JINHA

HABER MERKEZİ - Son dönemde dizilerde, sıklıkla gördüğümüz şiddet uygulayan erkek karakterlere ve sisteme, şiddete uğrayan kadın karakterler üzerinden bazı bölümlerde “isyan” ettiriliyor. Türkiye’deki izleyici kitlesinin yoğunluğunu baz alırsak, dizilerde kadın odaklı bu tür sosyal mesajların çok önemli olduğunu düşünebiliriz. Ancak bir yandan hâlâ şiddetin sunulduğu ve kadının nesneleştirilmeye devam ettiği dizi dünyasında, ne derece etkili olacağı tartışma konusu.

Türkiye’deki diziler, toplumsal yapının hiç de uzağında yer almayarak tam da ona hizmet eden bir konumda kadının toplumdaki yerini pekiştiren cinsiyetçi bir perspektifle işleniyor. Gerek senaryoda, gerek de teknik sunumda kadın karakterler güçsüz, muhtaç, erkeğe bağımlığı, şiddet gören, aşağılanan, sözü kabul görmeyen, tek meselesi annelik ve evlilik olan karakterler olarak sunuluyor. Kadının, aynı toplumda ‘kabul gören’ konumu gibi dizilerde de iki kategoride yer aldığını görülüyor: Melek, saf, masum ve anne ile şeytan, kirli ve kötü kadın.

Yeşilçam’dan bu yana “iyi bayan” ve “kötü kadın” olarak ele alınan kadın perspektifi, günümüz dizi sektöründe de görseli biraz değiştirilerek devam ettiriliyor. Son dönemde dizilerde ise, sıklıkla gördüğümüz şiddet uygulayan erkek karakterlere ve sisteme, şiddete uğrayan kadın karakterler üzerinden bazı bölümlerde “isyan” ettiriliyor. Türkiye’deki izleyici kitlesinin yoğunluğunu baz alırsak dizilerde kadın odaklı bu tür sosyal mesajların çok önemli olduğunu düşünebiliriz. Ancak bir yandan hâlâ şiddetin sunulduğu ve kadının nesneleştirilmeye devam ettiği dizi dünyasında, ne derece etkili olacağı tartışma konusu.

'Ben bir kadınım, bedenim de hayatım da sadece benim...'

Yine de kadın odaklı bu “isyan” mesajlarının değerli olduğu büyük bir gerçek. Bunlardan biri geçtiğimiz günlerde Star TV’de yayınlanan “Kara Sevda” dizisinde gerçekleşti. Dizide, Emir Kozcuoğlu ile tehdit ve şantajla evlenmek zorunda bırakılan Nihan Sezin karakteri, intihar girişimin ardından magazin basının yazdığı haberlere hastane odasından “Ben bir kadınım” diyerek isyan etti. Hastane odasından megafonla, aşağıdaki magazin basınına seslenen Nihan, “Yaza yaza bitiremediğiniz şey benim hayatım” dedi. Bir kadın olduğu için objeleştirildiğini söyleyen Nihan, “Emir Kozcuoğlu sayısız ilişkilerini yaşarken hiç böyle düşmanca bir dil kullanıp hiç böyle haberle yapmadınız. Neden? Sırf kadın olduğum için mi? Ben bir kadınım ve benim ahlakımı siz mi sorgulayacaksınız? Ya da yaptığınız haberler yüzünden hiç tanımadığım, ahlakını hiç bilmediğim yüzlerce insan mı?” diye sorarak, basına şöyle seslendi:

‘Onurum, dişleriniz arasında bir çerez değil’

“Ben kadınım, size açıklayacak hiçbir şeyim yok. Yaşadığım her şeyin hesabını ancak kendime veririm. Benim hayatım, benim itibarım, benim onurum sizin dişleriniz arasında öğütebileceğiniz bir çerez değil. Sizin fantezi dünyanızda bir obje değilim ben. Benim de hayatım da sadece benim. Bundan prim sağlamak da çok zavallıca bir şey. Beni rahat bırakın ya da bırakmayın, ama buradan istediğiniz haberlerle ayrılamayacaksınız.”

