinin altını çiziyor.

Mezopotamya Kültür Merkezi'nin geçen yıl Kürt Kültür Sanat Günleri olarak düzenlediği ve bu yıl yolculuğuna 2. Kürt Kültür Sanat Festivali olarak devam eden etkinlik, sanatseverleri görsel ve müzikal bir şölenle buluşturacak. Kürt halkı üzerinde uygulanan siyasi, ekonomik, kültürel soykırım ve katliam planları Kürtleri her anlamda yok etmeyi hedeflerken, imha politikalarına karşı özyönetim alanlarında direnerek cevap veren Kürtler, kültürel soykırıma karşı mücadeleye ise sanatla cevap oluyor. 2. Kürt Kültür Sanat Festivali Hazırlık Komitesi'nden Nurcan Değirmenci, festivale ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'Festival birlikteliği yakalamaya hizmet edecek'

Kürtlerin zor dönemlerden geçtiği ama aynı zamanda mücadele ve direnişin de sergilendiği bir dönem olduğuna vurgu yapan Nurcan "Sanat öyle bir şey ki durduramazsınız. 90'lı yıllarda bir taraftan mücadele ederken, bir taraftan sanatımızı yaptık. Hatta sanatımızla mücadele ettik. Sanatımızla mücadele etmeye devam edeceğiz. Gerçekleştireceğimiz festival ile direnmeye, birliktelik ruhunu yakalamaya çalışacağız" dedi. Kürtlerde halayın direnişi simgelediğine dikkat çeken Nurcan, "El ele tutuşarak o yoldaşlığı pekiştirirsin. Bu nedenle festival birlikteliği yakalamaya hizmet edecek" vurgusunu yaptı.

'Kürtlerin nefes alacakları sanatsal alanlar'

MKM'nin 25 yıldır devam ettirdiği kültür yolculuğuna değinen Nurcan, "MKM Kürtlerin kültür sanat alanında ilk örgütlendiği yerdir. Asimilasyon politikalarına karşı MKM devreye giriyor. Kültürel özü dejenere etmeden kültür kırımına karşı ayakta durmaya çalışıyor. Müziği, kültürü örgütlü bir şekilde halkımıza ulaştırıyor. Bir diğer amacımız da bu yolculukta diğer halklara Kürt kültür ve sanatını tanıtmaktı. İkinci kez düzenlediğimiz kültür sanat günlerinin görevi bunu taçlandırmak oldu. Amacımız diğer halklara ve burada yaşayan Kürtlere dört parça Kürdistan'ın kültür, sanatını taşıyarak, köprü vazifesi görmek, kültür ve sanatı ulaştırmaktı" sözlerine yer verdi. Bu yıl ki etkinliği gerçekleştirme konusunda tereddütler oluştuğunu, ancak geçen yılın motivasyonu ile festivalin gerekliliği konusunda hemfikir olduklarını söyleyen Nurcan, İstanbul'da yaşayan Kürtlerin nefes alabilecekleri müzikal, teatral, sanatsal alanlar yaratmaları gerektiğini belirtti.

'İlana Eliya ilk defa Türkiye'ye geliyor'

"Biz sürekli buradan Kürdistan'a giderken burada yaşayan Kürtleri ihmal etmiş olduk" diyen Nurcan, "Festival ihtiyacı buradan doğdu. İstanbul kozmopolit bir şehir hem burada yaşayan Kürtler hem de farklı kökenden halklara kendimizi ve kendi kültürümüzü tanıtmak, onlarla buluşturmak adına dört parça Kürdistan'dan sanatçıları buraya getirdik. İsrailli Kürt sanatçı İlana Eliya ilk defa Türkiye'ye geliyor. Festivale katılmak için gelecek sanatçıların güvenlik kaygıları var. Türkiye'de Kürtlerin içerisinde bulunduğu duruma bakınca; 'Sizi anlıyoruz. Kürtlerin bu topraklarda yaşadıkları çok zor' diyorlar" dedi.

'Salonları ve gösterim saatlerini İstanbul koşullarına göre belirledik'

Geçen yıl ilki düzenlendiği halde Kürt Kültür Sanat Günleri'nin "En anlamlı festival" ödülünü aldığını söyleyen Nurcan, "İlk defa yapıyorduk ve çok dolu bir program çıkardık. Ama biraz fazla abarttık. Geçen yıl 30 gösteri vardı ve saatleri planlayamadık. Aynı anda birçok etkinlik vardı. Ama buna rağmen ilgi büyüktü" diye kaydetti. Bu yıl ki programın yine dopdolu ama izleyicilerin bütün etkinliği takip edebilecekleri şekilde organize ettiklerini vurgulayan Nurcan, İstanbul'un koşullarını göz önünde bulundurarak, saatleri ve yakın salonları seçtiklerini söyledi.

'11 Mayıs etkinlikleri kadınlar için'

Sakine Cansız'ın yaşamını konu alan "Sara: Hep Kavgaydı Yaşamım" belgeseline yönelik engellemeleri hatırlatan Nurcan, festival kapsamında belgeselin tekrar gösterilecek olmasının anlamlı olduğunun altını çizdi. Değirmenci etkinliklerden bazılarını şöyle sıraladı: "11 Mayıs'ta Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek etkinliklerle kadın günü ilan ettik. Kürt sanatçı Mizgin'in anması olacak. Mizgin şahsında bütün devrim ve kültür şehitlerine atfettiğimiz bir gece olacak. O gün MKM çalışanı Leyla Toprak'ın Kobanê'de çektiği 'Dûre' belgeseli gösterimi, Rojavalı Jana Seyda'nın şiir dinletisi, Diyarbakır'dan gelecek Govend ekibinin ve MKM'nin 6 kadın müzisyeninin bir araya gelerek, kadın dengbêjlerin seslendirdiği ve kadını anlatan parçaların olduğu bir proje olan Newaya Jinan'dan (Kadın Melodileri) oluşan bir program hazırladık."

Nurcan son olarak herkesi festivali sahiplenmeye çağırıyor.

7-15 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek olan festivalde aralarında Yelda Abbasi, Ahmet Aslan, Tehsin Xidir, Lawje ve Bajar grubunun da bulunduğu 7 müzik performansı, 4 tiyatro gösterisi, 2 çocuk oyunu, panel ve seminerler, film gösterimi, halk oyunları, dengbêj dinletileri ve belgesel gösterimleri olacak.

(ce/ck/mg)