Toplumsal cinsiyet rollerini sorgulatan film: Mustang
09:05
JINHA
HABER MERKEZİ - Türkiye'de 23 Ekim'de seyircisiyle buluşan Oscar'a aday Mustang, kadınlardan büyük beğeni kazandı. Toplumsal cinsiyet rollerini sanatsal sahneleriyle izleyiciye tekrar tekrar sorgulatan film, aynı zamanda eril politikanın kadın bedeni üzerinden, toplumsal anlayış şekillenmesi çerçevesinde, kadının dışlanmışlığını başarılı bir şekilde beyaz perdeye taşıyor.
Türkiye'de Filmekimi'nde buluşan ve vizyona 23 Ekim'de giren Oscar adayı Mustang, özellikle kadınlardan büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Güneş Şensoy, Doğa Doğuşlu, Elit İşcan, Tuğba Sunguroğlu ve İlayda Akdoğan'ın başrolleri paylaştığı, yönetmenliğini ise Deniz Gamze Ergüven'in üstlendiği film, anne ve babalarını yeni kaybetmiş ve bu yüzden büyükannesi ve dayısıyla yaşamak zorunda kalan 5 kız kardeşin günlük yaşamı üzerinden toplumsal cinsiyet rollerini irdeliyor.
Filmin konusu şöyle:
İnebolu'da geçen bir hikayeyi ele alan Mustang, beş kız kardeşin özgürlükleri için verdikleri mücadeleye odaklanıyor. Lale ve diğer 4 kardeşinin oynadıkları bir oyunun çevreleri tarafından beklenmedik bir skandala dönüştürülmesi sonucu ev hapsine dönüşen hayatları, giderek daha da sıklaşarak çocuklar için bir cehennem hayatı başlamış olur. Dayılarının bekaret kontrolüyle başlayan çocukların yaşadığı şok, daha sonra yerini dayıları tarafından ardı sıra gelen tecavüz olaylarıyla daha ağır bir hal alırken, büyük annelerinin ev işi, oturma kalkma disiplini, "adap" ve giyim kuşam öğretme baskılarıyla giderek kızlar için çekilmez bir durum yaratır.
Dayı ve büyükannelerinin evin pencerelerini parmaklıklarla çevrelemesinden, ek duvarlar örmeye kadar giden zindan hayatını konu alan film, konu itibariyle rahatsız edici olsa da, çocukların her baskıya karşı kullandıkları kaçış yöntemleri ve gelişen olaylara umursamadan yaklaşması, filme ayrıca mizahi bir yorum katmayı da başarıyor.
İzleyicinin gözüne batırılmadan öteki kadın rollerini, ince mesajlarla beyaz perdeye aktaran film, yer itibariyle Karadeniz'de geçse de olayların bütünlüğü ve çocukların yaşadığı baskı konusu itibariyle Türkiye'den ve aslında dünyanın her yerinde yaşanan hayatlar olması özelliğiyle her kadının kendini bir parça içinde bula bileceği bir film olma niteliğini taşıyor. Film ayrıca sahnelerinde arka ses olarak izleyiciye duyurulan Türkiye'de var olan ve kadınlar için tamamen saldırı niteliğinde olan sabah programları, kadının yaşamını şekillendiren dini programlarda anlatılanların sahneden başka bir olayın yaşanması kurgusuyla anlatılanların gerçek hayatla uyuşmadığı mesajıyla destekleniyor.
Kız çocuklarının zorla evlendirilmesi, bekaret testleri, toplum içinde ergenliğe giren kız çocuklarına bakış açısı, kadını sadece doğurgan vasıflarıyla niteleyen toplum gerçekliği ve intihara sürüklenme gibi daha bir çok toplum gerçekliğini izleyicinin yüzüne tokat gibi indirilen sahneleriyle birçoğu amatör olan oyucuların usta performans sergilediği Mustang, sinemalarda izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor.
(zd)