JINHA

HABER MERKEZİ - Kobanê'de direnişiyle ölümsüzleşen YPJ'li Narin'in haber dergisi Directa'da yayınlanan mektubundan çok etkilenen ve 'Kobanê'ye Mektup' klibini yapan Katalonyalı sanatçı Silvia Tomàs, "Bu mektup yüreğime dokundu. Okurken gözyaşlarım yanaklarımdan aktı ve mektubu bir şarkı olarak yeniden yazma ihtiyacı hissetim" dedi.

Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı aylarca direnerek tarihe not düşen YPG/YPJ'li savaşçılar, tüm dünyaya da yeni bir yaşamın umudu olmuştu. Kobanê direnişinde yaşamını yitiren 19 yaşındaki YPJ'li Narin de annesi için kaleme aldığı mektupta şu sözlerle seslenmişti: "Bir gün Kobanê'ye geleceksin ve son günlerime şahitlik yapan evi arayacaksın biliyorum…" Narin'in annesine yazdığı mektup 4 bin kilometre uzakta olan bir genç kadının yüreğine dokundu. Özerk Katalonya Bölgesi'nden gelen sanatçı Silvia Tomàs, haber dergisi Directa'da yayınlanan Narin'in mektubundan çok etkilendi ve "Kobanê'ye Mektup" (Carta a Kobane) isimli şarkıyı besteledi. "Bu mektubun sayesinde elinden gelen her şeyi yapan bu insanları tanıyabildim" diyen Silvia, şarkısıyla Kobanê direnişin evrensel ilkeleri tanıtmak istediğini söyledi.

'Mektup yüreğime dokundu'

YPJ'li Narin'in mektubundan çok etkilendiğini söyleyen Silvia, "Bu mektup yüreğime dokundu, derinden insani bir şeyi iletti bana. Oradaki gerçeklik bizim yaşadıklarımızdan her ne kadar farklı olursa, bir çok yönden benzerlikler var ve bu mektup onları bize gösteriyor. Bu mektubun sayesinde elinden gelen her şeyi yapan bu insanları tanıyabildim ve onların bizden farklı olmadığını, sadece farklı bir bağlamda bulunduklarını görebildim. Okurken bile gözyaşlarım yanaklarımdan aktı ve mektubu bir şarkı olarak yeniden yazma ihtiyacı hissetim ki daha fazla kişi o mesajı dinlesin" dedi.

Klip 7 dilde altyazıyla anlatılıyor

Silvia, şarkının klibini Kobanê'nin özgürleşmesinin birinci yıldönümü olan 25 Ocak'ta Katalanca, Kürtçe, İngilizce, İspanyolca, Baskça, Portekizce ve Almanca olmak üzere 7 dilde altyazılı halde çıkarttığını kaydetti. Klibin amacının kadın öncülüğünde yapılan direnişi evrensel ilkeleri ile dünyaya tanıtmak olduğunu ifade eden Silvia, "O ilkelerden biri, insanlık uğruna kendi kişisel hayatını aşmak, yani kendi hayatın pahasına olsa da, sonuçları şahsen göremeyeceksen de, bir mücadeleye katılmak. Bu da günümüzün bencillik ve rahatına düşkünlüğün hakim olduğu dünyada çok zor bulunan bir tavır. Başka değerli bir ilke de karşılıklı destek, yardımlaşma ve dayanışmadır" diye belirtti.

'Rojava devrimini görünür kılmak istiyorum'

Şarkısıyla devletin olmadığı yerde daha iyi bir yaşamın olabildiğini anlatmaya çalıştığını ifade eden Silvia, "Bu mektupta beni en çok etkileyen konulardan biri, durumun zorluk ve karanlığına rağmen sadece faşizmi yenen değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasi bir özgürlük modeli inşa eden bir hareketin bir parçası olmanın önemi ve güzelliğidir. Kobanê'de insanlar birbirine yardım etti, bunun sorumluluğunu üstlendi, bu da çok önemli bir gelişmedir" diye belirtti. Silvia aynı zamanda, İspanya'da, Kürtlerle dayanışma aktiviteleri ile baskı ve tutuklamaların yoğun olduğu bir zamanda Rojava devrimini görünür kılmak istediğini sözlerine ekledi.

'Mektup kaybedilen insanlık değerlerini yeniden canlandırıyor'

Kobanê direnişinde bir halkın silahlanma dahil her alanında kendi kararlarını alabildiğinin gösterildiğini vurgulayan Silvia, "Dünyada barış isteyen bir halkın silahlı özsavunma mücadelesi çok önemli. Bence kapitalizm döneminde insanlar kendilerine olan inanç ve umudu kaybettiler. Artık kendi hayatımızda kendi kararlarımızı alamıyoruz, kendi yaşamımızı yönetemiyoruz. Bireyselleşmiş, maddiyatçılaşmış, birbirinizden ayrılmış insanlar olmuşuz. Bu mektup, dünyanın geneline hakim olan değerler dışında yaşayarak kaybedilen insanlık değerlerini yeniden canlandırmanın mümkün olduğunu gösteriyor" sözlerine yer verdi.

'Dünyaki tüm kadınlar Rojavalı kadınları örnek alsın'

Rojava'daki kadınların mücadeleleriyle dünyaya örnek olduğunun altını çizen Silvia, "Rojava'daki devrim; kadınlar olarak aktif olmaya nasıl karar verebiliriz, pasiflikten nasıl vazgeçebiliriz, kendimizi nasıl savunabiliriz konusunda önemli bir örnektir. Direnen kadınlara teşekkür etmek istiyorum, yalnız olmadıkları bilsinler. Ve hala ayaklanmayan kadınlara bunu demek istiyorum; kendi hayatın için sorumluğu sen almazsan, kim alacak?" şeklinde konuştu.

'Fikirlerimi şarkılarıma dönüştürüyorum'

Dünyada hüküm süren bir adaletsizliğin ve eşitsizliğe karşı toplumun yaşadığı bu gerçekliğin yansıtılması gerektiğine değinen Silvia, "Sesimin duyulması için bulduğum yol, fikirleri sesimle, gitarımla şarkılara dönüştürmek. Şarkıların duygusu da acıya kayıtsız kalan bir toplum içinde unutulmuş insanlık ve toprak aşkından geliyor. Kendi gözlerimle göremeyeceğim ama gelecek nesiller için şimdiden başlatmamız gereken yeni bir toplumun tohumu olan bu ilişkiler, yapılar ve projeler yapıyoruz, müziğimizle ise bu siyasi projemizi yayıyoruz" dedi.

Silvia'nın klibine ise şu linkten ulaşılabilir: https://youtube.com/watch?v=rCh1vs4Pb3Q

(cm/dc/mg)