Sokak Kültür Merkezi sanatı yeniden üretiyor

09:02

JINHA

İSTANBUL- Gazi Mahallesi'nde faaliyetlerini sürdüren Sokak Kültür Merkezi eğitmeni Çağla Aydın, "Toplumun her kesiminde sanata ulaşmak önemli ama devrimci mahalleler de hayati önem taşıyor. Çünkü devletin bu mahalleler üzerinde yürüttüğü asimilasyon, ajanlaştırma ve bilinç kaybı yaratma politikaları olduğunu çok iyi biliyoruz" dedi.

Devletin Alevi, Kürt ve işçi mahallerine yönelik ajanlaştırma, uyuşturucu, asimilasyon politikalarına kültürel çalışmalar ile karşı duran Sokak Kültür Merkezi, Gazi Mahallesi'nde yaşayan çocuklar, kadınlar, gençler için yeni bir yaşam alanı niteliğinde. Burjuvazinin tekelindeki sanat anlayışına karşı, "Halktan yana bir sanat algısını savunuyoruz" Sokak Kültür Merkezi Eğitmeni Çağla Aydın ile önümüzdeki dönem yapacakları faaliyetler ve mahallelerde yeniden üretilen sanat ile ilgili konuştuk.

'Çalışmalarımız gönüllülük esasına dayanıyor'

Sokak Kültür Merkezi'nin Nisan ayından beri çalışmalar yürüttüğünü ve o zamandan beri hem kadınlarla hem de çocuklarla mahalledeki birçok toplumsal kesimle çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirten Çağla, "Ağırlıklı olarak halkın haklarını alması yolunda bir mücadele sürdürürken bir yandan da çeşitli sosyal kültürel etkinliklerle bunlara ulaşamayan insanlara da alan açmış oluyoruz. Merkezimiz de yürüttüğümüz faaliyetlerin birçoğu gönüllülük esasına dayanıp bir kısmi da ücretsiz devam ediyor" diyerek toplumsal bilincin uyanması açısından önemini vurguladı.

'Kadın Drama Atölyesi gerçekleştirdik'

Çağla, çocuklarla birlikte yaz okulu çalışmalarında, resimden müziğe, tiyatrodan seramiğe kadar çeşitli kültürel faaliyetlerin yanı sıra toplumsal cinsiyet ve hayvan hakları gibi konularda da çalışmalar yaptıklarını belirtti. Bütün atölye çalışmalarından aynı verimi alamasalar da katılımın sürekliliğini sağlamanın çok önemli olduğunu ifade eden Çağla ,"Yaz okulu çalışmamız da katılım sağlayan kadın velilerle 'Kadın Drama Atölyesi' gerçekleştirdik. Çünkü çocukların sanatsal bilgi ve becerilerini geliştirmeleri açısından atölye yürütürken öte yandan da toplumsal olarak kendini özgürce ifade edemeyen insanların birey olma yolundaki sürece katkısını sağlamak istedik" dedi.

'Özgürlükçü bir eğitim hakkı için mücadele ediyoruz'

Eylül ayından itibaren kış dönemi atölyelerinin düzenli olarak başladığını belirten Çağla, "Sosyal kültürel faaliyetlerin uygulanması bakımından sanata ulaşım hakkı çerçevesinde pratikler yapılması gerektiğini düşünüyoruz" diye ifade etti. Sanatın insanın kendini var edebilmesi açısından önemli bir yerde durduğunu belirten Çağla, buna karşın büyük şehirlerde sanata ulaşımın problem taşıdığını dile getirdi. Çağla, asıl dertlerinin sanatı, sanatsal faaliyetlere ulaşamayan insanlara ulaştırmak olduğunu belirtti. Eğitim konusunda da çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Çağla, iktidarın gerici, ırkçı, cinsiyetçi tutumuna karşı özgürlükçü bir eğitim hakkı için mücadele ettiklerini söyledi. Çağla, bu konuda da çocuklarla atölyeler yaptıklarını ifade etti.

Asimilasyon, ajanlaştırma ve bilinç kaybına karşı sanat…

Devrimci mahalleler olsun olmasın toplumun sanat ile iç içe olmasının önemli olduğunu söyleyen Çağla, "Çünkü kendini var etme ve ifade etme biçimi olarak çok eksiğiz ve bu yüzden sanat 'kendini ifade etme' biçimi açısından çok önemli. Toplumun her kesiminde sanata ulaşmak önemli ama devrimci mahalleler de hayati önem taşıyor. Çünkü devletin bu mahalleler üzerinde yürüttüğü asimilasyon, ajanlaştırma ve bilinç kaybı yaratma politikaları olduğunu çok iyi biliyoruz "dedi.

