Eller Sanat Galerisi Anadolu'nun kültürünü ve tarihini sanatla buluşturuyor

09:03

JINHA

İSTANBUL - Anadolu'nun kültürünü ve tarihini sanatla buluşturan Eller Sanat Galerisi, ücretsiz sergi açma imkanı da sunuyor. Atölyede üretilen her şeyin el emeği olduğu belirten Zehra Uçkan, yeni neslin kültürel anlamda yenilenip bu tarz sanat atölyelerine değer vermesi gerektiğini söyledi.

Nurhan Acun'un kurduğu Eller Sanat Galerisi'nde üretilen modern takılar ve süsler ünlü firmalara imal edildi. Yurt içinde ve dışında fuarlara giden Eller Sanat Galerisi ürünleri, 1983'de Avrupa Konseyi'nin XVIII. Anadolu Medeniyetleri Sergisi'ne, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin isteği üzerine müze koleksiyonundaki takıların bazılarının imitasyonları hazırlanmış ve bu imitasyonlar İstanbul Arkeoloji, İbrahim Paşa Sarayı, Topkapı Sarayı, Ankara Anadolu Medeniyetleri ve Efes Müzeleri'nde satışa sunuldu. 1985'te Wichita, Kansas, USA'daki Book and Art Fair'in jürileri karma sergisine davet edildi. 2001-2002 yıllarında Selçuk Efes Müzesi'nde ve 2008'de Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Tunç, Roma, Bizans, Osmanlı motifleri ile "Anadolu'dan Esintiler" gümüş takı sergisini yaptı. Eller Sanat Galerisi'nde Tunç Çağı'ndan beri birbirini etkileyen, kendine özgü bir dokuyu içeren motiflerle Anadolu Medeniyetleri'nin kalıcı değerlerini ve kültürünü tanıtmayı amaçlıyor. Gündüzleri bir avukatlık bürosunda mesai bitiminde ise Eller Sanat Galerisi'nde hem resim hem de takı dersi alan Zehra Uçkan ile atölyenin kilise ile olan mahkeme sürecini ve çalışmalarını konuştuk.

'Kilise mahkemeyi kaybedince büyük oranda kira artışına gittiler'

Mülk sahibi İtalyan kilisesi sahibi tarafından daha yüksek kira kazanmak istediği için galeriyi boşaltmak istemiş. Kilise sahiplerinin galeriyi alıp konferans salonu yapmayı istediklerini söyleyen Zehra, "Kilise de yeterince yerleri olmasına rağmen böyle bir ısrarları var. Galeriyi iki kere mahkemeye verdiler. Bilirkişi kilise de keşif yaptıktan sonra ihtiyaçları olmadığı kararını verdi. Kilise mahkemeyi kaybedince büyük oranda kira artışına gittiler" diye konuştu.

'Anadolu'nun tarihi ve kültürel değerlerini yansıtan takılar yapıyoruz'

Bu atölyeyi hocasının 1980'de tuttuğunu ve o günden beri de burada el emeği ile ürettiği sanat eserlerini satarak hayatını sürdürdüğünü dile getiren Zehra, "Anadolu'nun tarihi ve kültürel özelliklerini yansıtan takılar yapıyoruz. El emeğimizle yaptığımız takıları ve süslemeleri satıyoruz fakat aralarında nadir parçalar satılık değil" dedi. Atölye çalışmaları esnasında ders verip vermedikleri sorusuna ise Zehra, "Ziyaret etmeye gelenler takı yapmayı öğrenmek istediklerini söylüyorlar. Hocam genellikle gelip izlemeleri konusunda yardımcı oluyor. Bunu para için yapmıyor. Biraz daha fazla insanın bu zanaatı öğrenip unutulmaması için çabalıyor" ifadelerini kullandı. Zehra, hocasının eski Balık Pazarı'ndaki atölyesinde 20 kişinin çalıştığını ve bazılarının çok başarılı olup hala bu mesleği yaptığını sözlerine ekledi.

'Ücretsiz sergi açma imkanı veriyoruz'

Eller Sanat Galerisi'nin sadece takı ve süslemeler yapan bir yer olmadığını aynı zamanda ressamlara ücretsiz resimlerini sergileme olanağı veren bir çalışma alanı olduğunu da kaydeden Zehra, "Hiçbir yer ismi duyulmamış ressama sergisini açması için kolay kolay yer vermez. Biz burada İtalyan Lisesi'nden ve bir çok yerden gelen ressama ücretsiz sergi açma imkânı veriyoruz" dedi. Kendisinin de galeri tanışmasının kardeşinin açtığı resim sergisi olduğunu ifade eden Zehra, "O günden beri iki yıldır da buradayım. Ben de ilk önce resim yapmayı öğrenerek başladım. Daha önce resim yapmak gibi bir deneyimim yoktu ve 1,5 yıl ders aldım" diye sözlerine devam etti. Zehra resim derslerinden sonra takı derslerine başladığını ve galeride zaman geçirmenin, bir şeyler üretmenin inanılmaz keyif verici olduğunu belirtti. "Dışarıdaki koşturmaca ve kaos insanı çok fazla yoruyor" diyen Zehra, bu alanın artık unutulmaya yüz tuttuğunu, el zanaatları yapmanın artık bitmek üzere olduğunu ve yeni neslin artık bu zanaatları göremeyeceğine dikkat çekti.

'Atölyede üretilen her şey el emeği'

Atölyede üretilen her şeyin orijinal ve el emeği olduğuna işaret eden Zehra son olarak, "İnsan emek harcayıp bir şeyler ürettiği zaman çok mutlu oluyor. Fabrikasyon olmayan, küçük üretim yerlerinin korunması gerekiyor. Yeni neslin kültürel anlamda yenilenip bu tarz sanat atölyelerine değer vermesi gerek. Maalesef ülkemizde sanata çok değer verilmediği için toplum da pek sahiplenmiyor" şeklinde konuştu.

(dek/ödk/mg)