'Erkekler kadının yazmasından korkuyor'

09:04

JINHA

AMED - Kadının edebiyatta yok sayıldığını erkeklerin kadının yazmasından korktuğunu belirten Kürt Yazarlar Derneği Kadın Komisyonu'ndan Yıldız Çakar, "Kadın kendi yaratıcı kalemiyle ortaya çıkarsa onların kadın üzerinden yazdıkları tüm metinlerin aslında boş olduğu ortaya çıkmış olacak. Çünkü bugün kadınları erkekler yazıyor" dedi.

Yaşamın her alanında olduğu gibi yüzyıllardan bu yana edebiyat alanında da öncü olan kadınlar erk zihniyetin politikalarıyla bu alanda neredeyse görünmez hale getirildi. Kimi zaman kadınların edebiyat yapmaları yasaklandı kimi zaman ise kadınların eserleri erkek isimleri ile sunuldu. Dilleri yasaklanan Kürt kadınlarının da edebiyatla ayrı bir hikayesi var. Kadınların yaktığı ağıtlar yıllarca erkekler tarafından dillendirildi, sürdürücüsü erkekler oldu. Buna karşı kadının eserlerini edebiyata döken Kürt Yazarlar Derneği Kadın Komisyonu'ndan Yıldız Çakar, "Kadın kendi yaratıcı kalemini ortaya çıkartırsa erkelerin kadın üzerine yazdığı tüm metinler anlamını yitirecektir" dedi.

'Ayşe Şan ve Meryemxan iki büyük sanatçıdır'

Günümüzde kadınların erkeler tarafından yazılmasının feodal bir bakış açısı olduğuna dikkat çeken Yıldız Çakar, "O 'sadece her şeyi benim gücüm yeter' anlayışının yıkılması gerekiyor. Kadınların bu tarz yaklaşımlara karşı kalemini kullanması ve ruhunu ortaya koyması gerekiyor" ifadelerinde bulundu. Kürt edebiyatında kadın şair olmanın zor olduğunu vurgulayan Yıldız , "Uzun yıllardır edebiyatla iç içe bir yaşamım var. Ben hep Ayşe Şan ve Meyremxan'dan bahsederim, her ne kadar dengbej ve stranbej olsalar da ruhlarına baktığımız zaman aslında her ikisi de şairdir. Kendilerinin yaptığı şarkılar vardır. Buna baktığımız zaman aslında iki büyük kadından bahsedebiliyoruz" dedi. Ancak kadın şairden bahsedilmediğini ifade eden Yıldız, kadın şairler olarak büyük zorluklar yaşadıklarını, yazdıklarını yayınlayacakları bir alan olmadığını vurguladı.

'Klamlar erkekler tarafından söylendi'

Kadın motiflerin olduğu Kürt edebiyatının erkekler tarafından yazıldığını dile getiren Yıldız, "Kürt kültür sanatında dengbejlik kültürü var. Bunun bütün imgesel yapısı kadına ait. Bugün dengbejlerin söyledikleri hemen hemen hepsi kadın ruhu, kadınların motiflerin içinde olduğu klamlar erkekler tarafından söylenmeye başlandı. Aslında bunları yapan kadınlar ama kadınlar yok. Kadının bu kadar kendini anlattığı hikâyeler, öyküleri erkekler söylüyor" ifadelerinde bulundu.

'Kadınlar eril dil kullanarak kendini korumaya alıyor'

Kürt kadın edebiyatında kadınların eril bir dile sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Edebiyatta kadınların dilinde de bir sıkıntı da var. Kürt edebiyatında genel olarak kadınlar bir eril dile sahip. Kadınlar bir erkek dilinin şekline giriyor. Çünkü kadın diliyle yazdıkları zaman saldırıya uğradıkları için kendini korumak adı altında da bu bunu yapıyorlar. Bu edebiyat için büyük bir katliamdır" dedi.

'Kadınların edebiyatta ön plana çıkmasından korkuyorlar'

Kadın yazarlara karşı erkeklerin küçümseyici yaklaşımlarının olduğuna dikkat çeken Yıldız, "Yazarların bir kısmı var olmaya çalışıyor, burada kadını zaten hiç saymıyorum. Çünkü kadın burada hiç görülmüyor. Edebiyatta zaten kadınlar yazarken bir alaycı tutum sergiliyorlar. Aslında kadının burada ön plana çıkmasında bir korku söz konusudur. Kadın kendi yaratıcı kalemiyle ortaya çıkarsa onların kadın üzerinden yazdıkları tüm metinlerin aslında boş olduğu ortaya çıkmış olacak. Çünkü bugün kadınları erkekler yazıyor" dedi.

'Yazdıklarımı bir mezarlığa atıyorum'

Kadın şair olmanın zor olduğunu ifade eden Yıldız, "Bu ülkede biri yüksek sesle şiir okursa bu birilerini rahatsız ediyor. Bunu bir kadın yapıyorsa bu daha da tehlikeliydi. Kadınsınız ve şiir yazıyorsunuz bunu aşırı derecede bir zorluğu var. Hem Kürtçe şiir yazmak ve bunun yanı sıra kadın olmak zor. Benim bir devletim olsaydı, yazdığım şiirlerin daha bir kıymeti olacaktı. Bugün sadece yazıp öyle bir mezarlığa atıyorum ve orada biriktiriyorum" dedi.

(ea/gc)