Kürt kültürü elbiseler kadın eliyle geçmişten geleceğe taşınıyor

09:02

Duygu Erol/JINHA

AMED - Bağlar'da Kürt kültürünü ve geleneğini renkleriyle, desenleriyle yansıtan yöresel kıyafetler yeniden kadınların elleriyle geleceğe taşınıyor. Romans Dikim Evi işletmecisi Nuran Ekti, geçmişi bugüne taşımanın çok güzel bir duygu olduğunu belirtti.

Kürt halkı yıllardır yaşadıkları bölgelerde bir devlet sistemi olan asimilasyon ile kültürlerinden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Dilleri, kültürleri, kimlikleri yok sayılan Kürt halkı, kimliği ve dili için mücadele ettiği gibi kültürünü de her şeye rağmen korumaya, geleceğe taşımaya çalışıyor. Diyarbakır'da Romans Dikim Evi adıyla kadınların işlettiği dikim evinde, Kürt kültürünü ve geleneğini renkleriyle, desenleriyle yansıtan bin 700 yılık geçmişi olan Kürt kıyafetleri, yeniden alıcılarıyla buluşuyor. 1999 yılından bu yana 17 yıldır bu işi yapan Nuran Ekti, geçmişi bugüne taşımaya çalışırken, devlet baskısıyla da sık sık karşılaştığını ifade ediyor.

'Geçmişi bugüne taşımak çok güzel duygu'

Yıllardır giyilmeyen ve artık unutulmaya yüz tutmuş Kürdistan'ın yöresel kıyafetlerinin kültürü yansıttığını belirten Nuran, "Geçmişi bugüne taşıyıp, insanlara bunu özümsetmek çok güzel bir duygu. Özellikle geçmişte ninelerimiz neler giymiş, geçmişinde yer alan bütün kültürel değerleri bugüne taşımak kadar güzel bir şey yoktur. İnsan mutlu oluyor" dedi. Yöresel kıyafetlere ilgi gösterildiğini belirten Nuran, özellikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 21 Mart Newroz gibi günlerde hem kadınlardan hem de erkekler tarafından yoğun ilgi olduğunu dile getirdi.

'Tüm olumsuzluklara rağmen başardım'

İş hayatına bir kadın olarak başlamanın başlı başına bir zorluk olduğuna dikkat çeken Nuran, çevresinden çok tepki aldığını ve " Yapamazsın" dediklerini ifade etti. "Bende başarabileceğime başta kendim inandım" diye belirten Nuran, o zamanlar Bağlar'da tek kadın esnaf olduğunu söyleyerek, bütün tepkilere, olumsuzluklara rağmen başardığını dile getirdi. Nuran, "Kadın olarak esnaf olmak çok zor. İlk başladığım zaman bakışlar üzerimdeydi" diyerek bakışları, konuşmaları, tacizleri görmeyerek sevdiği işi yapmak için direndiğini belirtti.

'Devlet baskısına direndim, direneceğim'

Kürdistan kültürünü yansıtan kıyafetleri yaparken devlet baskısıyla da çok karşılaştığını söyleyen Nuran, "Ben içerde müşteriyi giydiriyordum, kapıda gözaltına alınıyordu. Her gün dükkânım basılıyordu. 20-30 kişiyle basıyorlardı, kimlik kontrolü yapıyorlardı. 'Tünel var mı' diyerek, arama yapıyorlardı. Sanki elbiselerden korkuyorlardı" diye konuştu.

Kürdistan'ın her yerinde başlatılan sokağa çıkma yasakları ve infazlarla tekrar 90'lı yılları yaşamaya başladıklarına değinen Nuran, devletin yok saymak, asimile etmek adına Kürt tarihi ve diline saldırdığı gibi kültürüne de saldıracağını ifade etti. Nuran, "Ben 90'ları da gördüm, bugün o günleri aşan uygulamalarla karşı karşıyayız. Devlet yeniden kıyafetlere yönelecektir. Ama ben mücadele edeceğim, direneceğim" dedi.

(şa/mg)