'Çocuklar şiddet sarmalında büyüyor'

Devletin son zamanlarda Gazi Mahallesi'nde giderek artan şiddet politikası sonucu, çocukların bu şiddet sarmalının etrafında büyüdüklerini kaydeden Çağla, "Bu baskılar altında çocukların üretkenliği köreliyor ve doğru bilgiye ulaşmak sorun oluyor. Tüm bunlara bakıp devrimci mahallelerde asimilasyona ve toplumsal dönüşüme karşı atölye çalışmaları yapmanın ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Ayrıca bu mahalleler de uyuşturucunun çok yaygınlaştığı bilinen bir gerçek bu yüzden gerici ve yozlaşmalara karşı farkındalık yaratıp mücadele etmek çok önemli" şeklinde konuştu. Sanatı izlemek ve üretmek için belirli bir refah seviyesine ihtiyaç olduğunu ve bunun bir eşitsizliğe yol açtığını dile getiren Çağla, "Ayrıca devletin son dönemde sanata ve sanatçılara baskısı oldukça arttı. Bu da paranız olsa da sanata ulaşmanızın devlet eliyle yasaklandığı gerçeğini ortaya koyuyor. Sonuç olarak sanat sadece iktidarın size göstermek istediği sanatla sınırlı kalıyor" diye belirtti.

'Gönüllü eğitmenlerle sanata ulaşım…'

Gazi Mahallesi'nden merkezi yerlere ulaşmanın hem maddi hem de manevi olarak insanları zorladığı için bu duruma karşı gönüllü eğitmenleri ile sanata ulaşamayanlara bu eşitsizliği gidermek için çalıştıklarını dile getiren Çağla, "Tiyatro etkinliklerimiz ve Gazi sinema günlerimiz oluyor. Bu çalışmalarla hem üretmek bakımından kendini var etmesi hem de izleyici konumunda olmalarını sağlıyoruz. Bizimle destek içinde olan bazı sanatçı arkadaşları buraya getirmeye çalışıyoruz. Sadece devrimci temalarla sanat yapılmasını pek doğru bulmuyoruz ama halktan yana bir sanat algısını savunuyoruz. Sansürün kendisine karşı da duruş sergilemek için samimi bir yöntemdir" diye konuştu.

'Sanat bireyin kendini ifade biçimidir'

Sanatın burjuvazinin tekelinde olmasından kaynaklı olarak mahallelerde lüks olarak algılandığını fakat bireylerin sanatsız kaldıklarında kendilerini doğru ifade edemeyeceklerini dile getiren Çağla, "Bu yüzden herkesin kendisini ifade edebileceği argümanlar yaratmaya çalışıyoruz. Ciddi bir cemaat algısı yaratmak istiyorlar ve buna karşı Sivil Toplum Kuruluşları oluşturuluyor. İktidarın en büyük hamlesi kendisi ne yapıyorsa toplumu da buna uydurmaya zorlamasıdır. Bizler bu çemberi yıkmak için dayanışma algısı büyütüyoruz. Yeni başlayacak olan çocuk ritim atölye çalışmalarımız olacak buna enstrüman desteği bekliyoruz. Burası devrimci ve yoksul bir mahalle olduğu için çocukların enstrüman sahibi olmasını bekleyemiyoruz. Ekonomik koşulları yetersiz olan çocuklar olduğu için kamusal hale getiriyoruz buradaki müzik aletlerini" diyerek paylaşmanın ve bölüşmenin çocuklar üzerindeki yapıcı etkisinin olduğunu belirtti.

Katılım çağrısı

Bunların yanı sıra kadın müzik atölyesinde kadınlarla yaptıkları çalışmaların önemli olduğunu bulerten Çağlar, kadınların ezilmiş toplumsal kesim olmaktan ziyade en büyük direniş örneğini gösterdiklerini ve yüzden toplumsal alanda kendilerini var etmelerinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, atölyelere katılım ve destek çağrısında bulundu. Çağla, aynı zamanda Sokak Kültür Merkezi olarak nitelikli belgiye ulaşmak için bir kütüphane çalışması başlattıklarını belirterek, "Duyarlı insanlardan kitap bağışlarını bekliyoruz" dedi.

(dek/ck/mg)