‘Şiddet görmüş milyonlarca kadından biriyim’

Bir diğer isyan ise, yine Star Tv’de final yapmış olan “Hatırla Gönül” dizinde yaşanmıştı. Başka bir kadına şiddet uyguladığını öğrendiği erkekten ayrılmak isteyen Gönül Çelik, ayrılmak istediği için aynı erkekten şiddet görmüş ve hafızası yok edilerek kaçırılmıştı. Kimliği ile hafızası yok edilen ve aynı erkekle yaşamak zorunda bırakılan Gönül, yine bir şiddet anında her şeyi hatırlamıştı. Gönül’ün, dizinin finalinde “Beyanımdır” diye anlattığı hakikat, şiddet gören tüm kadınlara ithaf edildi. “Bu ülkede şiddet görmüş milyonlarca kadından biriyim yalnızca. Düne kadar üçüncü sayfa haberlerinde okuyup aklımın almadığı şeyleri yaşadım” diyen Gönül, kadına şiddeti şöyle anlatmıştı: “Aslında her şey ben daha bebekken başladı. Benden önce annem yaşamış şiddeti. Ben Gönül Çelik, kayıtlara geçsin, beyanımdır. Daha doğduğum gün ailemden şiddet gördüm. Ben Gönül Çelik. Kayıtlara geçsin, beyanımdır. Yetimhanede görevini kötüye kullananlar tarafından şiddet gördüm.”

‘Sevdiğini söyleyen erkek tarafından şiddet gördüm’

Gönül, uğradığı şiddete nasıl göz yumulduğunu ve “aşk” adı altında şiddet gördüğünü ise şu sözlerle anlattı: “Sonra beni sevdiğini söyleyen adam tarafından şiddet gördüm. Göz yumuldu, ailesi, en yakın arkadaşları bilmelerine rağmen sustular, görmezden geldiler. Size her şeyi aşk için yaptığını söyleyecek. Hangi aşık sevdiğini döver, zorla alıkoyar, kimliğini değiştirip hayatına hükmetmeye çalışır. Kayıtlara geçsin, beyanımdır. Beni herkesten çok sevdiğini söyleyen erkek tarafından şiddet gördüm.” Bir kadın şiddet görürken susan insanlar için ise Gönül şöyle dedi:

‘Susan herkes suçludur’

“Ne halde olduğumu görmüş olmasına rağmen susan herkes suçludur. Bu suçların, bu şiddetin, bir kadını böyle paramparça etmenin hafifletici sebebi olmaz. Ama'ları, çünkü'leri olamaz. (..) Başka birinin hayatı için, hakları için, haksızlığın karşısında durmak için ölümü göze aldılar. Kayıtlara geçsin, beyanımdır...”

Poyraz Karayel’deki kadına şiddet duyarı!

Kanal D’de yayınlanan “Poyraz Karayel” dizisinde ise, dizinin ismini aldığı Poyraz Karayel karakteri bildiğimiz kaybedenler kulübü erkeklerinin başında yer alıyor. Dizinin bir bölümünde kadına karşı şiddeti(!) işlemek isteyen senaristler, Poyraz Karayel’in eski eşi Begüm’e şiddete uygulamasını ele aldı. Ancak, güya kadına şiddeti ele alacak olan dizide, Poyraz şiddet uygulamadı ve Begüm kıskandığı için Poyraz’a iftira attı. Dizide Begüm’ün Poyraz’dan şikayetçi olması üzerine davada Poyraz’ın avukatı Mete ise ironi mi yaptığını, yoksa ti’ye mi aldığını anlamayamadığımız şu cümleyi kurdu: “Sakın bir delilik yapma Poyraz, hakimler kadına karşı şiddete karşı çok hassas, çok büyük cezalar veriyorlar.”

Erkek şiddetinin ironisi olmaz!

bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, erkekler Mart'ta 28 kadın öldürdü; 12 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, 21 kadın ve kız çocuğuna zorla seks işçiliği yaptırdı, 63 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu, 39 kadına şiddet uyguladı.

2016’nın ilk 3 ayında erkekler en az 81 kadın öldürdü, 35 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, 115 kadına zorla seks işçiliği yaptırdı, 95 kadına şiddet uyguladı, 87 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu.

(sy)