Kadınlar kendi cinsiyetsiz masallarını yazıyor
09:00
JINHA
İSTANBUL - Feminizm Hareketi, 'Cinsiyetsiz Masallar' sloganıyla başlattığı içinde erk'e, savaşa, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, güce dair ögelerin yer almadığı ve sınıfsız, eşit, özgür bir toplum yaratma hedefiyle yola çıktıkları proje ile kadınların kaleme alacağı masalları bekliyor.
"Bir prenses neden bu kadar acizdir? Ya da prensle evlenmek için bütün kızlar baloya gider ve prens onlardan bir tanesini seçer. Neden prens seçiyor?" sorularını soran Feminizm Hareketi, sosyal medya üzerinden duyurdukları, "Bir cinsi aşağılamayan, şiddet içermeyen, çocukların isterlerse her şeyi başarabileceğini anlatan bir masal yazın. Geleceğimiz olan çocuklar için, kimin ne diyeceğini düşünmeden kendinize güvenin ve yazın" çağrısıyla cinsiyetsiz masal toplama kampanyası başlattı. Toplanan masallar ayrıca, derledikten sonra çocuklar için alternatif masal kitabı olarak da yayınlanacak. Kadınlara yönelik şiddetin had safhada olduğu bu dönemde toplanan masalların editörlüğünü yapan Feminizm Hareketi Aktivisti Marla ile projenin detayları konuştuk.
Cinsiyetçi dili kullanan iktidar tarafından yönetilmek
Türkiye'nin cinsiyetçiliğin en fazla olduğu ülkelerden biri olduğunu vurgulayan ve iktidarın kadınlara yönelik söylemelerini de hatırlatan Marla, "'Kadın mıdır kız mıdır bilmem', ' tecavüze uğruyorsa çocuk niye ölsün annesi ölsün', 'kadın kahkaha atmasın' gibi örnekleri çoğaltabileceğimiz bu dili kullanan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz" dedi.
Olsa denildi, oldu: Feminist masallar olsa
Sadece bu örneğin bile cinsiyetsiz masalların gerekliliğini anlattığını, hayal güçleri gelişsin diye çocuklara okutulan masallarla çocukların bilinçaltına toplumsal cinsiyet normları yerleştirildiğini dile getiren Marla, fikrin doğuşunu ise şöyle anlatıyor: "Feminizm Hareketi yöneticilerinden bir arkadaşım yeğenine Pamuk Prenses masalını okurken, masalların cinsiyetçi öğelerle dolu olduğunu fark ediyor. Ve 'keşke ileride çocuklara okuyabileceğimiz feminist masallar olsa' diyor. Bu fikir projeyi oluşturdu."
'Çocuklar cinsiyetçi masallarla büyümesin'
Marla, projenin ilk amacının masallardan, toplamsal cinsiyete, savaşa, ırkçılığa, saldırganlığa, erke, güç savaşına dair ögeleri ayırıp yeniden yayınlamak olduğunu fakat sonra, çocukların kendi bedenlerini seven, kıskançlık, çekememezlik, seçme seçilme duygusu olmadan okuyabilecekleri masallar yazmaya karar verdiklerini belirten Marla, "Projenin temel sloganı 'cinsiyetsiz, ırksız içinde savaş olmayan şiddetsiz masallar'dır. Diğer yönetici arkadaşlarımız ve ben birkaç masal yazdık. Ve duyurumuza cevap veren insanlardan da masallar geldi. Basıma hazır yaklaşık 10 tane masal var elimizde. Gelen masallarda, çocuklar için eğlenceli figürler var. 30 masal hedefine ulaştığında bir masal kitabı olarak yayınlayıp, okullara, anasınıfı öğrencilerine, kütüphanelere ve köy okullarına yollayacağız" ifadelerinde bulundu.
'Prensleri bekleyen prensesler'
Okuduğumuz masalların prens ve prenseslerle bezeli, toplumsal cinsiyet normlarının küçük yaşta çocuklara aşılanması için kullanılan birer metafor olduğuna değinen Marla, "Her masalda bu vardır, bir prens gelir ve prensesi kurtarır. Bir prenses neden bu kadar acizdir? Ya da prensle evlenmek için bütün kızlar baloya gider ve prens onlardan bir tanesini seçer. Neden prens seçiyor? Hâlbuki doğaya baktığımızda seçici olan dişidir aslında erkek seçilir" dedi.
Toplumsal cinsiyetteki kadına biçilen roller
Masallarda kendini gösteren, erkeğini bekleyen ve çok güzel olmak zorunda olan kadın figürlerine veya Kül Kedisinde karşımıza çıkan sürekli temizlik yapan kadın figürü örneklerine değinen Marla, bunların toplumsal cinsiyetteki kadına biçilen roller olduğunu belirtiyor.
'Çocuklar, gerekenin bu olduğunu düşünüyor'
İlk masalların çocuklar okusun diye ortaya çıkmadığına değinen Marla, "Masallar, eskiden toplanan kurullarda anlatılan hikâyelerdir. Masalların ilk halleri de yayınlanmıştı. 'Uyuyan Güzel' masalında prens kadını öperek uyandırmıyor. Aslında o tecavüze uğrayan bir kadın ve tecavüze uğruyor o şekilde uyanıyor. Kırmızı Başlıklı Kız ve Kurt masalında ise, kırmızı başlıklı kız annesinin sözünün dinlemeyen genç bir kız figürü, kurt ise erkeği temsil ediyor. Çocuklara daha 5-6 yaşındayken bunlar kavratılıyor. Çocukken farkında değilsin ama masalları dinleye dinleye olması gerekenin bu olduğunu düşünüyorsun" diye konuştu.
Gelen masallardan örnek
Edebiyat ve psikoloji okuyan öğrencilerin, gençlerin 'Ben çocuklarımı bu masallarla büyütmek istemiyorum" diyen anne adaylarının masallar gönderdiğini ifade eden Marla, "Çok hoş masallar geldi bize. Bir masalda olmayan ülke geçiyor bu isim bize bir ütopyayı çağrıştırıyor. Bildiğimiz o devlet anlayışını bir parça sarsıyor. Kız çocuklarında prenses olmayı özendiren, zenginliği özendiren anlayış yerine kendini ve yaşadığı hayatı seven bir mesajı veriyor" dedi.
Bu projeye destek sunmak isteyenler için iletişim adresi: @feminizmmm | feminizmhareketi@gmail.com
(ce/ck/sy)