Dengbêjlik geleneğini geleceğe aktarıyor
09:00
Medya Cebe/JINHA
WAN - Kürdistan tarihinin unutulmayan edebiyatı dengbêjlik geleneği günümüzde de yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor. Dengbêjlik edebiyatını yaşatmaya çalışan tecrübeli kadın dengbêjlerden Raziye Kızıl, "Bütün klam çeşitleri kadınların duygularından üretildi. Klamlar kadınların duygu ve yaşanmışlıklarını anlatıyor" diyor.
Dengbêjlik geleneği Kürt kültürünün en eski sözlü edebiyat geleneği. Kürdistan'ın her bölgesinde var olan dengbêjlik sanatının Serhat bölgesinde doğduğu ve Kürdistan'ın tamamına yayıldığı biliniyor. Kürtlere has bir edebiyat olan dengbêjlik sanatını icra eden dengbêjler eskilerde köy köy gezerek ahenk ile söyledikleri klam, ilahi, hikaye ve destanlar ile yaşamlarını sürdürürlerdi. Bazı dengbêjler klamlarını erbane (tef), blur (kaval) gibi geleneksel müzik aletleri eşliğinde söylerken, birçoğu da güçlü sesine güvenerek insanları kendilerine bağlarlardı. Erkek dengbêjlerin klamlarının güzelliğinden sual olmaz elbette ama kadın dengbêjlerin içten gelen yakarışları ve heyecanları klamlara apayrı yansıyordu. Kürdistan tarihinde çokça bilinen erkek dengbêjlerden Ape Qado, Evdale Zeynike, Xirabete Xaco gibi dengbêjlerin yanı sıra unutulmaz olan birçok kadın dengbêj de mevcut. Kadın dengbêjlerden Ayşe Şan, Meyremxan gibi dengbêjlerin akıllara kazınan sesleri, onları tarihin canlı hatıraları olarak yaşatıyor. Yaşamını yitirmelerine rağmen isimleri anılınca insanların yüzünde tebessüm oluşturan kadın dengbêjler, sanatlarını küçük çocuklara öğreterek sürekli canlı tutmayı amaçlamıştı. Bu sayede nesilden nesle aktarılan dengbejlik edebiyatı günümüzde de devam etmektedir.
En az babası kadar iyi bir dengbêj olmak istiyor
Yaşayan ve ölmeden bu güzel sanatı gelecek nesillere aynı tat ile aktarmak isteyen dengbêji adıyla Gazî olarak bilinen Raziye Kızıl (63), neredeyse tüm yaşamını dengbêjlik ile geçirmiş. Klamlarını söylediği ve öğrencilerini eğittiği kuruma misafir olduğumuz Dengbêj Gazî, dengbêjlik geçmişini ve buna paralel olarak yaşadıklarını anlattı. Tatvan'ın Sorp köyünde dünyaya gelen Raziye, 14 yaşında evlenerek Van'a geldiği için neredeyse bütün yaşamını Van'da geçirdi. Dengbêjlik kendisi için bir meraktı, çünkü ailesinde birçok dengbêj vardı. En az babası kadar iyi bir dengbêj olmak için yıllarca çaba harcadığı her halinden belliydi.
'Şehit Mizgin bana büyük moral verdi'
Erk baskısına rağmen düğünlerde kadınlar için klamlarını seslendirdiğini ifade eden Raziye, "İnsanlar benim sesimi çok beğeniyordu ve benden kaset doldurmamı istiyorlardı. O zamanlarda radyo kasetleri vardı. Ben de klamlarımı kasede kaydederek isteyen kadınlara verirdim. Kız kardeşim, Çursen köyünde evliydi ben de ara ara onu ziyarete giderdim. Rahmetli Şehit Mizgin de o köyü sürekli ziyaret ederdi. Ben de bir gün kısmet oldu ve Mizgin'i gördüm. Aynı köyde Hamedin denilen bir adam benim sesimi çok beğenirdi. Köyde kasetim açıldığı zaman herkes kulak kesilirdi. Şehit Mizgin de benim sesimi biliyordu ve bana 'eğer şehit düşmezsem senin için bir şey yapmak istiyorum' dedi. Malesef ki birbirimizi bir kez gördük ve bir daha görüşemedik. Çünkü Mizgin şehit düşmüştü. Mizgin ile tanışmak benim gelişmem ve ilerlemem için inanılmaz bir moral oldu" şeklinde konuştu.
'Meyremxan ve Ayşe Şan öncülerim oldu'
Zamanın hızla geçtiğini ve süreç içerisinde 4 çocuk dünyaya getirdiğini belirten Raziye, zaman geçtikçe dengbêjlik sanatına olan aşkının da büyüdüğünü dile getirdi. Van'da bir ailenin düğününde klam söylediğini kaydeden Raziye, "Düğünde sesimi çok beğendiler. Yasemin adında bir kadın kardeşinin İstanbul'da olduğunu ve bana kaset çıkarabileceğini söyledi. Ardından İstanbul'a gittik. Aydın müzikte sesimi dinlediler ve bana kaset çıkardılar. Evimizde plaklarımız vardı eskiden onları dinlerdim. O dönemde Meyremxan ve Ayse Şan'dan çok etkileniyordum. Onlar da benim gelişimime önemli katkılar sağladılar" dedi.
'Kürt özgürlük mücadelesi ile kadın dengbêjlerin sayısı arttı'
Kaseti çıktıktan sonra kimseye kaseti olduğunu söylemediğini ifade eden Raziye, o dönemlerde kadınların klam söylemesi ve erkeklerin de dinlemesinin hiç de hoş karşılanmadığı bilgisini verdi. İnsanların sesini severek dinlediklerini belirten Raziye, "Kadın hareketi aktifleşmeye başladıktan sonra ben de kadın çalışmalarındaki yerimi aldım. Çalışmalara başladıktan sonra çok aktif çalıştık neredeyse Kürdistan'ın her yerinde programlar yaptık kadın ve erkek dengbêjler olarak. Etrafımdaki erkek arkadaşlara kadın dengbêj yakınlarını getirmelerini söylüyorduk. Bu şekilde yanımıza gelen kadınlar dengbêjlik konusunda cesaretleniyordu. Süreç içerisinde dengbêjler olarak kendimize bir yer açtık. O dönemde kadın dengbêjler pek yoktu yoğun olarak erkek dengbêjler geliyordu. Hatta o süreçte Diyarbakır'da ben 8 Mart için bir etkinlik düzenledim. Gençtim ve çok aktiftim. Her bulduğum fırsatta dengbêjlik sanatımı yerine getiriyordum" sözlerini ifade etti.
'İnsan aklını kullanınca istediklerini gerçekleştirebiliyor'
Kendisinin sürekli kadınlar için bir şeyler yapmaya çalıştığını ve bunu kendisine amaç edindiğini belirten Raziye, kadınlara erkeklerin olmadığı ayrı bir yer açmaya karar verdiğini söyledi. Bu fikri karşısında kadınların kendisinin arkasında durduğunu belirten Raziye, erkek egemen zihniyetin kendilerine sorun çıkardığı dile getirerek, "Fakat her zaman olduğu gibi devlet yolumuzu kesme, kadınları sindirme politikalarına devam etti. Birlikte kadın dengbêj evini açacağımız arkadaşlarım tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ama ben pes etmedim ve yoluma devam ettim. Elimde var olan imkanları değerlendirdim. İnsan aklını kullandıktan sonra her şeyi yapabilir. Ve istediğimi de gerçekleştirdim. Açılışımı yaptım ve katılım çok iyi oldu. İnsanların yoğun ilgisi ile karşılaştım. Her ne kadar aştıklarını düşünsek de eril zihniyetinden kurtulmak erkekler için çok basit olmayabiliyor. Sürekli erkek dengbêjler tarafından gerçekleşen zorluklar ile karşılaştık" ifadelerinde bulundu.
'Koro dengbêjliği de öğretilmeli'
Raziye, 12 kız öğrencisi olduğunu ifade ederek, dersleri sözlü bir şekilde vererek öğrencileri eğittiğini ifade etti. Şu ana kadar 13 öğrenci dengbêjlik eğitimini tamamlayarak buradan ayrıldı. Ama koro dengbêjliği çok az. Ben bütün kurumlarımıza koro halinde dengbêjlik eğitimi vermeleri konusunda çağrıda bulunuyorum. Sayıları ne kadar az olursa olsun dengbêjlik ve çeşitlerini öğreterek çalışmalarını yapsınlar" dedi.
'Kültürümüzü unutmamalıyız'
Kürdistan'daki bütün dengbêjlerin Kürt kültürüne sahip çıkması gerektiğine dikkat çeken Raziye, sahiplenmenin sadece klam ve dengbejlik konusunda değil, her alanda olması gerektiğini ifade etti. Önemli tarihi günlerin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Raziye, "Bizim kültürümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir çok adetimiz var. İşte bu yüzden biz yaşlılar bu kültürü çocuklarımıza da öğretmemiz ve unutturmamamız gerekiyor. Ama maalesef bu kirli savaş yüzünden insan bir şey yapmak istemiyor. Anne karnındaki çocuklar öldürülüyor. Ama her şeye rağmen bizler Kürtler olarak var olma mücadelesi veriyorsak kültürümüzü de unutturmamalıyız. Bütün dengbêjler ellerinden geldiği kadar yeni nesle bu kültürü öğretmeleridir. Bu yılı Kürt halkının özgürlük yılı olması umuduyla" dedi.
(dc/mg)